3 dakika

Aşk için, aşka dair ne çok söz söylendi… Taa insanlık cennetten kovulmadan öncesinden beri hem de… Şiir oldu satırlar dolusu, şarkı oldu dilden dile dolaştı. Hep aradık onu, hep peşinden koştuk da bulan bulduğunda kıymet mi bildi?

Sevgililer Günü bugün!

Ah ah… Aşk için bir gün olabilir mi hiç? Sevgililer Günü mü olurmuş? Adına türküler yakılmışken, destanlar dilden dile dolaşırken, masallarda çocukların gönüllerine işlerken…

Hadi özel bir günü oldu diyelim. Bu kadar basit mi kutlamak bu günü? Mağazaların vitrinlerini süslediler, indirimler başladı. İnternet sitelerinde, alışveriş portallarında kampanyalar başladı aşk için. Çiçekçiler günler öncesinden büyük mezatlara girip, dondurucularını çiçeklerle doldurdu bile. Restoranlar siparişlerini almaya başladı gül yaprakları döktükleri masalar için.

Tamam kızmayın bana… Ekonominin canlanması için, paranın hareket etmesi için lazım böyle günler. Kadınlar siz de kızmayın lütfen, “bir günümüz var, alsınlar çiçeklerimizi” demeyin. Alsınlar, tamam. Ama keşke şiir yazsalar…

Aşk için …

Neler yapmışlar neler zamanında. Dağları delen Ferhat var. Çölleri aşan Mecnun var. Aşkından yataklara düşen Leyla var… Kerem ile Aslı, Tahir ile Zühre geçmiş bu dünyadan. Yakın zamana gelirsek Frida ile Diego’nun büyük aşkı var. Franz Kafka’nın Milena‘ya, hele o Nazım’ın Piraye’ye mektuplarından okuyoruz o büyük aşkı. Var da var yani. Topraklarından vazgeçenler var, yaptığı işi terk edenler, yaşadığı toplumdan dışlananlar… Yani feda edenlerle dolu aşk için yaşananlar.

Feda etmeden de yaşamak mümkün mü?

Aşk aslında bir vazgeçiş mi? Yoksa kavuşulunca aşk aşk olmuyor mu?

Peki aşk sadece iki insan arasıyla mı sınırlı?

Tasavvuf ne diyor aşk için?

Asıl kökü ışk aşkın. Evrenin var olmasına yol açan ilk nedeni anlamına gelir bu kelime. Ve Tanrı bu nedenle, kendini gör­mek istediği için evreni yaratmıştır tasavvufa göre. Beşeri aşk ve ilahi aşk diye ayırır ve İslam ansiklopedisi ise şöyle anlatır beşeri aşkı;

“Şiddetli ve aşırı sevgi; bir kimsenin kendisini tamamen sevdiğine vermesi, sevgilisinden başka güzel görmeyecek kadar ona düşkün olması.” 

Bu topraklardan geçen belki de en ünlü aşık Mevlana dedi ki:

“Anam AŞK, babam AŞK, peygamberim AŞK, ben bir AŞK çocuğuyum. Bu aleme AŞK ı söylemeye geldim.”

Aşık Yunus geçti yine bu topraklardan. Ve ilahi aşkını ne güzel anlattı dizelerinde:

Aşkın aldı benden beni
Bana seni gerek seni
Ben yanarım dün ü günü
Bana seni gerek seni

Ne varlığa sevinirim
Ne yokluğa yerinirim
Aşkın ile avunurum
Bana seni gerek seni

Ve İslamiyet’in dışında çok eski inanışlara bakıldığında da benim Yaşam Çiçeği yazımda anlattığım gibi, biz o ilahi gücün parçasıyız. Kuşlar, dağlar, ovalar ve tabii ki insanlar bir bütünün parçasıyız ve işte o aramızdaki bağın adıdır aşk. Bir bağ varsa hem Tanrı ile hem her şeyle aramızda, bunu anlarsak doğar beşeri aşk da bana göre.

O zaman kutlu olsun Sevgililer Günü!

Eğer anladıysak, mana ile maddeyi ayrı görebiliyorsak kutlu olsun bize. Aşk için feda edebiliyorsak bir şeyleri eğer, işte o zaman kutlu olsun bize. Eğer bir kutu çikolataya değişmiyorsak sıcak bir sarılmayı kutlu olsun Sevgiler Günü.

Sevgililer Günü aşka dair sözü olanlara kutlu olsun.


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments