16-22 Kasım Erozyonla Mücadele Haftası. TOPRAK VE SU, Yaşamın En Temel İki Kaynağı. Erozyonla Mücadelede Temaya Kulak Vermeliyiz.
16-22 Kasım Erozyonla Mücadele Haftası içindeyiz. Toprak ve su yaşamın en temel kaynağı. Biz geleceğimiz için bu iki temel kaynağımız için mücadele etmeli, korumalıyız hayatı. Benim yazmayı en sevdiğim konu bu. O kadar ait hissediyorum ki kendimi toprak ve suya; yani doğaya.
Bu konuda yazmak, dikkat çekmek benim için de hepimiz için de sorumluluk. Dünyanın en zeki canlısı olan insan o kadar hoyratça tüketiyor ki toprağı, suyu ne zaman vazgeçip doğaya döneceğiz? Bilemiyorum. Geleceğimiz adına çok korkuyorum.
Bugün ve yarın için, geleceğimiz için, temek ihtiyaçlarımızın karşılanması ve iklim değişiklikleri ile mücadele için şimdi tam zamanı. Toprağımızı ve suyumuzu korumak için haydi şimdi okuyalım, paylaşalım. Bu yazımızda da sonradan yazacağım birçok yazımızda da sizi TEMA vakfının çalışmalarına davet edeceğim.

Kısa adı TEMA olan Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı
Tema Vakfı bu yıl Erozyonla Mücadele Haftası’nın temasını Toprak ve Su olarak belirlemiş.
Daha önceki yılların temaları da o kadar güzel seçilmiş ki TEMA tarafından, bu sloganları sizinle de paylaşmak istedim. Her sloganda insanlığı uyarmak, doğayı korumaya davet var hep.
- 2019: Suyu Düştüğü, Toprağı Oluştuğu Yerde Tut
- 2017: Yaşam Toprakta Filizlenir
TEMA demişken tanıyorsunuz değil mi Toprak Ve Yaprak Dedelerimizi?
Toprak Dede Hayrettin Karaca ve Yaprak Dede Ali Nihat Gökyiğit iki toprak aşığı güzel insan 11 Eylül 1992’de “TÜRKİYE ÇÖL OLMASIN” diye attılar TEMA’nın temellerini. Ne güzel insanlar onlar.
Daha sonraki yazılarımda size uzun uzun anlatacağım onları, takip etmeyi unutmayın.
“Toprak ve su yaşamın iki temel kaynağıdır. Ancak bugün insanların etkileriyle toprak ve su varlıkları önemli sorunlarla karşı karşıya. Toprak, onu koruyan bitki örtüsünün tahrip edilmesi sebebiyle erozyona uğruyor. Türkiye’de toprak bozulumu sebeplerinin başında hâlâ erozyon geliyor. Erozyonla toprağın en verimli kısmı olan üst toprak taşınıyor. Toprağın verimliliği, biyolojik çeşitliliği, su tutma ve karbon depolama kapasitesi azalıyor. Bugünün ve gelecek kuşakların gıda ve su ihtiyacının karşılanması, iklim değişikliğiyle mücadele edilmesi için erozyonun kontrol altına alınması gerekiyor”
“Her geçen gün su varlıklarımızın üzerindeki baskı artıyor ve sularımız miktar, kimyasal kalite ve ekolojik açıdan kötü duruma doğru gidiyor. Dünyadaki su varlıkları iklim değişikliği, nüfus artışı ve çevre kirliliği gibi baskılar nedeniyle ilerleyen zamanlarda çok daha kritik bir konuma gelecek. Bu nedenle su üretiminde tartışılmaz önemi olan ormanlar ve mera alanları korunmalı. Bununla birlikte yer altı ve yer üstü sularımız, kalitesine etki eden her türlü kirletici deşarjından korunmalı. Sürdürülebilir su kullanımları için havza bazında etkin planlama ve yönetim mekanizmaları hayata geçirilmeli, planlardaki önlemler ve mevzuat etkin uygulanmalı”
Deniz ATAÇ (Yönetim Kurulu Başkanı, TEMA VAKFI)
Tanımları yapma zamanı şimdi de:
Topraktan geldik ve vücudumuzun bile yüzde altmışı su. Böyle düşünürsek bile yeter toprak ve suyun önemini kavrayabilmek için. Yaşamın en temel kaynaklarını ve erozyonu bilmeliyiz. Tanımlar wikipedia’dan geliyor.
Erozyon: Erozyon, diğer adıyla aşınım, yer kabuğunun üzerindeki toprakların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etkenlerle aşındırılıp, yerinden koparılması, bir yerden başka bir yere taşınması ve biriktirilmesi olayıdır.
Toprak: Toprak, bitki örtüsünün beslendiği kaynakların ana deposudur. 1cm toprak ortalama olarak 1000 yıl da oluşur.
Su: Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir.
Şimdi Gelelim Toprak Ve Su Kaybını Önlemek İçin Ne Yapabiliriz Sorusuna Cevap Aramaya.
TEMA; ülkemizde toprakların erozyon tehdidi altında olduğunu vurguluyor zaten kuruluş amacı bu. Erozyonun önlenmesinde bu yıl TOPRAK VE SU ikilisine dikkat çekmek için düzenliyor etkinliklerini.
Hükümetlerin geliştireceği politikalar çok önemli ancak biz de bu toprak üzerinde yaşayanlar bu suyu tüketenler olarak geleceğimizi düşünmeli ve tüketimin önüne geçmeli ve en azından ağaçlandırma çalışmalarına destek vermeliyiz. Bu konuda hem TEMA hem Tarım Orman Bakanlığı’nın çalışmaları var.
Diğer bir konu da doğru tarım. Örneğin iş gücü kolaylığı için yapılan yokuş aşağı sürüm tekniği toprak kaybına sebep olan bir teknik, bunun yerine yatay sürülse erozyonla mücadelede yüzde 50 başarı sağlanabilir. Uzmanlar böyle söylüyor. Yine ilerideki yazılarımızda da bahsedeceğim su kaybını önlemek için bireysel olarak yapabileceklerimizi. Geleceğimize daha yaşanılır bir dünya bırakmak için elimizden gelenin fazlasını yapmalıyız. Bereketli topraklarda yaşıyoruz. Her yerinden bereket fışkıran doğamızı koruyalım diyorum son cümle olarak.
Amacımız daha yaşanılır bir dünya. Birikiyorum ailesi olarak farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Dünyamızı, Toprak ve Su gibi diğer kaynaklarımızı da israf etmemek adına diğer yazılarımızı da okumak isterseniz;
0 Comments