
Mihenk Taşı; Özünde çok yoğun ve sert olan, denek taşı olarak da bilinen, genelde kuyumcuların kullandığı bu taş hakkında neler söylenmiş;ufak bir araştırma.
Mihenk Taşı Ne Demektir?
Mihenk Taşı kelime anlamı, Türk Dil Kurumu ve Vikipedia’da aşağıda ki gibi geçiyor.

“Altın, gümüş vb. madenlerin ayarını anlamak için sürtüldükleri bir tür taş, mihenk, denek taşı.”

“Gümüş ve altın alaşımlarının kalitesini test etmekte kullanılan, düz, sert, ince pütürlü, siyah veya koyu renkli bir taştır. Mecazi anlamıyla ise bir şeyin kalitesini belirlemek için kullanılan kıstas demektir”
Mihenk Taşı ile Nasıl ölçüm yapılır?

Eski çağlardan günümüze kadar uzanan bir yöntem aslında bu.
Kaba hatlarıyla saflık ve kalite kontrolü yapılacak altın, gümüş benzeri cisimler mihenk taşına sürülüyor ve iz bırakması sağlanıyor. O çağlarda çizik renklerinin karşılaştırılması ile fikir ediniliyormuş.
Orta çağlardan sonra daha net sonuçlar alabilmek için taşın üzerine asit karışımları sürme yöntemi gelişmiş. Örneğin altının saflığı bulunmaya çalışılıyorsa; çiziğin üzerinde ki asit; altın dışındaki metalleri çözüyor, çizik parlak sarı renkte kalırsa alaşım iyi, koyu renk olur ya da kaybolursa alaşım kalitesi kötü olarak değerlendiriliyormuş.
Görsel | LafSozluk.com
Mecazi Anlamları
Mecazi anlamda; birinin değerini, ahlakını anlamaya yarayan ölçüt olarak değerlendiriliyor.
“Eğer bir mihenk taşı istiyorsan, okuduğu üniversitelere bir bak”
“Bir mihenk taşı olarak, insanların daha önce verdiği kararları esas alamayız.”
cümleleri örnek olarak verilmiş genelde.
Hayatımızın taşı ?
Hani bu taş, gerçeği sahtesinden ayırıyor ya; ne kadar saf, ne kadar kaliteli olduğunu anlamamıza yardım ediyor hani..
Evet, aslında ne okuduğumuz okullar, ne mesleklerimiz, ne de hayallerimiz.
Bence hayatlarımızın mihenk taşı, tecrübelerimiz. Karakterimizle; hayatın karşımıza çıkardığı derslere karşı, kazandığımız tecrübeler, bizim mihenk taşımız.
Duruşumuzu belirleyen, gerçekten içimizdeki, “özümüzün” en saf halimizi ortaya çıkaran tecrübelerimiz..
Evet denek taşı sertmiş, pürüzlüymüş, koyu renkmiş.. Tıpkı bizi olgunlaştırmaya “olmaya” çalıştıran sıkıntılarımız gibi..
Sözümüzü elmas ve kömür hikayesinde ki gibi bitirelim. İkisinin de özü bir olmasına rağmen yaşadıkları tecrübeler onları farklı kılar. Peki Siz hangisi olmaya karar verdiniz; ELMAS mı KÖMÜR mü?
Hayatınızın mihenk taşı ile barışık olmanız dileklerimle..
Önerilen yazı -> Ahilik
0 Comments