Küçükkuyu

Küçükkuyu Çanakkale Ayvacık İlçesi içinde güzel bir cennet. Sırtını Kaz Dağları’na yaslamış, yüzünü Ege’ye dönmüş bu şirin beldedeyiz bugün.


5 dakika


Yangınlar ciğerimizi dağlamışken…

Ağva, Şile ve Kaş şimdi iyi durumda. Ama Marmaris cayır cayır yandı göz göre göre. Yakar içimizi onlar yandıkça dedi İlknur. Ve içimiz de yemyeşil ormanlarla ve ağaçlarla yaşayan hayvanlarla beraber kavruldu. Ülkemizde korunması gereken Kaz Dağları’na da ev sahipliği yapıyor bugün anlatacağım belde.

 

Kaz Dağları’nı unutmayalım. 

Kaz Dağları dünyanın sayılı merkezlerinden biri oksijen açısından. Ve yıllardır bazen büyük, bazen sessiz mücadeleler var bu dağlar için. Üzerindeki binlerce ağaç, o ağaçların dallarında yaşayan canlılar, köklerinden süzülen sular için. Bu dağ altındaki madenler için yabancı sermaye şirketlerince parça parça katledilmek isteniyor. İyi ki var dediğimiz çevre gönüllüsü tarafından korunmaya çalışılıyor. Gittiğimizde hayran kaldığımız ve gerçekten nefes aldığımızı hissettiğimiz doğa için her zaman koruyucu olalım. Ormanlar olmazsa yaşam olmayacağını da anladık sanırım son orman yangınları ile. Ah vah deyip, fidan bağışı koşturmacasına girmeden elimizdekini koruyabilmek olmalı milletçe ilk amacımız.

İşte o iyi ki var dediğimiz örgütlerden TEMA’nın sayfasındaki raporu incelemenizi istiyorum, mutlaka. Mücadeleden doğan Kazdağları Ekoloji Platformu‘nun sesine ses olmalıyız.

“Ben ormanlar için ne yapabilirim ki?” diye soruyorsunuz ya. Okuyun, araştırın. Geleceğimiz için mücadele eden örneklerini verdiğim ve vermediğim insanlara destek olabilirsiniz. Orada dozerlerin önünde duran, kendini ağaçlara zincirleyen insanlar bizim çocuklarımız için mücadele ediyor, unutmayın. Ses verelim, ses olalım. Ne olur ormanlarımızı vermeyelim.

Su ve Vicdan Nöbeti 2019 Fazıl SAY konserine ses verin. İzlemeyenler için;

Youtube 

Her zamanki gibi önce hatırlatmalar.

Bu geziniz hem deniz hem tarih hem de alışveriş gezisi olacak. O yüzden rahat kıyafetler koyun valizinize, mayo ve bikininizin yanına. Güneş kremlerinizin yanına mutlaka bir sinek ilacı da koyun mutlaka. Gözlüğünüz, şapkanız da olsun yanınızda ama azıcık tepelere çıkarsanız üzerinize alacağınız hafif bir dış giysisi de valizinizde olmalı. Rahat ayakkabıları söylememe gerek yok sanırım. Ve her zamanki gibi fotoğraf makineniz olsun yanınızda, tabii artık cep telefonları da fazlasıyla bu işi görüyor. Bir de sakın aracınızı tıka basa doldurmayın. Çünkü geri dönerken mis gibi zeytin ve zeytinyağları ile yöreye has kokusu üstünde sebze ve meyve almak isteyeceksiniz.

Başlamadan önce faydalanacağınız bir kaç link verelim.

Gitmeden önce kalacağınız yeri seçmek isterseniz ya da “ben nereden zeytin alacağım?” diye düşünüyorsanız sizler için bir kaç internet sitesi önerim olacak. Bu sitelerden yerel hatta birinci ağızdan bilgiler alabilirsiniz. Çevre gezilerinizi planlarken işinize yarayacağını düşünüyorum.

Küçükkuyu RehberimKüçükkuyu

Ve konaklama önerileri:

Küçük butik otellerden, lüks villalara bir çok seçeceğiniz var aslında. Ama ben yine de daha rahat bir araştırma yapmanız için alternatifleri bulacağınız bir site yazıyorum.

Tripadvisor

Benim önerim

Konaklama önerim güzel bahçesi, zevkli bir mimar tarafından hazırlanmış binası ile Olive Odore. Konumu denize sıfır. Bir platform iskelesi var. Egenin güzel esintisi ile denizin, güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Kahvaltısı gayet yeterli. Yemekleri lezzetli.

Akşamları da otelden çıkıp güzel bir yürüyüşle ve kesinlikle önceden rezervasyon yaptırarak gideceğiniz restoran önerimse Yengeç Restoran. Kesinlikle mezeleri denemelisiniz, balıklar zaten taptaze. İlk akşam balık yemiştik ve yanında mezeler. Ancak mezeler o kadar güzeldi ki ertesi akşam sadece meze yemek için gittik. Özellikle portakallı levrek marine bugüne dek yediğim en güzel mezeydi diyebilirim, tadı damağımda.


Küçükkuyu hakkında biraz bilgi verelim. 

Marmara’nın bitip Ege’nin başladığı yerdir Küçükkuyu. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesine bağlı. En az kendisi kadar meşhur köyleri var. Adatepe, Yeşilyurt, Nusratlı, Bahçedere (Havut ya da Subaşı), Boztepe (Çakalini), Arıklı ve Küçükçetmi Köyü.

Her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapar ancak aslında geçim kaynağı balıkçılık ve zeytinciliktir. Yani doya doya balık yiyebilir ve dönerken zeytin ya da zeytinyağı alabilirsiniz.

Adatepe’ye girmeden önce güzel bir patikadan kuş sesleri ile birlikte Zeus Altarı’na ulaşabilirsiniz. Mutlaka görmelisiniz bu kayadan oyularak yapılmış yapıyı. Truva Destanına konu olmuş manzarası şahane bir yer.



Adatepe ve Yeşilyurt köyleri taş evleri, gölgeli sokakları  ile adeta eski zamanlardan çıkıp gelmiş gibiler. Doyumsuz bir manzarası var ikisinin de. Dolayısıyla bir cazibe merkezi haline gelmişler.

Mıhlı Çayı var sırada. Küçükkuyu’ya can veren su. Şelalesi ve Başdeğirmen ile mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerden. Ağaçlar öyle bir büyümüş ki gökyüzünü göremeyeceksiniz.

Ve yakındakiler; Şahindere Kanyonu ve eşsiz manzarayla sizi büyüleyecek olan Cam Teras, serin sularıyla Kadırga Koyu, Assos, Behramkale ve tabii ki Kaz Dağları…

Haritayı yakınlaştırarak daha detaylı inceleyebilirsiniz.. Yer işaretlerinin üzerine tıklamaktan çekinmeyin..

Sol üst köşedeki oku sağa çekerek daha detaylı listelere ulaşabilirsiniz.

Küçükkuyu bir küçük cennettir.

Emekli olunca yerleşme hayali kurulan sahil kasabası da diyebilirsiniz; nefes almak için yapılan kaçamaklar için en güzel yer de diyebilirsiniz. Ne derseniz deyin doğasına, dağına, ormanına, denizine hayran kalacağınız bir beldedir Küçükkuyu.

Yeniden buluşmak ümidiyle Küçükkuyu… Seni her daim özlüyorum.

Ve sizinle de sevgili okuyucularım bir başka gezi yazısında buluşmak dileğiyle….


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

Comments

comments

Powered by Facebook Comments