Tanrılar Okulu öyle bir kitap ki siz onu değil o sizi bulur. Ve öyle bir zamanda bulur ki tam da ihtiyacınız olan bu sayfalardan dökülen sözlerdir. Bugün kitap önerileri sunduğumuz okuyorum bölümümüze konu olacak ama eminim ki başucunuzdan eksik etmeyeceksiniz.
Şimdi önce yazarı sonra kitabı tanıyarak başlayalım.
Stefano D’Anna
Stefano D’Anna İtalyan akademisyen ve yazar. 3 Eylül 1949 Napoli’de doğmuş. 13 Eylül 2014 tarihinde Como İtalya’da kanser nedeniyle vefat etmiş.
Hakkında yazanlar O’nun ekonomist, sosyolog, iyi bir lider ve eğitmen ve bir yazar olarak anlatmışlar.

Tanrılar Okulu kitabı yazarının eğitim hayatının ne kadar parlak olduğunu kendi internet sitesinden şu cümlelerle okuyoruz.
“Napoli Üniversitesi’nin İktisat Fakültesi’nden “Cum Laude” derece ile mezun olmuştur ve London Business School’da Master yapmak üzere ITP Programı’na ve Milano’daki Katolik Üniversitesi’nde Birinci Sınıf Onur Derecesi ile İletişim Sosyolojisi Doktora Programı’na kabul edilmiştir.”
İş hayatı hakkındaki cümleler ise şöyle:
“Alfa Romeo, Milano, New York ve Orta Doğu’da merkezi bulunan Olivetti Corporation ve Torino ve Cidde’de merkezleri bulunan Fiat International gibi çok uluslu firmalarda üst düzey yöneticilik de yapmış…
…Londra, Madrid, New York, Roma, Floransa ve Milano’da kampüsleri bulunan European School of Economics’te 1994’ten beri yapmış olduğu Rektörlük görevini 2010 tarihinden itibaren bırakmıştır.”
Ayrıca Dünya İçin Bir Düş kitabı da diğer bir popüler kitabı.
Kitapları uzun yıllar bestsellers listelerinde kalan yazar, bir dönem Tanrılar Okulu yüzünden kardeşi ile mahkemelik olmuş, bu konuyla da gündemi bir hayli meşgul etmişti. Son zamanlarda da kitaplarının kimler tarafından çevrildiğine dair tartışmalar devam ediyor. Bu tartışmalar kitabın haklı ününü asla gölgeleyemez diye düşünüyor ve kitabımıza geçiyorum.
Tanrılar Okulu
Kitap 2002 yılında çıkmış ilk olarak. Ve bir çok dile çevrilmiş. 2004 yılında ise Türkçe’ye çevrilmiş ve yüzbinlerce satmış bir kitaptan bahsediyoruz bugün. Çoğu insan birden çok kez okumuş, başucu kitabı haline getirmiş. Hatta kitap okuma kulüplerinde okumuşlar, felsefe kulüplerinde tartışmışlar içeriği.
Yazar kendi hayat hikayesini anlatıyor aslında. Kendi öze dönüş yolculuğunda Dreamer ile olan sohbeti anlatıyor. Ve kitap için şu cümleleri söylüyor tanıtım metninde.

“Bu kitap, bir harita ve bir kaçış planıdır.
Önceden çizilmiş ortak bir kaderin yazgısından çıkarak bir Birey olmak adına izlediğim yolun hikayesidir.
Hayat; tıpkı bana yaptığı gibi seni de, bir mengenede soluğun kesilinceye kadar sıktığında, seni içinden çıkamayacağın hayal kırıklıklarına uğrattığında ve hiçbir çıkış yolu bulamadığında… İşte, ancak o zaman bu Kitap, bir anda eline geçecek ve seni bulacaktır. Böylece Bireysel Devrim’in için, bir insanın hayal edebileceği en büyük maceraya hazır olduğunu bileceksin: Bütünlüğüne ve yolunu kaybettiğin cennetine yeniden kavuşmak.“
Tanrılar Okulu / Detaylar
Yazar | Stefano D’Anna |
Tür | Felsefe |
Yayınevi | Sinedie Yayınları |
Sayfa Sayısı | 444 |
ISBN | 9786056105203 |
Benim Tanrılar Okulu ile tanışmam…
Sanırım Stfano D’Anna’nın da dediği gibi çıkış yolu aradığım bir dönemde karşıma çıkıverdi kitap. Tabii ki kitapla tanışmam Sevgili Yazarımız Cüneyt Gültakın‘ın Asa Sentez Akademi’deki Kendini Bilme çalışmaları sayesinde oldu.
Bu arada kitabı almadım henüz. Fakat kitap hakkında o kadar heyecan duydum ki hemen dinlemeye başladım sesli kitap uygulamasından. Ki ne kadar karşı olduğumu biliyorsunuz; Kitaplık yerine teknoloji mi geçti? Kitaplıkların, kütüphanelerin yerini bu uygulamaların almasını bir türlü kabul edemesem de sırf Tanrılar Okulu heyecanı ile dinlemeye başladım.
O kadar akıcı bir dili var ki… Önce Dreamer ile tanışmaları var. Sonrasında yazarın yolculuğu.
Dreamer ile sohbetleri ara ara ben ve iç sesim arasındaki konuşmalara benziyor. Çoğunlukla kendimi o satırlar arasında gibi hissettim. Ben’den sıyrılmanın gerekliliğini tokat gibi vuruyordu Dreamer yazarla birlikte benim yüzüme de.
“Benim dünyamda ‘ben’bir küfürdür. ‘Ben’ içinde taşıdığın ayrılıktır; ‘ben’ senin yalanlar ordundur.”
Şayet dünyayı değiştirmekse amacım ya da şikayetçiysem ondan, aslında bu değişimin kendimden geçtiğini anlatıyordu başka cümlelerinde.
“Dünya senin onu düşlediğin gibidir; o bir aynadır. Dışarıda kendi dünyanı bulursun yarattığını düşlediğin dünyayı. Dışarıda kendini bul! Git ve kim olduğunu gör… Diğerlerinin senin içinde taşıdığın yalanın uzlaşmanın cehaletinin yansıyan görüntüleri olduğunu keşfedeceksin… Değiş… Ki dünya değişsin.”
Güncel hayattan kesitler de sunuyordu yazar kendi hayatının gidişatı üzerine. Ama o gidişatın yol ayrımında nasıl Dreamer’ın etkisinde kaldığını, öz’üne yolculukta nasıl yol kat ettiğini de hayatının içinden anlatmış bize.
Sonuç olarak Tanrılar Okulu kesinlikle okunmaya değer bir kitap. Ve mutlaka başucunuzda olmalı. Hatta dönüp dönüp tekrar bakılması gereken bir kitap o.
Belki ben biraz geç kaldım onunla tanışmakta. Ama siz sakın geç kalmayın.
#TanrılarOkulu #StefanoDAnna
0 Comments