Bu yazıda öncelikle ‘’Başarı Nedir’’ bunun bir tanımını yapmaya çalışacağım. Burada yazacaklarım başarıdan benim ne anladığımla alakalı olacak. Ya da benim hangi başarı tanımını kabul ettiğimle ilişkili. Herkesin kendine göre bir başarı tanımı vardır elbette. Bu biraz da başarıyı ne ile ilişkilendiriyoruz onunla alakalı bir şey.
Başarı Nedir?
Kavramlar, başarı ve başarısızlık kavramları hayatımızın çok küçük yaşlarında tanıştığımız ve hayatımızı bunların üzerine kurguladığımız iki kavram.
Evet, başarı, çok caziptir, ulaşılması kolay değildir, hep bir mücadele gerektirir, göz önünde olmanızı sağlar, kaybedilmesi de çok kolaydır. Bize öğretilen bu.
Başarısızlık, kötü bir şeydir, başarısız insanlardan uzak durmaya çalışırız, hatta vücut dengemizi bile değiştirecek bozukluklara yol açar. Sınıfta tembel öğrencilerle arkadaşlık yapmanızı isteyen kimse oldu mu?
Aslında bu tanımlar günümüzün dünyasında genel olarak kabul gören tanımlar. Genel olarak diyorum çünkü ben kabul etmiyorum. 🙂 Antik Yunan Felsefecileri başarıyı yaşam üzerinden tanımlarlar. Bende hayatım boyunca başarıyı böyle algıladım.
Platona göre başarı;
‘’ Temiz bir vicdana sahip olacak şekilde bir yaşam sürmektir.’’
Aristotales hocası Platon’un bu fikrini daha da geliştirerek hayatın tüm gereksinimlerini amaç değil araç olarak gördüğü başarı tanımını yaptı;
‘’Kalıcı mutluluk’’
2500 yıl önce felsefeciler başarıyı yaşamla ilişkilendirirken, günümüzde klasik başarı tanımı kendisini rekabet etmekle, ileri gitmekle, kıyasla ilişkilendiren çok farklı bir duruma gelmiş durumda. Bu tanımın yüz yıllar içinde böyle değişmesinde, dünyada hâkim süren kapitalist sermayeci sistem ve onun yansımalarının olması, bu doğal sonuca neden oluyor. Ya da bize doğal gibi gösterilen bu kadar sistem ve metodu… Her kavramı bir yöntemle ölçümlemenin gerekli olduğu bir sistemde, başarıyı da numerik kavramlar üzerine oturtup insanları bu sonuçlarla değerlendirip bir başarısızlar ordusu yaratmak da kaçınılmaz oluyor. Aslında tamamen manayla ilgili olan bir kavramı ne güzelde 2500 yılda tamamen maddeyle ilişkili hale getirmiş durumdayız.
O Zaman Sıra Benim Başarı Tanımımda
Benim tanımımda bir cümleden ibaret;
‘’Başarı iyi insan olmaktır’’
Çok mu basit geldi bu cevap size? Sizce iyi insan olmak o kadar basit bir şey mi?
Kendinizi başarılı buluyor musunuz?
Eğer başarılı buluyorsanız neden?
En moda tabirle başarı hikayeniz ne?
İyi insan olmayı birkaç cümleyle tanımlamak tabi ki imkânsız. Yukarıdaki soruları kendim için yanıtlamaya çalışılarak sizlerden de bu yazıyı okuduktan sonra samimi bir şekilde cevaplamanızı istiyorum.
Ben kendimi başarılı buluyorum.
Bir köfte dükkanında çalışmaya başlayıp, Türkiye’nin en büyük holdingini kuramadım.
Bir otomobil garajında başlayan bir hikâyeyle telekomünikasyonda dünyanın en büyük markasını da yaratmadım.
Ancak bebek sahilinde gül satan çocuğun yüzündeki gülümsemeyi görebildim.
Telefonumun olmadık zamanlarda çaldığında, karşımdaki kişiyi dinlediğimde sesindeki rahatlamanın tınısını duyabildim.
Benim hayattaki başarı hikayem insanların hayatına dokunmakla alakalı. Mutlu olmakla, mutlu yaşamakla ve insanları mutlu etmekle alakalı.
Geldiğimiz noktada maalesef başarı, Servet (Mal-Mülk), Kudret (Hükmedebilme Gücü)ve İtibar (Tanınır Olma) kavramlarıyla ölçülüyor.
Ve insanlar için bu kavramlar cazip hale geliyor. Cazip olan her şeyin de bir pazarlama gücü olduğundan tam da mevcut sisteme hizmet eder bir durumda oluyor.
- Daha iyi bir ev aldığımızda,
- son model arabaya bindiğimizde,
- bir yerde bir mevki sahibi olduğumuzda,
- herkesin tanışmak istediği imza almak için sıraya girdiği bir ünlü olduğumuzda kendimizi başarılı olmuş sayıyoruz.
Ve bunlara ulaşmak için de ne gerekiyorsa yapıyoruz. Hayatın gerçek amacından uzaklaşıp araçlarının esiri olmuş durumdayız.
O zaman 2500 sene öncesine dönmekte fayda var. Her geçen gün dünya daha yaşanmaz bir yer halini almıyor mu? Mevcut işleyişle ve yozlaştırılmış tanımlarla daha ne kadar durumu idare edebiliriz ?
Şimdi gerçek başarının ne olduğunu anladığımıza göre, haydi gerçek başarı hikayenizi oluşturma zamanı?
Hiçbir şey için geç kalmış sayılmayız.
0 Comments