Kasım Sonbaharın en güzel rengi.. Biraz özel günler, biraz etimoloji hakkında.. Belki de sonbahar yorgunluğu. Kısım, kesim, ve rüzgar


5 dakika


Kasım sonbaharın en güzel rengi, yazın bahara, baharın kışa hazırlandığı hava değişimleri ile ruhumuzu da dalgalandıran kurumuş yaprakların ayı…

Hüzün zamanı, hem de o kadar çok ki, belki normalinden daha çok dökülen saçlarım için bu kadar melankolik başladım konuya, Ama derdim melankolik değil merak etmeyin!

Önemli günler

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı haftası ve 10 Kasım ve Atatürk Haftası son derece özel ve önemli bir haftaydı..

Mesela ayın 1 ile birlikte Türk Harf Devrimi Haftası başlamıştı. Yazacaktım. ve hatta örnek gösterecektim “Dünya Okuryazarlık Günü” yazımızı. İkisi de kasım ama 1965 nerede bizim 1928 tarihimiz nerede diye gururla da ekleyecektim sonuna..

Kızılay haftası geçti, Lösemili çocuklar, Organ Bağışı ve nakli, Bir de kasım ayı akciğer kanseri için farkındalık ayı.. Akciğerinde pek çok rahatsızlık olan benim için, yüzleşecek ne kadar çok korku var…

Dünya çocuk kitapları haftası geldi.

Okumak üzerine, çocukluğumda ki okumalar üzerine yazacaktım.
Cin Alinin “Ali topu Tut “undan başlayıp, “Merhaba Umut” kitabına, Büyüklere Masallar “MOMO” ya, “Çocuk Kalbi” ne değinecektim. Ananemin sokağının başındaki Yıldırım Kırtasiyeye gidip, aldığımız hikaye kitaplarının; radyo tiyatrosu sonunda, haber spikeri gibi ananeme okumalarımı anlatacaktım.

Ayın 9’u Özgürlük Günüydü mesela.

Özgürlük veya daha Öz Türkçesi ile erkinlik, birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini seçebilmesi, yapabilmesi ve hareket edebilmesine verilen isimdir.

Wikipedia

diyecektim. Ama “başka birinin özgürlük alanına müdahale etmeden” diye de ekleyecektim.

12 Kasım 1999 Düzce Depremi ‘nin yıl dönümüydü dün. Hiç bir haber kanalında çıkmadı. O depremi; 17 Ağustos deprem mağduru olarak, canlı canlı babamın, evimizin civarına beşe on kerestelerle yaptığı barakada, yemek sofrasında yaşadık. Tarif edecektim. Sessizce birbirimizin gözüne bakmadan nasıl sallanırken yemek masasını tuttuğumuzu. Düşen suyu normal bir şekilde sakince nasıl kaldırıp temizlediğimizi, kerestelerin yerinden çıkacakmış gibi nasıl gıcırdadığını. Sessiz ama sakin yaşadığımız; tekrar yaşadığımız o korkuyu. Anlatamadım.

Yarın, güzel şair Orhan Veli Kanık’ın vefat yıl dönümü. Haftaya Ahmet Kaya’nın vefatı, Ve pek çok, kutlaması yapılan özel gün.. Biliyorum içten içe kızıyorsunuz da bize; sürekli bir şeylerin gününü paylaşıyoruz diye. Ama bizim bir amacımız var bunu tekrar hatırlatmak istiyorum. Bu sitenin en büyük amaçlarından biri “farkındalık” yaratmak, unuttuğumuz değerleri hatırlamak, bilmediğimiz ya da eksik kaldığımız konularda “bilinçlenmek” Kişiler ya da kurumlar sırf bu amaç için özel gün, özel hafta ilan etmişse, bizim de amacımızla örtüşüyorsa paylaşmamak eksik iş yapmış olmak anlamına gelmez mi?

Yöneticiliğini yaptığım son sektör olan “Ağız Diş Sağlığı” Haftası geliyor. Hepsi ile ilgili, söyleyecek sözüm hikayem, söyleşecek insanım, anlatılacak anılar var ki,


BİRAZ DA KASIM HAKKINDA ETİMOLOJİ

  • kesim
    • Türkçe kes- fiilinden +Im sonekiyle türetilmiştir
  • kasım
    • Arapça ḳsm kökünden gelen ḳāsim قاسم “bölen, taksim eden” sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳasama قسم “böldü, pay etti” fiilinin failidir.
  • kısım
    • Arapça ḳsm kökünden gelen ḳism قسم “bölüm, pay, hisse” sözcüğünden alıntıdır. Arapça sözcük Arapça ḳasm قسم “bölme, paylaşma” sözcüğünden türetilmiştir.

Kesmek, bölmek, taksim etmek, hisseyi paylaşmak.. Sizin de bu ay böyle hissettiğiniz zamanlar oldu mu? Evet son bir senemin “Kasım” zamanını yaşıyorum sanırım.

  • Değerli bazı insanlar; ben olmam gerekirken, haksız ve sebepsiz; kızgın oldu,
  • Çok önem verdiğim şeyler, başkalarının hissesi oldu
  • Güvendiğim çok farklı dağlara ummadığım karlar yağdı
  • Çoğu insan, haddini aştı; öğrenciyken öğretmen, edepli saygılıyken; adapsız oldu..

Ve Kasım bize, kurumuş yaprakların döküleceğini, arkasından gelen sert soğuklarla hastalıkların, mikropların kırılacağını, hemen arkasından gelen baharla bambaşka çiçeklerin yeniden çiçek açacağını öğretti.

Kasımınız bereketli olsun…


Like it? Share with your friends!

ilknur.tv

Efdal ve İlker'in annesi, Kerim'in kıymetlisi 1998 yılından bu yana "Kurumsal Hayat"ta yönetiyor ve organize ediyor. Sosyal Farkındalık ve Sorumluluk için, her alanda, "sanatla" çaba sarf ettiğini düşünüp; BiRiKiYOR

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments