Elektronik atık, sıfır atık dosyamızın bu haftaki maddesi. Gün geçtikçe, daha hızlı tüketen insanlığın, farkında olmadığı en büyük belalardan


5 dakika


Elektronik atık da diğer atıklar gibi dünyanın geleceğini tehdit eden unsurlardan. Hele de teknolojinin bu kadar hızlı gelişmesiyle her gün yenileri ekleniyor bu çöplüklere. Halbuki bu atıkların bir çoğu geri dönüştürülebilir ürünler. Fakat bir çoğumuz ne yapmamız gerektiğini bilmiyor.

Sıfır atık konusunu işlemeye başlamıştık haftalar önce. Plastik poşet sorununu ve gıda atıkları konusunu işlemiştik. Dünyanın artık kırmızı alarm verdiğini de yazmıştık sizlere. Bu haftada bu konuya el atıyoruz. Nedir, nasıl çözeriz, neler yapabilir gelin hep beraber bakalım.

Elektronik Atık nedir?

En basit tabiri ile şöyle açıklamış Vikipedi;

“Elektronik cihazların kullanım ömrünün tamamlanması, ya da bizim bildiğimiz haliyle çöpe dönüşmesidir.”

Günlük hayatta evlerimizde ya da işyerlerimizde kullandığımız makineler bazen bozulunca bazen de sadece insanoğlunun tüketim hırsıyla yerlerini yenilerine bırakıyor. Eskilerine ne mi oluyor? İşte bu bahsettiğimiz çöp yığınının arasına karışıyor.

Hayatımızı kolaylaştıran bu cihazlar gelişen teknoloji ve ihtiyaçların çeşitlenmesi ile sonuç olarak teknolojik bir kirliliğe sebep oluyor. Sadece kirliliğe sebep olmuyorlar. Aynı zamanda içeriğindeki maddeler yüzünden doğaya zararlı da oluyorlar.

Elektronik atıkların zararları

Bu atık malzemelerin büyük bir çoğunluğu doğal yaşamı bozan, insan sağlığına zararlı maddeler içerirler. Bromlu alev geciktirici, klorlu solventler, PVC, zararlı metaller, kurşun, civa, berilyum gibi maddelerdir bunlar.

Örneğin kurşun özellikle çocuklarda merkezi sinir sistemini, böbrekleri ve üreme sistemini bozar. Monitörlerdeki ışın tüpleri, eski lehimler, cam, akü ve pillerde kurşun vardır.

Ya da cıva. Kanserojen bir maddedir. Kısa süreli maruziyetlerde bile beyinde, anne karnındaki bebeğin gelişiminde, böbreklerde kalıcı zararlara neden olduğu kanıtlanmıştır. Beyin fonksiyonlarına yapacağı etkiyle titreme, görme ve duyma kusurları ortaya çıkabilir. Termometre, piller, tansiyon ölçme cihazlarında cıva bulunur.

Kanserojen bir madde olan berilyum da özellikle sinir, bağışıklık ve üreme sistemlerine zarar verir. Bilgisayarlı ürünlerin ana kartlarda bulunur.

Hormonal sistemi olumsuz etkileyen bromlu alev geciktiriciler bağlantı parçaları, basılı devreler ve kablolarda bulunur.

Çeşitleri nelerdir?

Aklımıza o kadar çok şey geliyor ki… Pillerden, masaj koltuklarına, beyaz eşyalardan adaptörlere kadar evlerimizde, işyerlerimizde kullandığımız pek çok dijital cihaz ya da parçaları. Ama 6 kategoriye sınıflandırmışlar. Bu sınıflandırma da şöyle.

  • Daha yaygın olarak soğutma ve dondurma ekipmanı olarak adlandırılan sıcaklık değişim ekipmanı. Tipik ekipman şunları içerir: buzdolapları, dondurucular, klimalar, ısı pompaları.
  • Ekranlar, monitörler. Tipik donanımlar arasında televizyonlar, monitörler, dizüstü bilgisayarlar ve tabletler.
  • Lambalar. Tipik ekipmanlar arasında flüoresan lambalar, yüksek yoğunluklu deşarj lambaları ve LED lambalar.
  • Büyük ekipman. Tipik ekipmanlar arasında çamaşır makineleri, çamaşır kurutucular, bulaşık makineleri, elektrikli ocaklar, büyük baskı makineleri, kopyalama ekipmanı ve fotovoltaik paneller.
  • Küçük ekipman. Tipik ekipmanlar arasında elektrikli süpürgeler, mikrodalgalar, havalandırma ekipmanları, ekmek kızartma makineleri, elektrikli su ısıtıcıları, elektrikli traş makineleri, teraziler, hesap makineleri, radyo setleri, video kameralar, elektrikli ve elektronik oyuncaklar, küçük elektrikli ve elektronik aletler, küçük tıbbi cihazlar, küçük izleme ve kontrol cihazları.
  • Küçük Bilgi Teknolojisi (IT) ve telekomünikasyon ekipmanı. Örneğin cep telefonları, Küresel Konumlandırma Sistemleri (GPS), cep hesap makineleri, yönlendiriciler, kişisel bilgisayarlar, yazıcılar, telefonlar.

Sayılarla Elektronik Atık

(EAGD) Başkanı Burak Köktürk bir haber sitesindeki söyleşisinde çöp diye bahsettiğimiz bu ürünlerin içerdiği maddeler açısından kazandırabileceklerini şöyle anlatmış.

“Dünyadaki elektronik atıkların hammadde yaklaşık değeri 55 milyar avro, Türkiye’de ise 700 milyon avroya tekabül ediyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 700 bin ton elektronik atık oluşuyor. Bunun sadece yüzde 5’i geri dönüştürülebiliyor”

Biz çöp diyoruz ama aslında orada bir maden yatıyor. Ve biz o maddeleri elde etmek için sürekli olarak doğayı tahrip ediyoruz.

Yine EAGD internet sitesinde aşağıdaki çarpıcı verileri kullanmışlar:

  • Her yıl dünya çapında 20-50 milyon metrik ton aralığında dijital çöp ortaya çıkıyor.
  • Cep telefonları ve diğer elektronik eşyalar, altın veya gümüş gibi yüksek miktarda birçok değerli metal içeriyor.
  • Dünyada şu an bunların yalnızca yaklaşık %12’si geri dönüştürülmekte.
  • Geri dönüştürülen her 1 milyon cep telefonu için 35.274 libre bakır, 772 libre gümüş, 75 libre altın ve 33 libre paladyum geri kazanılabiliyor.
  • 1 milyon dizüstü bilgisayarın geri dönüştürülmesi, yılda 3.657 ABD evinin kullandığı elektriğe eşdeğer enerji tasarrufu sağlıyor.
  • Bir bilgisayar ve monitör üretmek için 530 libre fosil yakıt, 48 libre kimyasal madde ve 1,5 ton su gerekiyor.
  • Bu ürünlerin içerisindeki parçalar dönüştürülünce çeşitli şekillerde ve çeşitli ürünlerde kullanılıyor. Plastikler bahçe mobilyası yapmak için, metaller mücevherden otomotiv parçalarına kadar her şey için.

Birleşmiş Milletler’in 2020 Küresel E-Atık İzleme Raporu’na göre;

  • Her yıl kişi başı 7,3 kg e-atık üretiliyor.
  • 2019 yılında 53,6 milyon ton e-atık oluştu. Ve sonuç olarak bu atıkların sadece %17,4‘ü resmi olarak geri dönüştü.
  • Dünyada en fazla e-atık üreten ülke olan ABD 7 milyon ton. Sonrasında Çin geliyor 6 milyon ton ile. Ve hemen ardından da 2.2 ton atıkla da Japonya izliyor onları.
  • Türkiye, yıllık 503 bin ton atıkla en çok e-atık üreten ülkeler arasında 17. sırada.
  • Milli gelir ne kadar yüksekse miktar o kadar artıyor. Gelirin yüksek olduğu ülkelerde kişi başına 29 kilogramken Türkiye’de ise bu rakam 6,5 kg.
  • Bir de tersten bakarsak sayılara, geri dönüşüm oranlarına göre en yüksek orana sahip olan ülke %62,6 ile İsveç. Bu oran ABD’de %14, Çin’de %21, Japonya’da %23, Türkiye’de ise %5.

Nasıl kurtuluruz?

Kurtulmak derken yanlış anlaşılmasın. Alırken çok bedel ödediğimiz bu teknolojik ürünlerin yapıldıkları hammaddeler o kadar değerli ki mutlaka geri dönüştürülmeli.

Bu geri dönüşüm işi de eski usul hurdacıların toplamasıyla değil elbette. Bazı kurumlar bu konuda yetki belgesi almış. Bu kurumlar uygun koşullarda önce türlerine göre ayırıyor. Sonrasında parçalarına ayrılan malzemeler geri dönüşüm tesislerinde ekonomiye geri dönerler. Aksi takdirde çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verebilirler.

Biz bireysel olarak aslında öncelikle defalarca söylediğimiz gibi tüketim çılgınlığına son vermeliyiz. Tekrar ediyorum, tüketmemeliyiz.

“Eskiyi getir, yeniyi götür” kampanyaları aslında firmaların yarattığı güzel bir toplama kampanyası. Yenisini alacaksak bunları tercih etmeliyiz.

Belediyelerin bu atıkları topladıklarını hepimiz biliyoruz. Oturduğunuz bölgenin belediyesini bu konuda inceleyin mutlaka.

Pil atıkları açısından zaten bildiğiniz pil toplama alanları var. Ama zaten bu konuyu ayrı olarak ele alacağız.

Atma, bağışla!

Bireysel olarak dünyayı ve geleceğimizi korumak adına yapmamız gerekenleri iyi bilmeliyiz. Mesela bu ürünleri çöpe atmak yerine bağışlayabiliriz.

Bence bağışların en önemlisi de geleceğe yani çocuklara yapılan bağışlardır. Çocukların eğitimine destek veren Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı bu işi üstlenmiş durumda. O halde bu malzemeleri onlara bağışlayabiliriz. TEGV internet sitesine buradan ulaşabilirsiniz.

Bir başka dernek de Elektronik Atıkların Geri Dönüşümünü Destekleme Derneği. Eğitim çalışmalarına katılıp gönüllü olabilirsiniz. Aynı zamanda internet sitesini ziyaret ederek bu atıklarınızı bağış yapabilirsiniz.


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments