Korumuyorsan konuşma …
Kadına şiddete yüzde yüz karşıyım; en az erkeğe, çocuğa, doğaya ve tüm canlılara yapılan şiddete karşı olduğum kadar…
Eğer bugünün başlığı sadece erkeğin kadına uyguladığı fiziksel ve ruhsal şiddetten bahsetmek olsaydı bu çok eksik kalırdı.
Kadının her sahada hemcinsine uyguladığı şiddeti ne yapacağız, bunu neden konuşmuyoruz?
İşin temeli özellikle bu iken dile getirmemek büyük hata olur. Sadece klişe yazılar dikkat çekmeyen köşelerde kalır gider “kadının kadına ettiği… ” cümlesi. Ve biz yine her 8 Mart‘ta, 25 Kasım‘da, 5 Aralık‘ta aynı dili konuşup ayrılırız meydanlardan. Şiddet devam eder, artarak devam eder, eder…
Aslında ne tuhaftır, herkes her şeyin farkında, yaşanılanları sabun köpüğü dizi kıvamında izliyor, anlık şoklar yaşıyor ve normalleştirerek unutmayı seçiyor. Doğrudan yaşamın içinden çalınan kadınlar, iftira atılanlar, örselenenler, aldatılanlar, toplum onları görmüyor, görmek istemiyor. Bilmek istemediğimiz gerçekler, bilmediğimiz hayatlar değil bunlar, bu yaşanılanlar ağır kabullenmeler, kafamızı çevirip duymazdan geldiklerimiz. Aslında hafızamıza çivi ile soka soka anlatılması gerek, bunları görmelisin ve tepkini ortaya koymalısın diyerek…
Korumuyorsan Mesela
Annenin kızına şiddetinden konuşmuyoruz,
büyükannenin kız torununa baskısından hiç bahsetmiyoruz,
mahalleli kadının diğer kadına çirkin bakışına ses çıkarmıyoruz,
kız kardeşlerin gizli iktidar savaşları için yaptıklarından dem vurmuyoruz,
çok yakın gibi duran iki kadın arkadaşın ilişkisinin nasıl aniden değişebileceğini hiç anlatmıyoruz,
yakın kız arkadaşların, sevgili ya da kocalarını aldatma hikayelerine ortaklıklarından çıt çıkarmıyoruz,
iş dünyasında kadın rekabetinden dürüstçe laf edemiyoruz,
tarafımızı belli ederek mağdur olmuş kadının arkasında duramıyoruz,
iş yerinde bir kadını sırtından bıçaklayanın sadece hemcinsi olduğunu haykıramıyoruz,
kadının köpürtüle köpürtüle dedikodusu yapılıp, bağıra bağıra ulu orta iftira atılırken, konuşanların ağzına kürekle vuramıyoruz,
en ahlaklı – en dürüst – en temiz olan O kadının, “en ahlaksız ve en pis” olan hemcinsini, bir erkeğe nasıl tanıttığını hiç hesaplamıyoruz…

Lütfen,
erkekler dünyasına meze ettiğimiz aşağılık kadın konuşmalarını hatırlayalım,
kadın yöneticilerin kadın çalışanları üzerindeki tehlikeli duygu durum bozukluklarını düşünelim,
hayatını yönetmekte bile zorlanan kadının önemli makamlarda olduğunu varsayalım,
evini, eşini, çocuklarını organize edemeyen bir figürün rol model olduğunu öngörelim,
öğretmen olabilir, mühendis olabilir, ev kadını ve ya siyasetçi olabilir bu kadın
aslında avantaj ama bu konuda dezavantaj olan,
kadının etki alanının tahmininizden büyük oluşudur,
kadın gündelik hayatta susmaz hızlıca konuşur etrafı ile, bilgiyi hemen dağıtır
ama iş, yanındaki kadının haklarına geldiği zaman O KADIN ASLA KONUŞMAZ,
susar, sadece izler…
Demokles’in kılıcını kendine yontar lafın doğrusu,
“kime göre, neye göre doğruları” vardır onun hesabında,
Kısaca, sessiz kalmak işine geliyorsa, kadın asla konuşmaz…
Sözün Özü;
Eğer şiddetten rahatsız olan bir kadınsanız, önce adı şiddet konmayan ama temelde baskı uyguladığınız unsurlara da göz atın derim ilişkilerinizde. Eğer şiddet uygulayan bir erkek varsa sokakta onu doğuran, yetiştiren, besleyen bir kadından da bahsedilmelisiniz. Artık sokakta, kadının erkek masasına meze ettiği kadınlardan da söz edilmeli, kadının tarihteki en etkili silahı olan “erkeği ödüllendirme veya cezalandırma yöntemleri de” utanmadan konuşulmalı. Ve bu sistemin erkekte uyandırdığı tehlikeli hislere de değinilmeli. Kapalı kapılar ardında gülüşerek yapılan kadın hakkında konuşmalar sokağa inmeli eğer toplum ne der korkunuz yoksa… Konuşamıyorsanız da yapılmamalı.

Eğer Kadına Şiddete Hayır diyorsan sevgili hemcinsim, önce kadını samimi olarak SEN KORUMALISIN. Yoksa bu konuda kuracağın her cümle süslü hamaset kelimelerinden öteye gidemeyecek ve erkek dünyası bıyık altı tebessümle seni izlerken, kadın kendini erkekten önce kadından korumak zorunda hissetmeye devam edecek.
Ve sen kadın dostum, unutma diğer kadınlara yaşattığını yaşamadan bu yerküreden sessizce ayrılmayacaksın…