Maziyi Korumak

Dile kolay, tam beş bin yıl önce Anadolu’nun batısında, uygarlığın şafağında yaşayan bir insan. İlkel aletlerini kullanarak mermeri yontmuş, bütün acılarını, korkularını, sevinçlerini bir figürüne aktarmış. O küçücük figürden medet ummuş.

Dört yüz elli yıl önce ise İznikli bir seramik ustası bütün tutkusunu, hünerini bir tabağa dökmüş. Önce kobalt mavisi bir selvi yerleştirmiş tabağın ortasına. Göz alıcı mercan kırmızısı karanfilleri güneş ışınları misali etrafına dizmiş.

Ve bundan yaklaşık yüz kırk yıl önce Anadolu’nun ipek dokuma ustaları, iplikçileri, terzileri el birliği etmiş. Bütün yaratıcılıklarıyla, ışıl ışıl ışıldayan entariler çıkarmışlar ortaya. Kenarlarındaki ipek kordondan incecik oyaları kim bilir hangi eller sevgiyle, kıpır kıpır bir heyecanla örmüş.

Sadberk Koç’un ömrü boyunca titizlikle bir araya topladığı bu eşsiz parçalar, Türkiye’nin ilk özel müzesinin nüvesini oluşturan koleksiyon, zaman içinde hızla gelişip zenginleşti. Bu sergi ile maziye yaptığımız yolculukta öne çıkanlar, bugün Sadberk Hanım Müzesi koleksiyonunda bulunan 19.000’i aşkın eserin küçük bir bölümü.

2020’de kuruluşunun 40. yılını kutlayan müzenin kapsamlı koleksiyonu Arkeoloji Bölümü ve Türk-İslam Bölümünden oluşuyor. Arkeoloji Bölümü, Anadolu’da yaşayan uygarlıkların maddi kültür kalıntılarını kesintisiz bir kronolojiyle gösterebilecek zenginlikte. Sekizinci yüzyıldan Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzanan Türk-İslam Bölümü ‘de, özellikle Osmanlı sanatının doruk noktasına ulaştığı dönemlerin eserlerine odaklanıyor.

“Maziyi Korumak” sergisindeki seçki, Sarıyer’deki Sadberk Hanım Müzesi’nin zengin koleksiyonundan tadımlık bir seyir sunmak için Meşher’de. Bu sergi, Anadolu uygarlıklarının ve Osmanlı sanatının seçkin örneklerindeki yaratıcılığın ve ustalığın öyküsü…