Haziranda ölmek zor! Hasan Hüseyin Korkmazgil kaleme almış… En çok Nazım Hikmet’e, Orhan Kemal’e Ahmed Arif, Cemil Meriç, Cahit Zarifoğlu’na…
5 dakika
Haziranda ölmek zor… Bestesi geldi mi kulağınıza… Hani kalbimizin sol köşesinin sızladığı zamanlardan… Evet Grup Yorum bestelemişti, ufacık bir hatıra olsun diye de buraya da ekleyiverdim…
Bilmeyenler olacaktır illa ki, Hasan Hüseyin Korkmazgil yazmıştır sözlerini. Gerçi beste halinden daha da uzundur ya, neyse.
Şiirin başında; Orhan Kemal’in güzel anısına diye yazar. Ama şiir Nazım Hikmet‘e atfedilmiştir. Bu vesile ile haziranda sonsuz olan diğer edebiyat üstatlarından Ahmed Arif, Cemil Meriç ve Cahit Zarifoğlu’da payını düşeni almayı sonuna kadar hak eder…
Haziranda Ölmek Zor – Grup Yorum1963’lerde yaşanılanları ben, ancak böyle dökebildim 1976’larda şiire.
Onüç yılda özümsemişim o olayları, onüç yıl sonra damıtabilmişim. O günleri yaşayıp da ozanlığa soyunanlar, elbette ki benden daha iyi yapabileceklerdir bu işi. “El elden üstündür, taa arşa kadar” demiş eskiler.HASAN HÜSEYİN
Hasan Hüseyin Korkmazgil; Haziranda Ölmek Zor
orhan kemal'in güzel anısınaişten çıktım sokaktayımelim yüzüm üstüm başım gazetesokakta tank paleti, sokakta düdük sesisokakta tomson, sokağa çıkmak yasaksokaktayımgece leylâk ve tomurcuk kokuyoryaralı bir şahin olmuş yüreğimuy anam anam haziranda ölmek zor!havada tüy, havada kuşhavada kuş soluğu kokusuhava leylâk ve tomurcuk kokuyorne anlar acılardan/güzel haziranne anlar güzel bahar!kopuk bir kol sokakta çırpınıp dururçalışmışım on beş saattükenmişim on beş saatacıkmışım yorulmuşum uykusamışımanama sövmüş patron ter döktüğüm gazetedesıkmışım dişlerimi ıslıkla söylemişim umutlarımısusarak söylemişimsıcak bir ev özlemişim, sıcak bir yemekve sıcacık bir yatakta, unutturan öpücüklerçıkmışım bir kavgadan vurmuşum sokaklarasokakta tank paleti sokakta düdük sesisarı sarı yapraklarla birlikte sankidallarda insan iskeletleri…
asacaklar aydemir'i, asacaklar gürcan'ıbelki başkalarınıpis bir ota değmiş gibi sızlıyor genzimdökülüyor etlerim, sarı yapraklar gibiasmak neyi kurtarırsarı sarı yaprakları kuru dallara?yolunmuş yaprakları, kırılmış dallarıylane anlatır bir ağaçhani rüzgâr, hani kuş hani nerde rüzgârlı kuş sesleri?asılmak sorun değil asılmamak da değilkimin kimi astığı kimin kimi neden niçin astığıbudur işte asıl sorun!sevdim gelin morunu, sevdim şiir morunumoru sevdim tomurcukta, moru sevdim memedeve öptüğüm dudaktaama sevmedim, hayır iğrendim insanoğlunun yağlı ipte sallanan morluğundan!neden böyle acılıyım, neden böyle ağrılıneden niçin bu sokaklar böyle boşniçin neden bu evler böyle dolu?sokaklarla solur evlersokaklarla atar nabzı kentlerinsokaksız kent kentsiz ülkekahkahanın yanı başı gözyaşıişten çıktımelim yüzüm üstüm başım gazetekaranlıkta akan bir sugibi vurdum kendimi caddelerehava leylâk ve tomurcuk kokusuhavada kör yolunahavada suçsuz günahsız gitme korkusuah desemeriyecek demirleri bu korkuluğunoh desem tutuşacak soluğumasmak neyi kurtarır öldürmek neyiyaşatmaktır önemlisi güzel yaşatmakabeceden geçirmek kıracın çekirgesiniekmeksiz yuvasız hekimsiz bırakmamakah yavrum ah güzelimcanım benim / sevdiceğim bitanemkısa sürdü bu yolculukn'eylersin ki sonu yok!gece leylâk ve tomurcuk kokuyoruy anam anam haziranda ölmek zor!nerdeyim ben nerdeyim ben nerdeyim?kimsiniz siz kimsiniz siz kimsiniz?ne söyler bu radyolar gazeteler ne yazarkim ölmüş uzaklarda göçen kim dünyamızdan?asmak neyi kurtarır öldürmek neyi?yolunmuş yapraklarıve kırılmış dallarıyla bir ağaçsöyler hangi güzelliği?kökü burda yüreğimdeyaprakları uzaklarda bir çınarıslık çala çala göçtü bir çınargöçtü memet diye diyeşafak vakti bir çınarsilkeledi kuşlarınıgüneşlerini:«oğlum sana sesleniyorum işitiyor musun, memet,memet! »gece leylâk ve tomurcuk kokuyorüstüm başım elim yüzüm gazetevurmuşum sokaklara vurmuşum karanlığauy anam anam haziranda ölmek zor!bu acılar bu ağrılar bu yürekneyi kimden esirgiyor bu buz gibi sokaklarbu ağaçlar niçin böyle yapraksızbu geceler niçin böyle insansızbu insanlar niçin böyle yarınsızbu niçinler niçin böyle yanıtsız?kim bu korku kim bu umut ne adına kim için?«uyarına gelirsetepemde bir de çınar»demişti on yıl öncedemek ki on yıl sonrademek ki sabah sabahdemek ki «manda gönü»demek ki «şile bezi»demek ki «yeşil biber»bir de memet'in yüzübir de güzel istanbulbir de «saman sarısı»bir de özlem kırmızısıdemek ki göçtü ustakaldı yürek sızısıgeride kalanlaranerdeyim ben nerdeyim?kimsiniz siz kimsiniz?yıllar var ki ter içindetaşıdım ben bu yükübıraktım acının alkışlarına3 haziran '63'übir kırmızı gül dalı şimdi uzaktabir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerineyatıyor oralarda bir eski gömütlükteyatıyor ustabir kırmızı gül dalı iğilmiş üzerineokşar yanan alnınıbir kırmızı gül dalı nâzım ustanıngece leylâk ve tomurcuk kokuyorbir basın işçisiyimelim yüzüm üstüm başım gazetegeçsem de gölgesinden tankların tomsonlarınşuramda bir çalıkuşu ötüyoruy anam anamhaziranda ölmek zor!Nokta.
Yorum yazarak Birikiyorum Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Birikiyorum hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Birikiyorum editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Birikiyorum değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Birikiyorum Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Birikiyorum hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Birikiyorum editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Birikiyorum değil haberi geçen ajanstır.