Panik ataktan korkma duygusunu ve onunla yıllarca süren mücadelesi ve sabrının ardından, birde hastası tarafından dinlemek.
Panik Atak Nedir?
Korku, herkes tarafından yaşanılabilen temel bir duygudur. Bu duyguya yenik düşerek vücudunun gösterdiği reaksiyona ise panik atak denir.
Panik bozukluğunun nedenleri karmaşıktır. Eğitim süreci, yerleşik düşünceler gibi psikolojik etkenlerin, ailesel yatkınlık gibi biyolojik etkenlerin ve birtakım zorluklarla baş etmek zorunda kalmak gibi çevresel faktörlerin etkisi büyüktür.
Panik Atakla Benim Mücadelem
Panik atağı psikologdan, psikiyatriden, televizyonda izlediğiniz bir oyuncudan mutlaka görüp duymuşsunuzdur. Peki hakikatte bununla yaşayan bir hastadan dinlediniz mi?
Uzun süredir devam ediyor benim mücadelem. Yaşam çarkının durduğunu düşünün evrende sadece ben ve adını koyamadığım o yok olma hissi vardı. bir, iki, üç… Derin nefes almaya çalış. Alamıyorum. Kalbimin yerinden çıkacağını hissediyorum. Kalp krizi mi geçiriyorum yoksa? Nefes alamadığını çevrene belli etme Alev. Soğuk ter mi o dökülen anlından şakağına. Sol el titremeye başladı yine insanlardan sakla. Olduğun yerden uzaklaşmaya başla. Bacaklarımı hissetmiyorum, kısmi felç geçirmiş gibiyim yürüyemiyorum. PAT! Yere çakılan bir beden ve o bedende bir gözyaşı dehlizi. Tüm bedenim titremeye başlıyor bu defa. ”Ölüyorum, nefes alamıyorum.” ve hoş geldin, bir atak daha selamlıyor beni.
ATAKDAN KORKMA
Yıllarca sık aralıkla seviyeli bir ilişkimiz vardı atağımla. O bana yaklaştıkça ben kendimden, insanlardan kaçıyor kendi benliğime çekiliyordum. Çünkü yolda, otobüste, amfide derste iken, duşta her yerde yığılmış bir beden görüyordum. Aşırı kasılmalar ve titremeler sonucunda herhangi sıcak bir bardak ya da kase tutamıyor ellerimde uyuşmalar meydana geliyordu. İnsanlar içinde su içemediğim dönemlere dönüp bakınca hakikaten ne çok yol kat etmişim diyorum. Bundan dolayı da sizinle paylaşmak istedim bu mücadelemi. Çünkü çoğumuz psikolojik rahatsızlıklarımızdan korkuyor ve kendimizi ele vermekten çekiniyoruz. Korkma, senin korkun benim içimde var oluyor ve sesimizi çıkartamadığımız her an belki de bir yerlerde yok oluyoruz.
Peki sen bir panik atak hastası mısın? Birlikte belirtilere bakalım.
- Çarpıntı
- Terleme, Titreme
- Nefes Darlığı, Boğulma Hissi
- Soluğun Kesilmesi, Göğüs Ağrısı
- Bulantı, Karın Ağrısı
- Baş Dönmesi
- Uyuşma ya da Karıncalanma Duyumları
- Üşüme, Ürperme, Ateş Basmaları
- Çıldırma Korkusu
- Ölüm Korkusu
Panik Atağıma Elveda
Uzun bir mücadeleden sonra terapilerle birlikte ataklarımı minimum düzeye indirmeyi başardım. Peki sırrı mı ne? Üstüne gitmek ve sabırlı olmak. Onu artık bir hastalık olarak görmüyordum. Hastalık geçici bir süreçtir. Ama korku bakidir. Korkunla yüzleş ve mutlaka ilerleyebilmek adına terapilerini devam ettir. Unutma hayata tekrar dönebilmen için birinin seni uyandırması gerek. Ve bu uyanış çevrendeki yakınların, kulaktan dolma bilgiler, muskalar, hacı hocalar değil de yalnızca profesyonel bir yardımla gerçekleşir.
Peki ben nasıl mı değiştiğimi anladım. Ataklar yavaşlıyor, egzersizler sayesinde yaşam gücünü tekrar hücrelerimde hissediyordum.
Ah evet yine o his nefes alamıyorum. Çevrende ki insanlardan, mekandan sakın kaçma. Bulunduğun yerde açık alan ise oturup derin derin nefes al. Kapalı alan ise kesinlikle yanındaki birine cam açmasını söyle. Nefes alırken seni mutlu eden bir anını düşün. Kollarını ve bacaklarını öne doğru ger. Dakikalar geçtikçe panik atağının geçtiğini göreceksin. Bundan dolayı sabret kendine ve korkularına zaman ver. En önemlisi de bu zaman zarfında korkundan ve kendinden utanmadan mücadelene devam et.
Kaynak: Panik Bozukluğu Nedir? Nasıl Baş Edilir? | Ertuğrul KÖROĞLU
4.5