Ostern. Almanya’da ikinci dini bayram kutlandı. Bu yıl peş peşe geldi Ostern ve Ramazan. Bir olalım, farkında kalalım diye ne güzel bir denk geliş.
Uzun bir aradan sonra tekrar merhaba. Hayatin içinde hummalı bir koşuşturmaya keptirmişiz kendimizi gidiyoruz. Bazen anı yakalayıp tat alıyor ve doya doya hissediyoruz. Bazense günler haftaları, ayları kovalıyor.
Geçtiğimiz haftalarda Almanya da Ostern kutlandı; Hristiyanların ikinci dini bayramı. İçinde bulunduğumuz zor süreç göz önüne alınırsa çok sakin ve sessiz geçti.
Nedir Ostern: yani Paskalya, yani yumurta bayramı yani bahar müjdecisi.
Her Yıl Nisan- Mayıs Aylarında Kutlanıyor
Aşağı yukarı Nisan-Mayıs aylarında kutlanıyor. Belli bir günü yok ve neye göre hesaplanıyor emin değilim. İlk bayram günü Karfreitag (Kutsal Cuma). Cuma günü Hz. İsa’nın öldüğü gün olarak biliniyor. Herkes evlerinde sakin ve sessiz geçiriyor bu günü. Yani yas günü.
İnançları doğrultusunda oruç tutuyorlar. Sadece balık yiyorlar etten uzak duruyorlar. Hatta daha inançlı olanlar dört hafta önceden başlıyorlar oruca. (Bizim tuttuğumuz orucu da sağlıksız buluyorlar. Bilhassa su içmiyorsunuz, çok uzun vücudunuz susuz kalıyor diye eleştiriyorlar.)
Televizyonlarda dini filmler ve seremoniler oluyor genellikle. Bir şekilde dualarla kutlanıyor.
BAYRAMA BIR GÜN ARA VERILIYOR
Cumartesi normal bir gün herkes isinde gücünde, koşturmaca hatta Pazar ve Pazartesi için bir bayram arifesi yoğunluğu oluyor.
Bayram Deyince Çocuklar
Pazar sabahı erken kalkan çocuklar sabırsızlıkla kahvaltıyı geçiştirip biran evvel dışarı çıkmak istiyorlar. Bahçelerde boyalı yumurtalar, çikolatalar genelde tavsan ve civciv formunda. Kıyı köşe arayıp tarayıp defalarca kontrol ediyorlar. Her seferinde saydıklarında çoğalacağını umarak koşuşturup mutlu olan çocuklar. Aslında onlar zevk alan, sevinen; her zaman olduğu gibi.
Bu yumurtaları kim mi saklıyor? Tabi ki aile büyükleri. Birde oyun parklarında ,belediyeler.
Bayram deyince bir de aile ziyaretleri var. Gerçi buda pek mümkün olmadı son iki yıldır.
Gelelim Bayramın Son Gününe
Pazartesi günü Hz. İsa’nın tekrar diriliş günü dolayısıyla daha bir neşeli keyifli geçiyor. Bu arada çocuklar hep keyifli. Boyalı yumurtalar, çikolatalar derken; ufak tefek armağanlar da ekleniyor üstelik biraz da abartılarak. Yine dini seremoniler devam etmekte. Fakat içinde bulunduğumuz süreçte buda mümkün olamıyor. Çünkü kiliseler toplu ibadetlere kapalı.
Dinler Arası Bağ ve Farklılıklar
Ben kendimce hep düşünmüşümdür benzerlikleri ve farklılıkları.
Yabancı bir ülkede yasayınca daha da çok göze çarpıyor sanırım, temelde aynı.
Yani iki dini bayram var `Weihnachten` Noel diğer deyişle. Tarih hep aynı 24-25-26 Aralık. Ama Ostern değişiyor. Noel Hz İsa’nın doğumu olarak biliniyor; Ostern ise ölümü ve tekrar dirilişi.
Bu yıl peş peşe geldi Ostern ve Ramazan. Sanki bir şeylerin daha fazla farkındalığını yaşayalım diye.
Mucizeler peygamberlere verilir denilir ya; En büyük mucize İnsan Olmak.
Bizlere düşen örnek olmak. Önce empati kurmamız ve yardımlaşmamız gerektiğini unutmamak. İnsan olmanın, yani mucizenin en güzel örneği.
Bu yıl peş peşe geldi Ostern ve Ramazan. Sanki bir şeylerin daha fazla farkındalığını yaşayalım diye. Huzurlu, sağlıklı ve aklı başında olmak; sağlığımızın tadını çıkartmak, bu zorlu süreçte tutunacağımız en kıymetli güç galiba.
Bir başka konuda buluşmak üzere.
0 Comments