Kokular ayrı bir dünya. Bir şarkı gibi, bir lezzet gibi… Ya da bir anıya götüren o his… Kokladığımız o muhteşem dünya var bugün yazımızda.


5 dakika


Kokular dünyasına hoşgeldiniz. Bir anıdan bir anıya götüren o his. Birini, bir yeri, bir olayı hatırlatan… Gördüğümüz, duyduğumuzun aksine hiç unutmadığımız. Hafızalarda asla silinmeyen…

Beş duyumuzdan belki en az önemsediğimiz ama en çok güvenmemiz gereken o hisse gidiyoruz bugün. O dünyaya dalıyoruz, bakalım sizler neler hatırlayacaksınız yazının sonuna ulaştığınızda?

Kokular…

Bizleri bambaşka zamanlara ya da yerlere götüren burnumuzdur aslında. Her ne kadar bir manzaraya bakarken dalıp gitsek de, her ne kadar duyduğumuz eski bir şarkı bizi anılara götürse de… Esas rehber burnumuzdur. O yüzden “burnumuzun direği sızlar.”

Annemin kokusunu özlüyorum örneğin, onun tülbentine sarılıp uyumam ondan. Yıkamıyorum bile kokusu gitmesin diye.

Kızarmış ekmek kokusu, fırındaki kekin kokusu her zaman büyüleyici değil mi? Taze yapılmış tarhana kokusu yaz sonunda bahçelerimizdeki telaşa götürmez mi bizleri?

Yazarlarımızdan Deniz Yahcı yara bakım hemşiresi aynı zamanda. Ve inanmazsınız belki ama yaraların kokusuna bakarak hangi enfeksiyonun ürediğini anlayabiliyor.

Mesela 17 Ağustos Gölcük Depremi‘ni her konuştuğumuzda hasar gören evimden çıkardığım buzdolabının çürümüş kokusu gelir burnuma hala.

Tarlada çalışan ninenizi hatırlasanıza. Elleri çirkindir, parmakları çatlamıştır, tırnakları karadır. Ama en güzelidir çünkü toprak kokar o eller. Şükrederiz o ellere.

Yani dediğim o ki;

kokular her daim anılar, tecrübeler, yerler, kişilerle ilgili.

Peki ama nasıl? Hadi biraz bilim diyelim.

Kokular (1)

Koklama duyumuz

Prof. Dr. Sinan Canan Açık Beyin’de o kadar güzel anlatmış ki önce onu izleyelim:

Koku neden özel bir duygudur?

Koku alma duyusu dışındaki tüm duyularımız talamusa gider ve orada işlendikten sonra beyne ulaşır. Fakat kokuda durum farklıdır. Koku alma reseptörlerimizle algılanan sinyaller direkt beyindeki merkeze ulaşır. Ve bu üç süreçten geçerek doğrulanır adeta. Yani koku alma işlevi aynı zamanda bir alarm merkezidir. Gaz kaçaklarını düşünün…

Diğer bir detaysa göze ve kulağa hitap eden uyaranları çok kolay karıştırabiliriz. Ya da çok çabuk unutabiliriz. Çünkü araya giren başka başka sesler ya da görüntüler öğrenme sürecini sekteye uğratabilir. Oysa ki kokular bir olayla, bir kişiyle birlikte hafızaya kaydedildiğinden ve yukarıda söylediğimiz üçlü doğrulama sisteminden geçerek direkt beyne ulaştığından kolay kolay silinmez.

Covid 19 pandemisi ile birlikte kaybolan koku ve tat alma kaybı ile ne kadar da önemli olduğunu anladık. Gelelim kokular ve duygular arasındaki bağlantıya.

Kokular ve duygular

Zamanda bir yolculuğa çıkarız kokularla. Duygudan duygulara sürükler bizi. Tütsüleri de güzel duygulara geçmek için kullanırız zaten. Lavanta keselerini o yüzden koyarız anı dolu sandıklara.

Tabii ki sizlere kötü anıları hatırlatan örnekler vermeyeceğim. En güzellerine beraber bakalım. Sonra belki siz de hatıralarınızdaki güzel koku-duygu kombinasyonlarını bizlerle paylaşırsınız.

Kokular (2)

Gül kokusu; aşk ve sevgi gibi duyguları harekete geçirir. O yüzden sevgiliye gül veririz. Ayrıca sıkıntılarımız hafifler. Frekansı en yüksek koku olarak bilinir gül kokusu.

Papatya kokusu; sakinleştirir, dinginleştirir bizleri. Saf bir sevgi kaplar içimizi. Masumiyeti hatırlatır bize. İçimize sevinç dolar, neşeli hissederiz.

Lavanta kokusu; stresi azaltır, uyku verir. Bir kaç damla yağ, bir kese içindeki tomurcuklar…

Ekmek kokusu; çocukluğumuza götürür bizleri. İçinde bolca özlem ve mutluluk saklıdır.

Yağmur sonrası toprak kokusu; huzurdur mesela. Dinginlik kaplar ruhumuzu.

Çilek kokusu; çocukluğumuzu hatırlatır. Bakkaldan aldığımız sakızın tadı gelir aklımıza.

Okaliptus kokusu; canlandırıcıdır. Belki de annenizin size kaynattığı nane limondan öyle hissedersiniz.

Koku hafızası silinmez…

Kokular geçmişi getirir. Anılar gelir tanıdık bir koku bizi sardığında. Dilimizde bir tat bırakır. Belki midemize bir yumruk iner. Hatta ben ses bile duyarım bazen, annemin mutfaktan gelen billur şarkıları.

Gezdiğiniz yerleri bir kokuyla yerleştirin aklınıza. Zeytin kokusuyla gezdiğiniz neresiydi?

Önce koklayın yediğiniz yemeği, içtiğiniz şarabı. Dilinize yudumundan önce yerleşsin tadı.

Koklayın sevdiklerinizi, doya doya çekin içinize. Sesini unutacaksınız ama kokusunu asla.

Kokular (3)

#kokuduyumuz #koklamaduyumuz #kokular #kokulardünyası


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments