…denedim yazı yazarken kendi dilimde şarkı dinleyemiyorum, sözleri beni alıp konu dışına savuruyor her seferinde. Tavsiyem Fransızca ya da İtalyanca melodiler yani biraz Parisien (Parisienne – Parisli) havasında ama yaratıcılığıma iyi geliyor… Kelimeleri bildiğin kadarı ile yakalayabiliyorsun ama konuya takılmıyorsun, ritm seni sakin bir ruh haline sokuveriyor ve kelimelerine odaklanıyorsun.
Hadi biraz havamızı değiştirelim bambaşka şeylerden bahsedelim bugün. Parisien dedim de çok severim bu benzetmeyi, özellikle kadınlarda, çok sıcak ve özgün gelir, kadınlarla birlikte çalışırken bu etkiyi hemen fark ederim. Bir Parisien gördüğümde hemen hissederim. Her kadının içinde bir miktar olduğunu düşünürüm bu yönün.
Kalite Her şeyine Yansımıştır.
Parisien kadınlar, asla parlak, hışırtılı, sentetik, fosforlu, dallı güllü dediğimiz iri desenli kumaşlar taşımazlar üzerinde. Naylon, polyester bir şeyler giymeyi, giyinmemekle eş anlamlı tutarlar. Onun giydiği kıyafetlerin dokusu daima yumuşaktır, pürüzsüzdür, kalitelidir ve doğaldır. Özellikle keten ya da kaşmir en sevdikleridir. Aleni logolu olan bir şeyler giymez giyenleri garipserler. Çoğundan “Ben İLAN TAHTASI mıyım canım” dediklerini duyarsınız. Pahalı ve markalı olanların sadece kaliteli olacağı inancına karşıdırlar. En fazla gözlüğünün kenarından, çanta ve ayakkabısının tarzından anlarsınız tercihlerini. Göze sokmaz kısaca… Kalite her şeyine yansımıştır, özel bir şey yapmasına gerek yoktur. Seçtiği renk, kumaş olsun hep özeldir, bir anlamı vardır ona göre. Okuduğu kitaplardan tutun, dinlediği müzik, yemek yeme tarzı bile belli eder kendini. Gelenekseli bilir ama çağdaştır. Kendini dışa vurmaktan çekinmez.
Şimdi biraz şehirli Parisien’lere dönelim; uçlarda yaşamayı severler, erkeksi (maskülen) topuksuz bir ayakkabı da giyebilir, bot da, 13 pont ince topuk da, uzun çorap çizme de… Giymeyeceği tek ayakkabı tipi yarım topuk olanlardır. Çünkü bir Parisien için ara form yoktur. Fuları, beyaz ya da siyah tshirtleri ve kot pantolonu ise vazgeçilmezdir. Parisien olmak lüks değil aynı zamanda özgürlükçü olmaktır. Herkesin giydiği sıradan bir şeyi tutkuyla taşıyabilmektir. Onu evde saçlarını toplamış, salaş bir tshirt ile görebilirsiniz. Önüne moda diye konulan şeyi hemen kabul eden bir moda delisi değildir. Kendi çizgisi vardır. Modaya yön verecek kadar da gerçek şeylerden hoşlanır. Kendisi bir tarzdır çoğunlukla, etrafı onu takip eder çoğunlukla.

Sakin ve tane tane konuşur. Gerilimli değildir, genel havası huzurludur. Ruhundaki dinginliği yansıtır. Mükemmel değildir. Hata yapmaktan korkmaz ve hatalarından utanmaz, onun için samimidir. Sabah kalkar, kahvesiyle ufak bir şeyler atıştırır. Gün içinde de pek çok şey tüketir, küçük porsiyonları tercih eder. Dışarıda yemek denemeye bayılır, sürekli not alır, kız arkadaşları ile dışarıda kahve içmekten hiç bir koşulda vazgeçmez. Tanımasa dahi yolda yürürken herkese selam verir, konuşur ve nazik davranır ama gizemini de korur ve kişiliğini ele verecek asıl konuşmalardan daima kaçınır. Herkesin onunla ilgili muhakkak bir fikri vardır fakat kimse onu gerçek anlamda tanıyamaz.

Bu kadını sadece yediği, içtiği, dinlediği, giydiği, ilgilendiği ve yapabildiği şeylerle tanımlamak büyük haksızlık olur. Parisien, yaşadığı yerin kültürüne ve tarihine hâkimdir. Bilir ama “ben biliyorum, her şeyi bana sorun” diye pankart açmaz. Kendisine danışılmazsa fikrini paylaşmaz. Mimarinin, sanatın ve klasik olan her şeyin değerinin farkındadır. Bu yüzden gösterişli bir arabayla turlamak yerine şehir içinde sessizce gezmeyi, yürümeyi, detayların fotoğraflarını çekmeyi tercih eder. Kimsenin göremediğini görmek gibi bir yeteneği vardır. Kendine alışık olunmamış, çok keşfedilmemiş değişik çalışma mekânları bulur ve oralardan ilham alır. Parisien kadın tahmin edilenden çok çalışır, hep çok meşguldür ve tüm bunların arasında yaşamdan zevk almak için hiç bir fırsatı kaçırmaz. Hayattan doğal olarak keyif alır ve havasını soluyacak cesarette olana da saf keyif verir. Onu yıllardır tanıdığınızı sanırsınız, kolay anlaşılırmış gibi davranır. Onun gizemli cazibesine adanmış bir edebi tarzı vardır. İzin verdiği ölçüde yaklaşabilirsiniz, ama ona ait olamazsınız, sahip hiç olamazsınız. Sahip olamadığınız için Parisien’dir zaten…
Bir Parisien’i tanımlayan şey hiçbir zaman kalça ve bel ölçüsü, teninin rengi, saçının tonu ya da son modayı takip etmesi olmamıştır. Yaşadığı dünyayı sorgulama yoludur ve dünya ile konuşma, yaşamını yönetme özgürlüğüdür. Parisien olmak bir bakışla değil, bir ruhla ilgilidir. Biraz meydan okuyan bir ruh…
Parisien olmak bir bakışla değil, bir ruhla ilgilidir. Biraz meydan okuyan bir ruh…
Erken yaşlarda yazıları ile tanıdığım Simone de Beauvoir’a sadece keskin zekâsı ve feminizmi için değil, aynı zamanda onun benzeri bir stil anlayışına hayran olmuştum. Bir topuz, bir broş, sade düz ayakkabılar, ilk bakışta sıradan bir giysi takımına benzeyen ama onun tarafından giyildiğinde, orijinal görünen bir tarz. Ve hiçbir maliyeti olmayan. Keskin beyin hücreleri ile eşleştirilen uygun fiyatlı bir cazibe, kesinlikle birçok Parisienin peşinde olduğu şeydir.
Bu kadınların uzaktan gizemli olarak görülmelerinin nedeni genellikle abartısız ve belirli bir özgüven sergilemeleridir. Giydikleri modaya uygun görünüyorsa, muhtemelen ne olursa olsun ona neyin uyduğunu bildiği içindir. Sofistike olarak karşı bir fikirle meydan okuyorsa, bu onun tatlı bir mücadele zevki ile ilgilidir. Ve çoğu kişi onu karşı konulmaz buluyorsa eğer, bu hiç şüphesiz özgürlüğü çok sevdiği ve karşısına da aynı özgürlüğü tanıdığı içindir. Kısaca Parisien Kadınlar bir kalabalığa girdiğinde istemsiz çekim gücü olan kadınlardır. Etrafında dönmeden duramadığınız…
“Eski çağlarda kadın kıyafetleri kadar zor ve kullanışsız, aynı zamanda doğal olmayan bir şey yoktu, hiç kuşkusuz erkek kıyafeti de doğal değildi ama daha rahat ve daha sadeydi, hareketlerin engellenmesi için değil desteklenmesi için tasarlanmıştı, kadınların da rahat ve sade olma hakları vardı. Günümüzde onun içindir, aktif kadın düz topukları, sağlam ve doğal kumaşları çok sever.” *
Christine Bard (Pantolonun Politik Tarihi)

Sözün Sonu
Onlar bir kalabalığa girdiğinde istemsiz çekim gücü olan kadınlardır.
Etrafında dönmeden duramadığınız…
.
5
4.5