Mış gibi yaşıyoruz demiş şair, ne derinden de söylemiş. seviyormuş, incinmiyormuş, anlıyormuş, güçlüymüş gibi kahraman figüranlıklarla…


5 dakika


mış gibi yaşıyoruz hem de mış gibi

..Mış gibi yaşıyoruz, mış gibi!
Sevmiyorken 'seviyormuş' gibi,
Kalbimiz paramparçayken 'kırılmamış' gibi,
Gözyaşlarımızı yuta yuta 'mutluymuş' gibi...
Ne çok  hor kullanıyoruz camdan kalbimizi. 
Affettiğimiz falan da yok üstelik incitenlerimizi. 
Sahte gülüşlerin arkasına gizliyoruz kinimizi.
Ne çok kandırıyoruz istemeden yanımızdakileri, Aslında en çok da kendimizi. 
Güçlü görünmek uğruna tüketiyoruz yüreğimizi...

İnan Durak Taş (F) (I)

Zaman farkında olmadan geçip gitti. Mış gibi satırları takılmıştı gözüme. Bir türlü sıraya koyamaz oldum. Belki de çok özenerek yazmak istediğimden, gönlüm hep öteye itti.

Her satırında ayrı dert, her kelimesinde farklı ders geldi, çöktü yüreğimin içine.

Kahraman Figüranlar

Bizler çok çalışan, gayret eden ama bir o kadar da umutları zarar görmüş insanlar… Belki yorgun; omuzlarında gösteremediği bin türlü yükle sendelememek için uğraşan.

Sıradaki sorun nereden gelecek diye sürekli tetikte yaşamak zorunda kalan. “mış gibi” hayatların kahraman figüranları.

Yüreği sıkışıp darlanmış, saçındaki beyaz herkesin diline dolanmış. Ancak yine de, her daim ve herkese karşı vefa sabrını yaşatan bizler.

Sahi neden böyle hor kullanıyoruz kendimizi? Yüreklerimizi yormak için, bu kadar cesareti nereden bulduğumuzu anlayamadığım bizler.

Hayata dayanamayan her insan gibi yapılır oyunda: Mış gibi yapılır.

Tehlikeli Oyunlar, Oğuz Atay

Herkese çok, kendine yok dengesizliği

Hayat bir denge değil miydi zaten? Bir tarafa fazla yüklendiğinde diğer taraftan bir şeyler eksiltiyorsun, temel kural buydu…” demiyor muydu kitapta.

Başkalarına karşı kendimizden sorumlu olmayı unuttuğumuz için belki de bunca mış gibi yaşama. Tüm kırıkları tamir edip, üstüne birde lekeleri çıkaran bizler. Üstelik herkesin her daim fikir verdiği, yaptığınızı görmediği işlerle, ha ne garip. Hem, her daim ortalığı toparlayıp, hazır olma halleri hasta etmiyor mu bizleri?

Belki az sevgisiz, çok ilgisiz büyütüldük. Belki hiç beğenilmedi yaptıklarımız, hep eksik bulundu. İncitenlerimizi affetmeyi denedik ancak kendi yaralarımızın üstünü biz öpmedikçe ne işe yaradı?

Katılmıyorum Oğuz Atay’a! Hayata dayanamayan insanların yaşadığı gibi değil bu durum. Bu her hataya rağmen hayata dayanıp filiz bırakmaya çalışan insanların okyanusu.

Sözün Sonu, başındaki İnan’ın olsun.

Bütün yanlarıyla ele almış her kelimesinde yazan. ? Acısı, öfkesi ve güçlü görünme çabasının mücadelesi… Sözü uzatmaya ne hacet?

Zorunda olmadığımız, mış olmayan gibilerimizle anlaştığımız. En incinmiş yaralar hususunda önce kendimizden başlamayı unutmadığımız gibiler dileğiyle…


Like it? Share with your friends!

ilknur.tv

Efdal ve İlker'in annesi, Kerim'in kıymetlisi 1998 yılından bu yana "Kurumsal Hayat"ta yönetiyor ve organize ediyor. Sosyal Farkındalık ve Sorumluluk için, her alanda, "sanatla" çaba sarf ettiğini düşünüp; BiRiKiYOR

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments