Cem Seymen Özgürlüğün Rengi Mavidir. En sevdiğim programcının dört gözle beklediğim kitabı. Yeşile, toprağa, üretime sevdalı bir adam O. Yıllardır programlarını bazen gözyaşlarıyla bazen gülerek izlediğim bir programcıydı O. Şu sıralar televizyonlardan uzakta. Sosyal medya hesaplarından takip edebiliyoruz. Ve işte o aydınlık mesajlarını görmek için her gün ziyaret ettiğim sayfalar:
CEM SEYMEN KİMDİR?
Tanımayan var mı? Bilmiyorum. Ama yine de tanıtacağım. 10 Aralık 1972’de Ürgüp’te dünyaya geldi Cem Seymen. Aslında Turizm İşletmeciliği eğitimi aldı. Bilkent Üniversitesi’nde aldığı eğitimden sonra bir süre turizm sektörünün içindeydi. Sonrasında Amerika’da City University of New York’ta siyasal ekonomi bölümü ile New York Üniversitesi’nde televizyon yayıncılığı eğitimleri aldı.
Ve hayatı televizyona doğru yol aldı. Benim tanışmam CNN Türk kanalındaki Para Dedektifi programı ile oldu. Programları yüzeysel bir ekonomi haberleri içermiyordu. Döviz, altın gibi yatırım araçlarından çok tarım, hayvancılık üzerinde duruyordu. Cem Seymen programında hiç usanmadan eğitimi, teknolojiyi, bilimi ve üretimi anlatıyordu. Kah bir tarlada çıkıyor karşımıza buğday tarlalarının içinde kah bir keçiyi severken. Bazen köylü kadınlarla sohbet ediyor kooperatifçilik üzerine bazen bir teknolojiyi anlatıyor.
Şu an herhangi bir televizyon kanalında değil maalesef. Ama her zaman anlatıyor. Hiç bıkmıyor. Yarına güzel bir dünya bırakabilmek için insanlığı uyarıyor. Onlarca konuşma yaptı. İşte gençlere olan inancını anlattığı TEDx konuşması.
VE ÖZGÜRLÜĞÜN RENGİ MAVİDİR…
Önce yıllardır beklediğim kitabıyla ilgili literatür bilgileri verelim. Detaylarına ve tanıtım metninde söylenenlere değinelim… Sonra benim için önemini anlatayım size. Ve tabii ki mutlaka satın almalı, altını çizerek okumalısınız. Kesinlikle dostlarınıza da hediye etmek isteyeceksiniz. İşte size alternatifler:
Özgürlüğün Rengi Mavidir
TANITIM METNİNDEN
Kendi Kaleminden
“Zehirli egoların ülkesinde bu kitabı yazarken kafamda tek gaye vardı. İstedim ki okur yakın tarihin filtresiz gerçeklerini birinci ağızdan öğrenirken hepimizi silindir gibi ezip geçen sistemin aklı, zekâyı, yeteneği, beceriyi yok sayan vasatlığına kendi varlığıyla direnç geliştirmenin yollarını yine kendi içinde bulabilsin.
Abartılı hassasiyetlerin topraklarında var olmaya çalışırken ortalama hayatlara mahkûm bugünkü gençliğin yılgın neferisin. Gençsin ama gençliğini hissedemiyorsun. Umutlarını çalıyorlar, çaresizce seyrediyorsun. Düzen hepimize had bildiriyor çünkü.
“Sesini çıkarma, konuşma, hayal kurma, farklı düşünme, düşünüyorsan da kendine sakla!” diyor. Buna itirazım var benim.
Birey olmak zorundasın. Kimse seni kurtarmayacak. Kimse sana mahkûmiyetlerinin yalan olduğunu göstermeyecek. Uyanacaksın. Başka yolu yok.
Kimse özgürlüğün mavisini elimizden alamaz. Hiçbir güç, hiçbir kudret, hiçbir otorite insandan daha üstün değil. Yeter ki insan kendi gücünün farkına varabilsin.
Sizi özgürlüğe davet ediyorum bu kitapta. Özgürleşmeden mutlu olamayız çünkü. Ezene direnemeyiz. Kendi dünyana döneceksin arkadaş, kaybettiğin özgürlüğü bulup çıkaracaksın.
Motorları maviliklere süreceğin güne kendi emeğinle ulaşacaksın.”
DETAYLAR
Cem Seymen – Özgürlüğün Rengi Mavidir (Destek Yayınları – Deneme/Yazın)
Teknik Detaylar
- Hamur Tipi : 2. Hamur
- Sayfa Sayısı : 328
- Ebat : 13,5 x 21
- İlk Baskı Yılı : 2020
- Baskı Sayısı : 1. Basım
- Dil : Türkçe
VE BENİM İÇİN CEM SEYMEN
Cem Seymen için benim için çok değerli. Hiç tanımasam bile. Tıpkı Hayrettin Karaca‘nın değerli olduğu gibi. Tıpkı Türkan Saylan gibi. Değişen, dönüşen ve gitgide daha da kötüleşen dünyada tıpkı onlar gibi umut aşılıyor.
Bir yandan geldiğimiz durumu gözler önüne sererken diğer yandan bir kere başardığımızı yeniden başarabileceğimizi anlatıyor. Başarabiliriz. Tarımda kendi kendine yeten bir ülke olabiliriz yeniden. Hayvancılıkta dünya ülkeleriyle yarışabiliriz. Teknolojimizi geliştirebiliriz. Üretebiliriz. Ancak eğitimde bilimi en önceliğe alabilirsek olabilir tüm bu saydıklarım.
Diyor ya kitabının kapağında; “Gitmem, kaçmam. pes etmem!” Tam da böyle olmalıyız işte. Düzeltmek istiyorsak dünyanın kötü gidişini. Zaten öyle de olmak zorundayız. Çok çalışmak zorundayız, bu dünyaya ve çocuklarımıza borcumuz var.
Çünkü başka bir dünya mümkün! Evet biliyorum, değişim sancılıdır. Ama her acı aynı zamanda bir ilhamla gelir. Ve nihayet umudumuz var. Sorgulayan, araştıran, doğruyu bulmaya çalışan bir nesil yetiştirme umuduyla…
0 Comments