Ey Oruç Tut Bizi

Ey oruç tut bizi!

Orucun Tadı

Din alimi olmayıp derdimin ahkam kesmek olmadığını her daim dile getirdiğim gibi, şimdi de getirmek isterim. O yüzden sürçü lisan edersem şimdiden affola.. 

Biz açlıkla karıştırsak da; “Haz veren, dünya zevklerinden bir müddet ayrı durma” manasına geliyormuş kaba hatlarıyla.. 

Açlık değil, bile isteye ayrı durma. Belirli bir süre için bırakma, uzak kalma.. 

Oruç Müslümanlık başta olmak üzere tüm kadim dinlerde ve felsefelerde önemli bir yere sahip. Bedensel ve zihinsel arınmanın en önemli eylemlerinin başında geliyor!. Hatta son yıllarda sağlıkta “aralıklı oruç” diyetleri son derece popüler.. 

Hepimiz çayı kahveyi seven, yemek yemeğe ve yedirmeye bayılan bir milletiz vesselam. Ve çoğunluk için “sabrı çok zorlayan” bir ibadet. Zaten hepimizin böbreği, midesi, kan şekeri özellikle bu dönemlerde çok daha hassas. Genelde “niyetli” olmaktan ziyade “iyi niyetli” ! olmak biraz daha tercih edilir oldu. ? 

Hoş kimse kimseyi yargılamak lüksüne sahip değil. Herkes kendi hayatının kahramanı. 

Sağlıklı mı, ortak görüş; evet. 

Dini, inancı, sağlığı her ne olursa olsun tutabilende, tutamayanda, tutmak istemeyende, tutmayı reddedende kendine, ne yargı ne ahkam bizim haddimiz değil elbet.. 

Biz Küçükken

Biz ufacık çocuklarken büyüklerin sahura kalkması çok eğlenceli ve önemli gelirdi bizlere. Ve bizlerde kalkarsak sanki “büyümüş” olacaktık o zamanki hallerimize göre. Tekne orucu tutmak kaydıyla izin verirlerdi bize de. Öğle yemeği hazırlanana kadar tuttun mu çok büyük olmuşsun demekti. Aferindi, bir kere tutmak yeterdi. Sonra onların hepsini birbirine ekleyeceklerdi.  Çok akıllı, başarılı çocuk olacaksın anlamına geliyordu. 

Ramazan Demek

Ramazan kalabalık masada iftar demek bizim için, maalesef sofralar artık biz bize..  Hele ki yaz ayına denk gelmişse sahurların dışarılarda bahçelerde sahil kenarlarında yapılması, sabaha kadar sohbet muhabbet demek; bitti. Siz hiç en az 40 kişilik sofralarda yemekler yediniz mi hep birlikte. Nasıl eğlenceli, nasıl keyifli bir curcuna.. 

Sonra Ramazan; Ramazan Pidesi demek. Normal zamanlarda belki de hiç özenmeyeceğimiz ama özellikle oruçluyken o kokusunu ne güzel hissettirdiği.. 

Ramazan kibar olmak, sakinlemek, telaşları ötelemek demek aslında. Kızmamak için gayret göstermek, belki konuyu uzatmamak, daha az konuşmak demek. Durulmak.

Yardımlaşmanın daha farklı hissettirdiğini yaşamak demek.

Ey oruç tut bizi, uzak kalalım. 

Adı detoks olunca herkes yapıyor ama oruç olunca sanırım işin içine zihinsel ve ruhsal detoks da eklendiği için insanlar uzak bakıyorlar konuya. 

Ey oruç tut bizi, biz kendimizi tutamıyoruz, kontrolden çıkmış bayır aşağıya yuvarlanır şekilde ilerliyoruz bilmeden. Bedensel, zihinsel ve ruhsal olarak ne kadar yabancılaştık. Başta kendimize, sonra tüm çevremize.. Toksin dolduk, toksin olduk. Temizlenmemiz gerek. 

Kendini tutmak sorunsalı

“Kendini tutmak” kişisel gelişim sınavım da en zorlandığım konuların başında. 

• Özellikle “sinirime sahip çıkmak, kendimi sakin tutmak” başta gelir. 
• Mesela gevşeklik konusunda kendimi tutamam, pratik, hızlı, sonuç odaklı olmamak hasta eder beni, 
• İki yüzlüler ve karşısındakini inandırdığını düşünenlere hiiiiç tahammül edemem
• Yada sürekli sorun konuşan, sorunlardan beslenen insan hallerine.. 

Belki de hepimizin ortak sorunları.. Ve liste uzar da gider.. 

İşte böyle durumlarda ramazan ayı ve oruç en sevdiğim. Hani bir disiplin ya oruç, tutacaksın ya kendini. Ve inatmış gibi her şey daha da üstüne gelir ya.. Tadından yenmez. Hissettirdiği değer hepsinden başka.. 

Ramazan ayı vesile oldu, oruç ile ilgili tüm kelimeler düştü işte kağıda. Ne diyelim, hangi inançtan, hangi düşünceden olursanız olun; “kendinizi tutma” disiplininiz oruç gibi lezzetli, ramazan pidesi gibi iyi hissettirsin.

Oruç kendinize iyi gelsin. Niyetleriniz gönlünüze göre..