Kendini gözlemleme ile başlar yolculuk. Çünkü kendini bilme yolculuğunda en önemli aşamadır bu. Ne kadar iyi tanırsan o kadar başarılı olur bu yolculuk. Bu yazımız Kendini Bilme yazı dizimizin beşincisi. Önce eski yazılarımızı buradan okuyabilirsiniz. Sonrasında da keyifle devam edebilirsiniz.
Kendini Bilme Kendini Gözlemleme ile Başlar.
İnsan yalnızca bir beden ve yalın bir bilinçle var olmamış; madde ve anlam evreni içinde gözünü açmış. İnsan zihinsel bir madde okyanusu içinde yüzüyor, dışarıda olaylarla; içinde durumlarla bir akışı deneyimliyor. Biliyoruz ki içsel odağımız dışarıda yankılar oluşturuyor. İnsan sağlam bir içsel odağı nasıl kazanır ve dışarıda doğru işler yapar? Elbette bunun yolu içsel eksiklileri bilmekten yani kendini bilmekten geçer.
İnsanın Birden Çok Beni Vardır.
Kendini Bilme çalışmasına göre bir insanın birden çok “ben”i vardır. İnsan çocukluktan yetişkinliğe geçtikçe kişiliğini oluşturur. “Ben”ler bu kişiliğin çeşitli yönleri, içimizdeki kalabalıktır. Kimisi iyi, kimisi kötüdür ve bunlar belli zamanlarda bedene egemen olur. Sonrasında isteklerini gerçekleştirmeye başlar. Kendi birliğimizi kurmak için yeni bilgilere, Çalışma’nın düşüncelerine ihtiyacımız vardır.
Değişmenin ilk koşulu kendimizi “bir” olarak görmekten vazgeçmektir. Kendimiz üzerine düşünmeye başladığımızda gözlemler yaparak “bir” olduğumuz yanılgısını aşmak şansını yakalarız. Farklı zamanlarda farklı benleri görmek, onları listelemek bizi yeni bir düşünceye götürür. Böylece kendimiz üzerine çalışmaya başlarız.
Çalışma içsel bir yolculuk olarak süreklidir.
Benlikleri yakalayıp onların gerçek kendimiz olmadığını görmek bir ayrışmadır. Benleri ayırmak zihinsel çöpleri temizlemektir aynı zamanda. Zihnimizden geçip duran düşüncelerin çoğu benliklerindir. Çünkü olumsuz düşünceler olumsuz benliklerden gelir. Kendimizi gözlemeye başladığımızda olumsuz düşüncelerimizi fark ettiğimizde olumsuz benlerin işbaşında olduğunu biliriz. Bilinçsiz olduğumuzda o olumsuz benlikle özdeşleşir, kendimizin öyle düşündüğünü sanırız. Yaşam mekanikleşmeye başlar ve içsel yolculuğumuz bir türlü ilerlemez.
Mekanik uykuda insanlar için olaylar iradeleri dışında gelişir, kötü şeyler olur. Bu döngüyü kırmak için, Çalışma’yı başlatmak için eski bilgileri, yargılarımızı bırakmalıyız. Olumsuz duygular, özdeşleşmeler bizi yalıtır. Kendini Bilme çalışması yeni bilgiler söyler bize:
İnsanlık uykudadır, insan mekanik ve bilinçsiz oldukça hiçbir şey yapamaz…
Kendini gözlemleme gözlemci beni yaratır.
Bu çalışmayı içimizdeki “gözlemci ben” başlatır. İyileşmek isteyen parçalarımız birliği sağlamak üzere işe koyulur. Gün içinde uykuya kolayca dalar, bedenimizi olumsuz bir bene teslim ederiz. Olumsuz bir “ben”i yakaladığımız anda durmalıyız. Çalışmanın, kendini gözlemlemenin ilk uygulaması “içsel dur” anıdır. O anda söz konusu davranışı bırakmak yerinde olur. Örneğin gevezeliğinizi fark ettiğinizde hemen durmalısınız, o olumsuz beni bıçakla kesip atmalısınız. Gözlemci ben devreye girdiğinde iyileşmek isteyen güçlü yanlarımızı hatırlarız.
Kendini Gözlemleme İnsanın Üç Merkezi Üzerinde Devam Eder.
İnsan üç katlı yapıdır, insanın üç merkezi vardır: Düşünce, duygu ve hareket. Merkezlerde benlikler toplanır. Bu merkezlerin alt bölümlerinde olumsuz benlikler yerleşiktir. Kendini Bilme çalışması bizi bu merkezlerin üst bölümlerine yükseltir.
Dikkat isteyen işlerle uğraştığımız zamanlar düşünce merkezimizin olumlu olan üst bölümde oluruz. Kendi Bilme bilgileriyle entelektüel çalışma içinde olmak bizlere iyi gelir. Duygusal merkezimizde olumsuz duyguları fark etmek, bilinçle hareket etmek merkezlerin olumlu olan üst bölümünde olmaktır. Merkezlerimizde bilinçle oldukça Çalışma’da ilerleriz.
Kendine iyi bak !
Sonuç olarak kendini gözlemleme nasıl olduğumuzu, bizi neyin olumsuz yaptığını görmek demektir. Bunu kendimizi yargılamadan, eleştirmeden yaparız. Kendimiz olarak kabul ettiğimiz düşünceler, davranışlar, önyargılar dönüşmemizin önündeki engellerdir. Dönüşüm zihnimizde başlar, duygularımızda sürer. Yaşamın üzerimizdeki etkisini söküp atmak, var olan kendimizden özgürleşmek elbette kolay değildir. İçsel gözlem bizi aydınlatır, onun açtığı yarıktan sızan ışık bilincimizi arttırır.
Gitmeden önce, sevgili İlknur’un Kendine İyi Bak‘ını öneriyoruz. Elbette Ahmet Kaya’nın şarkısıyla birlikte.