Güzel Yapıcı İnsanlar ve Güzellik Bakımı
Güzel Yapıcılar üzerine ne kadar az söz söylenmiş meğerse.. Ya da güzellik bakımı hakkında. Hayır estetik ve kozmetik güzelliğinden bahsetmiyorum. O’nu merak ediyorsanız tüyolarımız burada.
Benim derdim; eylem yapma biçimi ile alakalı bu sefer. Güzel yapmayanlar ile ilgili sıkıntı. Halleri olmamışlara, sırıtanlara..
Yapıcı Derken
Her geçen gün yeni bir söz, yeni bir eda. Şimdi nerden çıktı bu “güzel yapıcı” diye, hani geçiyor olabilir gönlümüzden.. Ya da yurdum insanının cin fikriyle “yapıcı derken?” şakaları da ortalara çıkmaya müsait olabilir. Olabilir mi? Neden olmasın..
Evet yapıcı derken sahiden yapanı bulduk da güzeli mi arayacağız şimdi?
Kesinlikle..
Her yapılan şey!’in; tastamam, doğru, düzgün ve sonu güzellik getiren şekilde yapılması. Ve bunu güzel yapan insanların bakımı üzerine kaleme alındı bu yazı..
Güzel mi? Tam Tamına mı?
1400 yıllarında Dede Korkut kitaplarında geçmiş olan gözel ¹; günümüze kadar ki yolculuğunu güzel olarak tamamlamış. (Gözel; Göze güzel görünen)
Peki sadece göze mi hoş gelmektir. Kesinlikle hayır. Aslında tamamen bir ahenk meselesi. Tüm duyu organlarımıza; gözümüze, kulağımıza, hatta yetmezmiş gibi huyumuza suyumuza ama en çok da gönlümüze hoş gözükmesi gerekli değil midir?.
Ayrıca sadece “hoş gözükmesi” değil, fayda sağlaması, pek doğru olması, zarif ve başarılı olması da onu güzel yapan en önemli özelliklerinden.
Bir fayda, bir şıklık, bir tamam olmuş; tam da “olması gereken gibi” bir hal durumu yani..
Günün Konusu; “Güzel Yapıcılar”
Çok uzakta aramayın Onları. Onlar sessiz ve beklentisiz yaparlar bu güzellikleri. Üstelik görev bilmelerine de gerek yok. Öylesine, insanlıklarından. İçlerinden öyle gelir çünkü.. Hani fıtrat meselesi denilir ya; işte öyle bir huy sanki..
Neler mi yaparlar, ne yapmazlar ki?
Elle tutulan her şey Onlar sayesinde daha; “daha” dır.
- Mesela sizden daha derli topludur ve böylece ulaşılmak istenen hemen aranıp bulunur.
- Ya da bir dokunuş, ufacık bir hareketle tamamlanmamış bir şey, birden son derece tamam olur, nokta olur.
- O son dokunuş, o çorbanın tuzu, o ekmeğin hamurudur aslında.
- Çözemediğiniz sorunlar için Onlar ellerinden geleni yapar.
- “Bulduğundan dahi iyi bırakmak” gibi bir halleri vardır.
- Onların yaptığı yemekler daha lezizdir mesela. Herkes aynı reçeteyi yapar, ancak O’nun ki başka lezzette, başta güzelliktedir işte.

Öyle her şeyi “ben bilirim, ben yaparım, ben en doğruyum” diyenlerden bahsetmiyorum. Onlara güzelleştirici değil herbo.olog deniliyor sanırım.
Attığı adımdan, söylediği sözden, derdini dinlerken gözünün içine bakmasından ve gerçekten samimi olmasından tanırsın bu fayda sağlayıcıları. Öyle herkes gibi değil; -miş gibi hiç değil.
Tertip düzendir bu yapıcılar. Ahenktir, renktir.. Olduğu gibi değil; tam da kıvamında oldurmuş halidir..
Sofra kursa döktürür, konuşsa şiir olur. Dinlediği dert rahata erer; yaptığı işte her türlü soruna çözüm olur. Ve her daim gözlerinden gülüşü eksik olmaz. Mütevazi ve naiftirler. En neşeli hallerinden en acı hüzünlerine kadar..
Pratik, zarif, akıllı, terbiyeli, ve fayda sağlayıcıdırlar. Yani demem o ki; Onlar güzel yapıcıdırlar; ortaya çıkan şey “güzellik” olur.
Güzellik Bakımı
Şimdi bu güzel yürekli naif insanların “bakımı” olmazsa; yani dediği gibi şairin; Güle Baykuş konarsa ne olur?
Bakımsız bir çiçek, kirlenmiş bir ev, dağılmış dosyalar, yığın haline gelmiş sorunlar her ne ise.. İşte o insanların güzel yürekleri de işte böyle dağlanır, acı olur..
Güle baykuş kondurmayın, küstürüp soldurmayın.. Boşa bir şeyler söyleyip kafamı bozdurmayın. Hadi sen git işine, herkes kendi işine..
Çiğ süt emmiş insanlığımız, söz konusu “kişisel çıkarlar” olduğunda böylesi insanları hırpalayıp, zorlayıp, sabrını tüketip bir de üstüne akıl vermeye çalışınca ise olanlar olur..
Bakım demek kötüyü iyiye çevirmektir. Yanlışı doğruya..
Emek güzeldir, emek hırsızlığı kötü. Emek güzellikle çaba ister, hırsızlık ise; hayasız ve ahlaksızlık. Yapmayın.
Unutulmamalıdır ki; Cehalet derecesinde özgüven, şımarık ve görgüsüz ego; hiç bir “güzellik” emeğinin önünde duramaz.
Emek; ekmek kadar kutsaldır. Çiğnerseniz, çiğnenirsiniz. Nasıl ki ekmeği kirletemezsek, işte emeği de kirletmek bu demektir. İş ile, emek ile, ekmek ile şaka olmaz.. Pis olur, hiç temizlenmez. Yapmayın..

Güzel Yapıcı; Güzellik İnsanlarının Çevresindekilere Tavsiyeler..
- Bu garipler; insanların emeklerine saygı gösterip, daha da yardım etmek isterler. Onların emeklerinin üzerine asalak gibi yapışıp onları da kendinizi de aşağıya çekmeyin. Merak etmeyin, güzel yürekli insanlar çıkar beklemeksizin her daim herkese fayda sağlamaya can atarlar. Bunun için “akıllı hırsız” olmanıza gerek yok. Kimseyi aptal yerine koymanıza da..
- Onları rahat bırakın. Emin olun onlarında çözmeleri gereken sorunları, hayatlarının programları var. Derdiniz varsa emin olun akıllarının bir köşesinde derman bulana kadar rahat etmeyecekler. Unutulmayacaksınız..
- Dünyalarının merkezinde siz olamazsınız. Bu insanlar saf değil; evrensel. Çıkarcı değil yetenekli. Asalak olduğunuzu bilecek kadar zeki, ama çirkinliklerinizi yüzünüze vurmayacak kadar mütevazi..
Şansınızı zorlamayın..
Güzel; bir hareket tarzıdır, Güzel yapıcılık; bir duruş. Sonuç Güzellik olur evet. Ama güzellik bakımı; işte o en önemli mesele.
0 Comments