Farabi müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık çalışmaları yapmış bir Türk ilim adamı. Mesud Topal’ın kaleminden bir kitap bu.
Çok uzun zamandır nedendir bilmem eskisi kadar çok okuyamıyorum. Sanırım sosyal medyanın bir götürüsü bu. Okumak, öğrenmek ve paylaşmak lazım. Bu gerekliliği de ben sizler için yazdığım sıralarda yerine getiriyorum aslında. Bir yazı yazmak için sayfalarca okumak, araştırmak ve insanlarla konuşmak gerekiyor. Bu yazının konusuna gelirsek…
Çok sevdiğim arkadaşım Behice çok iyi bir okuyucudur ve dolayısıyla iyi bir analizcidir. Bu kitabı istediğinden bahsedince alıp okumak istedim ve işte kitap gelsin. (1000 Kitap)
Farabi Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? Hakkında
Önce kitapla ilgili literatür bilgileri verelim. Detaylar ve tanıtım metninde söylenenler… Sonra ben nerelerin altını çizmişim, kitapla ilgili neler düşünmüşüm onları anlatayım size.
Okur yorumları, incelemek, ve daha pek çok şey için buradan bilgi alabilirsiniz.

Kitap Hakkında Detaylar
Var mısın ki Yok Olmaktan Korkuyorsun? (İlmin, Aydınlanmanın ve Anlamın Felsefesi)
- Yazar: Mesud TOPAL
- Yayınevi: Destek Yayınları
- Tür: Araştırma, İnceleme, Felsefe – Düşünce
- İlk Basım: Nisan 2020
120 Sayfa
- Format: Karton kapak
- 75. Basım
- ISBN: 9786053117728
Tanıtım Metninden

Düşünmek ruhun kendi kendisiyle konuşmasıdır…
Türk bir ailenin çocuğu olarak bin yüz elli yıl önce dünyaya gelen ve hayatı boyunca müzik, felsefe, botanik, matematik ve mantık alanında sayısız eserler kaleme alan Farabi, ilim ve düşün dünyasında “öğretmen” kabul edilen Aristoteles’ten sonra “ikinci öğretmen” kabul edilmiştir.
Sadece filozofları değil, sayısız bilim adamını da derinden etkilemiş, akımların ve icatların ilham kaynağı olmuştur.
Varlıklı bir ailenin ferdi olarak saraya yakın olmasına rağmen siyasi iradeyi tamamen reddedip kendini ilme adamıştır. Günde yalnızca bir öğün yemekle hayatını sürdüren Farabi, zamanının her saniyesini ilimle geçirmeye gayret göstermiştir.
Çünkü Farabi’ye göre insan ilmi aramakla mükelleftir. İlmi bulmak, onu öğrenmek ve onu anlatmak zorundadır.
İlim Çin’de bile olsa kalkıp peşine düşmek gerekir. İnsan ilim için yaşamıyorsa ıstırap içinde, anlamsız ve mutsuz bir ömür geçiriyordur. Çağımız insanının anlamlı ve anlamsız gayretleriyle yüzleşmesi ve yeniden bir yaşam kurgusu inşa etmesi açısından Farabi’nin ilham dolu hayatı ve çalışmaları örnek alınacak niteliktedir.
Farabi ve bana düşündürdükleri…
Farabi kimdir sorusu geliyor kitabı ilk elinize aldığınızda. Bazı derslerden hatırlıyoruz adını. Ben toplumun geneli olarak baktığımda diyebiliyorum ki tanımıyoruz. Ortaokulda öğretmenlerimden biri bakın dersi bile hatırlamıyorum ama ünlü düşünürlerin hayatını istemişti ve bana Farabi hakkında yazma görevi düşmüştü. Hayatına baktığınızda, bir çok felsefeciye, mantıkçıya, fizikçiye ve müziğe katkı yapmış böyle bir ilim insanını tanımıyor olmak yazık değil mi? Üstelik bir Türk aydın kendisi. Kitabın yazarı da buna dikkat çekiyor ve soruyor kitabın giriş bölümünde;
“Farabi’nin kitapları Batı’da yüzyıllarca basılıp okunurken, değer görürken neden ülkemizde okullarda derinlemesine okutulmamakta ve öğretilmemektedir?”
Farabi sözleri içinde kitaba da isim olan “var mısın ki yok olmaktan korkuyorsun?” her zaman hoşuma giden bir söz oldu benim. Ne olduğunu hatırlatıyor insana, ne olduğunu zannettiğini çarpıyor yüzüne. Ve korkunun aslında var olma yolundaki en büyük engel olduğunu söylüyor söz bize. Fısıldadığı aslında “KORKMA”
“İnsan kainatın bir parçasıdır. Ne insan kainattan ayrıdır, ne de kainat insandan.”
İşte tam burada benim durmadan hatırlattığım yaşam çiçeği geliyor aklıma. Hepimizin bir bütünün parçası olduğumuzu anlatıyor Farabi eserlerinde. Ayrıca kainatın bir parçası olduğumuz için bilmenin önemini vurguluyor, dine bu açıdan yaklaşıyor.
Son bilgi de o çok severek dinlediğimiz sesin sahibi kanun var ya Farabi’nin icadı.
Yani kitap içeriğinden çok Farabi hakkında araştırma yapmaya, onu tanımaya dolayısıyla insana farklı bir pencereden bakmaya yönlendirmesi açısından önemli benim açımdan.
Eminim bu yazıdan sonra siz de farklı bakacaksınız, belki okuyacaksınız kitabı. Ve kitabı okurken de farklı sorular sorduğunuzu fark edip yeni araştırmalar içinde bulacaksınız kendinizi. Tam da Farabi’nin dediği gibi, insanı ayıran bilgi olduğu için okumaya vereceksiniz kendinizi.
Keyifli okumalar dileğiyle…
0 Comments