Hormonlar ve mutluluk. Biri yükselince diğeri de zirvede… Bu haftaki konumuz bu ikisi olsun istedim. Haftaya mutlu olmak, mutlu hissetmek ve sağlıklı olmak için önerilerle başlayalım.
Bahar da geldi artık güneşle birlikte içimiz kıpır kıpır. Doğa uyandı, çiçekler yapraklar rengarenk her tarafımız.
Hormonlar ve mutluluk arasındaki ilişki
Mutluluk Günü’nde tanımını yapmaya çalışmıştı Klinik Psikolog Cansu Ertan yazısında. Aslında tanımı herkese göre farklı. Uzmanlar da tek bir tanımını yapamıyor. Ben de yapmayacağım tabii ki… Ancak bana göre mutsuzluk sebeplerinin olmama halidir. Şu an örneğin sahilde oturmuşum, çimenlere basarak sizlere bu satırları yazıyorum. Kelebekler uçuyor hem çevremde hem içimde. İşte tam olarak bunun sebebi mutlu olmam. Çünkü şu anda beni mutsuz kılacak hiç bir şey yok. Şükür ki…
Bu hisse sahip olduğum için mi yükseliyor bu hormonlar yoksa onlar içimde yükseldi diye mi mutlu hissediyorum? İşte burası biraz karışık. Bugün haftaya böyle başlıyorum işte.
Bizi mutlu eden hormonlar

Bir çok anket çalışması var. Akademisyenler bu konuyu enine boyuna araştırıyorlar. Hatta neredeyse didik didik ediyorlar beynimizi, birazcık mutlu hissedebilmek için… İnternete girip bir araştırma yaptığınızda sayfalar dolusu bilimsel makale çıkıyor karşımıza. Bakmak isterseniz işte hepsi burada. Hele de birbirimizden koptuğumuz şu pandemi döneminin de bir mutsuzluk sebebi olduğunu hatırlarsak ne kadar da önemli olduğunun farkına varırız. Halbuki bir nefeslik yaşayıp gidecektik…
Bakalım mı şu hormonlar ve mutluluk döngüsü içindeki yerine. Ve tabii ki onları yükseltmek için yapmamız gerekenlere de.
Hormonlar
Vücudumuzda işleyişi sürdüren sistemler var. Dolaşım sistemi, sindirim sistemi gibi… İşte hormonlar da endokrin sistem dediğimiz bir dizi faaliyetin içinde yer alıyor. Beyniniz emir verir, bazı hormonlar girer devreye ve organlar çalışmaya başlar. Kısaca ve özetle böyle çalışır endokrin sistem. Tabii ki bu kadar basit değil. Ama burada yapıyı anlatmaya kalkarsak sayfalar hatta günler sürer. Zaten başlı başına bir disiplindir endokrinoloji. Onu iyi anlamak içinde tüm anatomiyi ve fizyolojiyi bilmek gerekir. Bu da mümkün olmadığına göre biz hormonlar ve mutluluk ilişkisine bakalım sadece.
Serotonin
Güven hormonu olarak biliyoruz onu.
Mutsuz ya da huzursuz hissettiğimiz zaman bilin ki serotonin hormonu eksiktir. Uzun süren stres durumunda da bu hormonunuz düşer. Kendimize güvenimiz azalır, uykusuzluk başlar. Eksikliğinde depresyon ya da kaygı bozukluğu bile çıkabilir ortaya. O halde gerçekten önemli.
“Ne yapmalıyız?” diye sorarsanız cevabı çok basit. Kendimize olan güveni artırmalıyız. Bu da bir şeyleri başarmakla mümkündür. Kendinize küçük küçük listeler oluşturun; okulda, ev işlerinde, ofisinize. Sonra onları bir bir bitirmeye çalışın. İşte listeden bir küçük maddeyi tamamladığınızda ortaya çıkan hazzı yaratan bu hormondur.
Spor yapmak, düzenli uyku, düzenli ve sağlıklı beslenme hormonu düzenler. Bal, çikolata, balık gibi gıdalar da etkilidir.
Endorfin
Vücudumuzun kendi kendine ürettiği ağrı kesici benzeri bir hormondur aslında. Vücudumuz bir stresle karşılaştığında doğal olarak artmaya başlar. Böylece ağrıyı, acıyı, stresi daha az hissederiz. Ama ya yokluğu ya da azlığı? İşte o zaman sorun başlar. Stresle baş edemeyiz, bu da bizi depresyona sokar. Aman deyim endorfininiz tam olsun! Hele de yaşadığımız çağda stres hepimizin başının belası.
Vücudunun çeşitli yerlerinde, olur olmaz sebepsiz ortaya çıkan ağrıların, sızıların varlığı da bu hormonun azlığından ya da yokluğundan çıkar ortaya.
Stresten uzak tutan güzel, keyifli, bol kahkahalı bir film izlemek tam da bu işe yarayacaktır. Hareketli, neşeli ezgiler dinlemek, kimseyi umursamadan dans etmek bu hormonu düzenleyecektir.
Dopamin
Bizi harekete geçiren hormondur dopamin. Sizi motive eden, öğrenmenizi, yapmanızı sağlayan ve sonuçtan zevk almanıza sebep olan hormondur bu. Yani eyleme geçmek için dopamine ihtiyacımız var. Bir nevi doping de diyebilirsiniz. Kendi kendimize vücudumuzun sağladığı itici güç.
Eksikliğinde geçen haftalarda bahsettiğim erteleme hastalığına tutulabilirsiniz. Aman diyeyim, sakın ha. Enerjiniz yerlerdedir bu hormon düştüğünde. Motivasyonunuz kaybolur. Eski coşkunuzu ararsınız. Endişeli, huzursuz bir tipe dönüşürsünüz. Umutsuzluk da cabası! Hormonlar ve mutluluk ilişkisinde önemlidir.
Sanatla uğraşmak, meditasyon yapmak, uzun vadeli hedefler belirlemek iyi gelir. L-Tirozin içeren besinler (avokado, balık, yumurta, peynir, muz ve kabak çekirdeği) de dopamini yükseltir.
Oksitosin
Aşk hormonudur. Hani midemizde kelebekler uçuşmaya başlar ya, işte bunu sağlayandır kendileri. Annemize ilk sarıldığımızda tanışırız bu hormonla ilk defa. Sarılma ve bağlanma hormonudur. Bizi dinginleştiren, sakinleştiren, huzura kavuşturan hormondur kendisi. Benim en sevdiğim. Kendimi huzursuz hissettiğimde en çok kızıma sarılmak alır götürür tüm dertlerimi.
Eksikliğinde yalnız hissederiz, bu da depresyona giden yolun başlangıcıdır. Herkesten kopuk hissederiz. Ağlama hissi, güvensizlik, endişeli ve umutsuz haller gözükür.
Aşık olmak ilaçtır. Birine sarılmak… İçten bir tokalaşma, yürekten gelen bir gülümseme ile birlikte söylenen güzel sözler… Ve tabii ki evcil hayvanlarla hayatı paylaşmak da iyi gelecektir. Hayvan Sevgisi yazımda bahsetmiştim yalnız yaşayan erkek ve kadınların köpek ve kedilere olan ilgisinden.
Hormonlar ve mutluluk döngüsü

Tam bir döngü halindedir aslında. Biri diğerini dengeler ve mutlu hissedersiniz kendinizi. Mesela dopamin aşırı hareketli hale getirirken oksitosin sakinleştirir. Gibi gibi…
Hormonlarımız yüksekken mutlu oluruz, mutlu hissettikçe de dengede. O halde mutlu olmaya çalışalım.
Sabah rutinlerimiz olsun güne güzel başlamak için. Düzenli meditasyon yapalım. Hiç değilse haftada bir kez spor yapmaya çalışalım.
Güzel bir müzik, keyifli bir film iyi gelir. El sanatları ile uğraşmak, yazı yazmak birebirdir. Dans edelim mesela bol bol.
Sevmek, sevilmek, sevdiğin insanlarla vakit geçirmek en güzeli. Stresten uzak şahane. Bol sarılmalı…
Tabii ki yemek yapmak ve iyi yemekler yemek. Kendimizi bir çikolata ya da dondurma ile ödüllendirebilir mesela. Sevdiklerinize güzel sofralar kurabilirsiniz. Ama kesinlikle fast food ve düzensiz beslenmeden kaçınacağız.
Düzenli, kaliteli bir uykunun yerini hiç bir şey dolduramaz. 6-8 saat arası güzel bir uykuyu atlamayın sakın. Ve bu uyku süresi de mutlaka gece 22:00’den sabah 04:00’e kadar olan süreyi mutlaka içine alsın.
Evcil hayvanlardan bahsetmiştim. Yerleri doldurulmaz özellikle de yalnız olduğumuz dönemlerde.
Uzun yürüyüşler yapın, ormana çıkın. Güneşe bırakın kendinizi. Unutmayın bol oksijen ve D vitamini bu hormonların tamamını aktive edecektir.
Hormonlar ve mutluluk ilişkisi için söyleyeyeceklerim sanırım bu kadar. Yazdığım bütün yazılarda ucundan kıyısından kendimizi mutlu etmekten bahsediyorum hep. Vücudumuz bizi mutlu kılmak için çalışırken biz de onun dengeli bir şekilde çalışması için bir şeyler yapalım.
Sevelim, sevilelim, mutlu olalım….
#hormonlarvemutluluk #mutluedenhormonlar #mutlulukhormonları #serotonin #dopamin #endorfin #oksitosin
0 Comments