Kendi kendine var olmak , yetebilmek üzerine. Önce kendini sevmekle, değer vermekle başlar her şey. Kendine zaman ayırmak gerek sevmek için.


5 dakika


Kendi kendine var olmak demek ayakları üzerinde durabilmek bir tarafa önce kendimizi sevmek demek. Önce kendini sevmeli ki insan hem başkaları onu sevsin hem de o başkalarını.

“Kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin.” 

Andrey Tarkovski

Kendi Kendine var olmak

Büyüyen ve hızla artan evlerin aksine aileler küçülüyor. Yalnız yaşayan kadınlar ve erkekler… Gençler okul için çıkıyor evden, tek başlarına bir yaşam kuruyorlar. İnsanlar tüm imkanlara rağmen gittikçe bencilleştikleri için de yalnızlığı tercih ediyor..

Hele de geçirdiğimiz yaklaşık iki yıl boyunca şu pandemi nedeniyle iyice yalnızlığa mecbur kaldık. Dr. Ahmet Durukal “Pandemi Bize Neler Öğretti?” diye sormuş ve anlatmıştı yaşadıklarımızı.

Büyük partilerin içinde olmak yerine kendi kendine zaman geçirmeyi tercih ediyoruz, bazen hepimiz. Bir kanepeye uzanıp, kedimiz kucağımızda pencereden dışarıyı seyretmeyi tercih ediyoruz. Büyük kalabalıkların yerine kendi yalnızlığımız… Kendi kendine var olmak bu tercihi yapabilmekle gerçekleşir ancak.

Bu bir sorun değil…

İnsanın kendi kendine kalmak istemesi sorun değil. Tabii eğer insanlardan kaçmak için bunu yapmıyorsanız.

Bazen o kadar çok üstüne gelir ki hayat… Kayıplar, yenilen kazıklar, aldanışlar, yalanlar… Ya da sadece çevremizdeki insanların gürültüleri… Sanki bir arı kovanında hissettirir insanı. Ben bazen hatta itiraf edeyim çoğu zaman böyle hissediyorum. O nedensiz şikayetler, sürekli bir olumsuzluk aramaya çalışmalar gerçekten yorucu olmalı.

Tüm bunlardan kaçmak istemek normal. Ama kendini eve hapsetmek değil bahsettiğim. Kendi kendini seviyorsan kiminle olduğun çok da önemli değil. Önce kendini sevmeli insan.

Kendi kendine var olmak için gelişmek lazım…

Gelişmek lazım çünkü kendi kendimizle yaşamayı bilmiyoruz. Öncelikle barışmamız gerekiyor içimizdekiyle. Hep başkalarıyla kavgamız var sanıyoruz. Ve her zaman onları affetmeyi deniyoruz. Ama aslolan biziz işte. Kendimizi görmeyi denesek. İçimizdeki çocukla bir kucaklaşsak… Başını okşasak, dizlerimize yatırsak, şöyle sımsıkı sarılsak ya ona. Sonrasında affetsek onu. Küçük yaramazlıklarını da içinde büyüttüğü duygularını da…

İşte ondan sonra başlayacak serüven. Kendi kendine var olmak nefis diyebileceğiz, keyfine varacağız. Oysa ne çok şey var yapacak.

Bilmemiz gereken şu ki; insan kendi kendine hem en iyi dost hem de en iyi düşmandır. Hangisi olmak istediğine karar vermekten geçer gelişmek. Ben dost olmayı seçiyorum.

Sıralamakla bitmez kendi kendine kalınca yapılacaklar…

Önce eski albümleri karıştıralım biraz. İçlerinde unuttuğumuz ne hikayeler bulacağız kim bilir.

“Şu masadaki kız o oğlan yüzünden kavga ettiğin kız değil mi?”

“Evet O!”

“Sahi, nerede şimdi O?”

Böyle bir replik doğabilir kendi kendine aranda. Sonra belki yıllar sonra o arkadaşını arar, bulur, o masayı konuşabilirsin.

Sonra belki geçen haftadaki yazımdaki hygge evine dönüştürebilirsin evini. Yumoş bir battaniye, hoş kokulu mumlar ve şahane bir kupa dolusu sıcak çikolata eşliğinde gelsin güzel filmler…

Belki sandıklara, dolaplara dalarsınız biraz da… Eskileri ayırırsınız, atılacaklar, verilecekler, onarılacaklar birikmiştir.

Kendi kendine var olmak kendini geliştirmekte saklı.

Söylemiştim bunu size. Öyle çok şey var ki yapılması gereken. Daha çok okumalıyız mesela. Epeydir kitap tavsiyesinde bulunmuyorum. Ama eminim, bulursunuz siz kendinizi geliştirecek kitabı. Yeter ki ne istediğinize karar verin. Belki görmek istediğiniz uzak diyarları anlatan bir dergidir bu. Belki de kendinizi rahatlatacak nefesi nasıl alıp vermeniz gerektiğini anlatan bir meditasyon kitabıdır. Bilemem. Siz bileceksiniz, elbette. Ama okuyun. Bir şeyler öğrenin muhakkak.

Hatta kim bilir belki benim gibi yazmaya da vakit ayırabilirsiniz. Psikologlar da öneriyor. Özellikle günlük tutmayı öneriyorlar. Ya da bizim yazarlarımızdan biri olursunuz. Tabii yazabilmek de yine araştırmakla yani okumakla mümkün.

Meditasyondur kendi kendine olmak. Ve en iyisidir. Meditasyonların temelidir. Kendi iç sesinizi duyabildiğiniz için. Ve tüm meditasyon çalışmalarına kendi kendinize kalarak başlarsınız. Bırakın aksın içinize kendi sesiniz…

Sözün özü…

Kendi kendine var olmak varoluşların en mükemmeli. Unutmayın kendinize ayırdığınız zaman, kendi iç sesinizi duyabildiğiniz zaman vakitlerin en kıymetlisi…


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments