Bora Gencer. Babadan oğula, sanatın her dalından aktivizme kadar, her yönüyle bir doğum günü sohbeti. Bir2Yorum da SöyleşiYorum zamanı.


5 dakika


Bora Gencer

Bora Gencer

Eğer sizde Pop Müziğin zirveye çıktığı 90’ları yaşamışsanız “Öptüm Seni Şeker” şarkısını ezbere bilenlerdensiniz. Evet; Bora Gencer… Alışılmıştan ayrı karizması, sarışın, renkli gözleri, Aysel Gürel ve Garo Mafyan imzalı bu şarkı ve albümüyle Pop Starların arasında yerini alan değerli isim. Bu çok yetenekli, bir o kadar da çalışkan ve güzel yürekli insanı konuk ediyoruz bugün. 

Belki de bir çoğumuz O’nu bu albümle tanıdı. Ama işin aslı tam olarak öyle değil. Hakkında konuşacak çok şeyimiz var. İşte o yüzden naçizane ben sordum, kendisi de nezaketle cevapladı. 

Müzik İnsanı Bora Gencer…

Sanatla iç içe bir ailenin oğlu. İstanbul Maçkalı… Doğduğundan bu yana müzik hep kulağında, özellikle piyano. Damarlarında dolaşan sanat ateşinin yanında, üstün bir başarı gösteriyor; dereceyle konservatuar sınavlarını kazanıyor. 7 yıl konservatuar eğitiminden sonra, profesyonel olarak yüzlerce başarılı işe imza atıyor. Üstelik bu başarılar popstar olmadan önce gerçekleşiyor.

Bir2Yorum’da Söyleşi’Yorum Zamanı…

Sevgili Bora Gencer; İlham Gencer gibi ülkemizin çok değerli bir caz piyanisti babanın oğlu olmak,  Büyük amcanızın eşi “La Diva Turca Leyla Gencer” ve sanat dolu bir aile içinde, müzisyen olmanın dışında başka hayalleriniz de var mıydı? 

Öncelikle Merhaba,

Tüm klasik Türk Çocukları gibi futbola müthiş bir ilgim vardı. Hatta GS Junior takımında ve Altınmızrak Kulübünde oynamışlığım vardır 🙂 Üstelik dünya rekortmeniyim. Ancak o dönemde cep telefonu olmadığından elimde bir kayıt yok ve ispat edemiyorum. Hakemli ve ofsaytlı oynanan maçta, ilk beş saniyede gol atmıştım. Solak olduğum içinde çok teklif alıyordum. Ve sonra ailemin de yoğun baskıyla müziğe ağırlık verdim.

Bora Gencer
PopStar olmak müzik kariyerinizde bir değişiklik oluşturdu mu? Öncesi ve sonrası diyebileceğiniz noktalar var mı?

Tanınmış olmak hem çok güzel anlar biriktirmeme vesile olurken aynı zamanda bir sürü sorumlulukta getirdi.

Her şeyden önce ülkemde ağırlığı olan bir GENCER soyadına sahibim. Ailemize zeval getirecek her şeyden uzak durmaya yoğun gayret gösterdim. Yeri geldi ünlü olmam yüzünden bir kuru fasulye bile yiyemedim. (İmza vermekten) Yeri geldi saklandım ama genelde hep halktan biri olarak, halkın içinde ve müşterek dertlerimizi paylaşarak kalmayı tercih ettim. Müzik piyasasının rutin sisteminden izole yaşadığım günler daha fazladır.

Oysa ilk albümüm çıktığında kendimi Elvis Presley gibi görüyordum.

Sizce teknoloji albüm yapısını bozdu mu? O eski kasetler, cdler zamanını özlüyor musunuz? Albümler bundan sonra yerini single parçalara mı bırakacak? Sizin çalışmalarınız nasıl ilerleyecek?

Teknolojik gelişimler çağımızın kaçınılmaz gerçeği. Ben yeni akımları takip etmeye ve uyum sağlamaya çalışıyorum. Her ne kadar bunu yapsam da eskiye özlem her konuda kendini gösteriyor. Özellikle müzik denilince güzel ve kalıcı melodiler ve sözler yakalamak daha da zorlaştı.

Günümüzde bunu layıkıyla yapanlar tabi ki var. Ben yine de son çalışmamı 6 ila 7 şarkı üzerinden yapıyorum. Ama single projelerinin daha revaçta olduğu da yadsınamaz. Şarkılara ulaşmak çok kolaylaştı. Bu da aslında mesleği biraz hafifletiyor gibi geliyor bana.

Oğul ve Baba…

İlham Gencer, çok büyük bir isim, son derece önemli bir değer. Türkçe Sözlü Pop Müziği başlatan, caz müziğinin mihenk taşı. Müzik dünyasının efsaneleri olarak sayabileceğimiz pek çok ismi tanımamıza ön ayak olmuş usta isim. “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş” ile yeni bir dönemi açmış ilk aranjör. 

Çatı Kulübü ve bu kadar önemli sanatçıların ustası olması sebebiyle; o isimlerle büyümüş bir evlat olmak ne büyük şans. Herkese kolay kolay nasip olmayacak bu tecrübeler hakkında neler söylemek istersiniz.

Babam Türkiye’de 60lı yıllarda ekol olmuş, bir çok yeniliğe imza atmış ve Çatı Kulübünde bir nevi “gayri resmi bir konservatuar” tadında, şu anda Türkiye’nin en popüler sanatçılarını yetiştirmiş bir duayen. Ajda Pekkan, Cem Karaca, Barış Manço, Emel Sayın, Füsun Önal, Metin Ersoy, Yurdaer Doğulu, Erkut Taşkın, Amerikalı Şarkıcı Eartha Kitt (Üsküdar’a Gider iken şarkısını öğreterek dünyaya yayılmasını sağladı) ve yüzlerce şarkıcıya hocalık yapmış özel bir kişilik. Ondan öğrendiğim en büyük şey, ilişkilerini menfaat üzerine kurmamış olması ve gönlünü herkese açmasıdır.

Böyle bir ustanın oğlu olmak, müzik kulağı ve sanat disiplini açısından son derece önemli şüphesiz. Getirileri olduğu kadar sorumlulukları da zor mu? Neler söylemek istersiniz. 

Eğer Bozkurt İlham Gencer’in oğluysanız tabii ki kendinize olan sorumluluğunuzun dışında, soyadınıza karşı da farklı sorumluluklarınız oluyor. Babamdan sahne disiplinini aldığımı düşünüyorum. Gerek repertuar seçimi, gerekse stratejik anlamda bana çok yol gösterdi. 98 yaşında olmasına rağmen hala ondan feyz alıp nemalanıyorum 🙂

Sizi bir arada, yeni yeni projelerde görebilecek miyiz?

Evet, babamla birlikte yeni projelerde yer almaya devam ediyoruz. Bu arada ablam Ayşe Gencer Demirer ve eşi Caz Trompetçisi İmer Demirer; babama Türkiye’nin en önemli caz müzisyenlerinin içinde barındığı, 12 standart parçadan oluşan “LEGEND” adında müthiş bir caz albümü yaptılar. Yakında müzikseverlerle buluşacak.

Muhteşem bir haber. Heyecanla bekliyor olacağız biz de.

Bir de Ayaz’ınız var. Peki Ayaz bu bayrağı devralacak mı? Dede-torun; baba-oğul arasında “sanat” yer alıyor mu?  Ayaz’lı hayalleriniz içinde bizimle paylaşmak istedikleriniz nelerdir? 

Ayaz. Oğlum olduğu için asla değil; çok özel ve duygusal bir çocuk.

Müzik konusunda kulağı çok iyi. Ama baskı yapmıyorum. Kendi bir elektro gitar istedi, iki yıl önce aldım. Ama şu anda odasının bir yerlerinde duruyor, bazen ses kayıtları yapıyor.

Kendi haline bıraktım.

Sadece Müzik Değil…

Müzikal, Dizi, Film, Tiyatro, Radyo ve Televizyon Programları, YouTube, seslendirme… 

Bu alanların dışında, mesela kitap ya da deneme çalışmaları gelebilir mi? Şüphesiz çocukluğunuzdan bu yana biriktirdiğiniz çok kıymetli tecrübeleriniz olmalı. 

Bora Gencer

Harika bir soru 🙂

Evet kitap düşünüyorum. Ama biraz kafamın boşalması lazım. Çok aşırı aktif bir insanım. Bana bazı kişiler Hiper Aktif diyorlar ama; hiper aktivite bir hastalıktır, bense sadece çok aktifim 🙂

Eğer kafamı rahatlatırsam kesin kitap yazacağım. Bende biyografik hafıza biraz zayıf. B12 alıp toparlamayı düşünüyorum 🙂

Hepsi birbirinden özel, birbirinden kıymetli alanlar. Ve hepsi kendine has yetenekler istiyor. Biliyorum zor soru ama, sıralamaya koymanız gerekse bu sıralama ne olurdu? 

Sanatsal faaliyetlerimi sıralamaya gelince, tabii ki müzik ve sahne birinci sırada geliyor. Ama tiyatroyu ve oyunculuğu da çok seviyorum. Radyo ve Tv programları da benim için çok özel tecrübeler. Şimdi çok yeni bir oluşuma da girmek üzereyim; O da seslendirme

“Renklerde Kaybolan Hayat: Fikret Mualla” filminde Nazım Hikmet olmak… Nazım olmak nasıl hissettirdi? 

Nazım Hikmet’i canlandırmak çok heyecan vericiydi. Türkiye’de siyasi bir obje haline gelmiş olan Nazım’ı canlandırırken işin o tarafına hiç bakmadım. Sadece kendimi olabildiğince O’na benzetmeye ve rolümü hakkıyla vermeye çalıştım. Beni enterese eden tarafı buydu. Ali Poyrazoğlu, Okan Bayülgen gibi isimlerinde yer aldığı bu dönem filminde yer almak, benim için çok ayrı bir duyguydu.

Aktivist Bora Gencer

Çocuklar, özellikle SMA hastası çocuklar, doğa ve çevre, hayvan dostlarımız, pandemi, savaş… Göstermelik değil, gerçek anlamda, büyük bir çaba; gayret gösteriyorsunuz. Sanatçı duyarlılığınızla büyük bir insanlık emeği içindesiniz. 

Bora Gencer

Son albüm gelirlerinizi sokak hayvanlarına bağışladığınızla ilgili bir röportajınızı izlemiştim. Yaşadığımız yangın felaketinde de birebir oralarda çaba gösterdiğinizi de biliyorum. Ve son zamanlarda özellikle artan SMA hastalığı… Hepsi, başlı başına konuşması çok zor konular. “Ayinesi iştir kişinin söze bakılmaz denilir” ama. Bu konuda “durmamak” adına söylemek istediğiniz bir şey olabilir mi? 

Sadece ünlü olmak insana ne getirir? Kalıcı olmak için önemli olmak gerekmez mi? Rahmetli Altan Günbay bana bir gün kalın ve tok sesiyle sormuştu. “Ünlü olmak mı, önemli olmak mı istersin” diye. Sanırım benim yaradılışımda önemli olmak var, ben istemsiz bu rolü seçmişim. Alıcı değil verici olmaya devam etmektir yolum. Her ne kadar zorlukları olsa da bu benim misyonum olmuş. Değiştirmek istemediğim bir olgu. Yeri geldikçe, zamanım ve halim yettikçe, SMAlı bebekler, sokak hayvanları gibi konularda çalışmalarıma ve projelere devam edeceğim.

Anneler ve kadınlar… Anneciğinizi de rahmetle anmış olalım. Kadınlar ve anneler ile ilgili bir projeniz olacak mı? (Ki özellikle bu konuda da yanınızda olmaktan çok büyük bir onur duyacağımızı belirtmek isterim)

Anneler ve kadınlar çok hassas noktam. Özellikle annemi çok genç yaşta kaybetmiş olmanın acısını hala içimde, en derinlerde yaşıyorum. Anneciğim benim oğlumu göremedi, Albümlerimi dinleyemeyip, film ve dizilerimi izleyemedi. Maalesef hiç bir güzel anımı, sanattaki çıkışlarımı O’nunla paylaşamadım. Gençler, yaşarken ailelerinin kıymetini bilmeliler. Bizim başka neyimiz var ki?

Ancak burada erkekleri ve babaları da unutmamak gerek. Günümüzde kadına şiddet olduğu gibi erkeğe de gerek fiziksel, gerekse psikolojik şiddet var. Eşitliği bu konuda da değerlendirmek gerek.

Anneliği ve kadınlığı olması gereken şekilde uygulayan tüm kadınlara ve babalıkla erkekliği de tam manasıyla uygulayan tüm erkeklere saygım sonsuz. Kanunlar eşit ve doğru şekilde, ayrıca caydırıcı olarak uygulandığında bir çok problemi bertaraf edeceğimize inanıyorum.

Ve Eurovision 2016 birincisi, Ukraynalı müzisyen Jamala. Parçası ile ilgili “savaşa hayır” projenizden bahseder misiniz? 

Barbaros Kani adında çok sevdiğim ve hayatımda önemli dokunuşlara imza atmış bir dostum, bana Eurovision 2016 Birincisi Jamala’nın 1944 isimli şarkısını adapte etmemi teklif etti.

Bora Gencer

Henüz o zamanda Rusya-Ukrayna savaşı yoktu. Bende Edisyon firmasına ulaşıp şansımı denedim. Belli bir ücret karşılığında, şarkıyı Türkçe sözlerle adapte etmeme müsaade ettiler. Sözleri Şeyda Ekşi adında amatör bir kız yazdı. Ben şarkıyı Selim Çaldıran’ın stüdyosunda, O’nun yaptığı aranjeyle okudum ve klibini çektim.

Bu esnada hüzünlü bir tesadüf eseri Jamala Türkiye’ye iltica etti. Bunu da Fatih Altaylı’nın programına çıktığında fark ettim. Sn. Altaylı’dan kendisinin numarasını istedim. O’da sağ olsun bana gönderdi.

Gönderdiği numarayı aradığımda, Türkiye’de yaşayan ve müzik öğretmenliği yapan kız kardeşi Evelina telefonu açtı. Son derece güzel Türkçe konuşan Evelina, benim yaptığım çalışmadan çok mutlu olduklarını söyledi. Ve Haber Global Kanalı Programcısı Benan Kepsutlu Hanım, Jamala ve beni Selim Çaldıran’ın stüdyosunda bir araya getirerek yaklaşık 40 dakikalık bir program gerçekleştirdi.

Şimdilerde ise projesi bana ait olan Elvadasız Şarkılar 4 konserimizi, Jamala’nın da katılımıyla Muğla’da yapmayı planlıyor ve tüm satış gelirlerini de Ukrayna’daki savaştan etkilenen çocuklara bağışlamayı düşünüyoruz. Gereken izinler alındıktan sonra, hızla bu etkinliği devreye sokacağız.

14 Nisan, Yeni Yaş, Yeni Umutlar… Ve Son olarak sizin eklemek istedikleriniz…
Bora Gencer

14 Nisan 1965. Güneşin etrafında yeni bir tur daha. 

Hani her yeni yaş; en çok, yeni beklentiler demektir ya… Ben ailemiz adına “enerjinizin hiç eksilmemesini” diliyorum. Sizin kendiniz ve bu yaş için biriktirmek istediğiniz anılarla ilgili bizlere söylemek istediğiniz bir şeyler olabilir mi? 

İnsanın yaşından çok, yaşadıkları ve bırakacakları çok önemli. Herkesin bu dünyada bir görevi olduğuna inanıyorum. Bu yaşadığımız fani hayat; ne her şeyi ciddiye alacak kadar uzun ne de almayacak kadar kısa. Bu denklemi iyi tutturanlar hayatta daha başarılı oluyorlar. Ben de bu sınıfa dahil olmak istiyorum.

Doğum günümde bana böyle muhteşem bir sürpriz yaptığınız için sizlere sonsuz teşekkürler ederim.

—-

Bora Gencer - ilknur.tv

Kıymetli vaktinizden bizlere de zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Yolunuz her daim açık olsun. Birikiyorum ailesi olarak her daim yanınızda ve takipçiniz olacağınız. 

İyi ki varsınız…


Müzikler İçin; Youtube Music | Spotify  | Deezer  | Apple Music

Sosyal Medya Hesapları; InstagramTwitter  | YouTube Kanalı | Resmi İnternet Sitesi

* Sevgili Ahu Atmaca ? Sonsuz teşekkürler


Like it? Share with your friends!

ilknur.tv

Efdal ve İlker'in annesi, Kerim'in kıymetlisi 1998 yılından bu yana "Kurumsal Hayat"ta yönetiyor ve organize ediyor. Sosyal Farkındalık ve Sorumluluk için, her alanda, "sanatla" çaba sarf ettiğini düşünüp; BiRiKiYOR

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments