Yabancı dünür, yabancı damat ve düğün sevinci hepsi bir arada. Kültürler farklı olsa da, amaç çocukların mutluluğu.


5 dakika


Tekrar merhaba herkese. Son zamanlarda düğün telaşım var. Bende, yabancı dünür, yabancı damat ve bu heyecan ile ilgili sizinle paylaşmak istedim son yaşadıklarımı. Aslında süreç boyunca anlatacak çok hikayem olacak. Bugün sadece dünürlerimden bahsetmek istiyorum.

Çok Kültür, Bir Arada

Benim iki kızım var. Büyük kızımın tanışıp anlaştığı erkek arkadaşı Almanya doğumlu. Yabancı damadımın adı Sam. Sam’in babası İranlı, annesi ise Alman. Bir de biz Türkler. Siz düşünün kültür karmaşasını. Bir Türk, Bir Alman, Bir İranlı… Fıkra başlığı gibi oldu biraz ama değil. Yabancı dünürlerimin kültürü (bize göre) birbirine de yabancı.

Biz anne babaları olarak, hep birbirimize saygı çerçevesinde, uyumlu, ve anlayışla hale yola koymaya çalışıyoruz her şeyi. Sonuçta çocuklarımız evlenmeye karar vermişler. Bizler de aileleri olarak destekliyoruz ve üzerimize düşen görevi yerine getirmeye çalışıyoruz.

Dünürler Tanıştı

Malum bizim kültürümüzde ilk tanışma her daim yüksek gerilimlidir. Ailelerin birbiri ile tanışmasından tutun da sohbetlere kadar, hep daha temkinli olur her şey. Kıyafetler, ikramlar, ikramları ikram edecek ikramlıklar, hep tek tek kontrol edilir. Herkes birbirini tanırken süzmeye, süzerken kendince kritik yapmaya başlar. “daha daha nasılsınız” ile uzar gider sohbet.

Bizde de ilk önce aileler tanıştı. Hoş sohbet, genel şeylerden söz edildi. Tabi İran kültürü bizim ülkemizin doğu kültürüne çok yakın. Dolayısıyla bana pek yabancı gelmedi. Tanıştık dediysem öyle şaşaalı değil. Gelirken saksı çiçeği ve bir paket çikolata ile kibarca geldiler.

Anne, baba ve damat. Bizde anne baba ve çocuklar olarak karşıladık. Çaylar içildi, ikramlıklar yanında sohbetle güzel bir gün geçirdik. Ayrıca hava çok güzel olduğu için bahçede oturduk. Bu arada ne birbirimizi süzdük, ne de kritik yaptık. Sanki yeni tanışmış komşular gibi, doğal ve keyifli geçti her şey. Son derece kibar insanlar. Ayrılırken bizi de buyur ettiler.

İade-i Ziyaret

Tabi bu ziyaret ancak bir yıl geçtikten sonra gerçekleşebildi. Biz de giderken güzel bir saksı çiçeği aldık. Ve ben daha samimi olsun istediğimden, tavuk göğsü yaptım. Yine çok mütevazi oldu.

Çok sade kıyafetlerle mutluluğumuzu giydik yalnızca.

Bizi el üstünde tuttular ailece. Bahçede mangal yaktılar bize. Çok güzel, bir o kadar da keyifli bir gün geçirdik. Tekrar görüşürüz diyerek ayrıldık.

Tam bir yıl sonra da damadım evlenme teklif etti. Anne olarak, çok değişik bir duygu yaşadım. Huzur, mutluluk, endişe hepsi karışıktı.

Şimdilerde düğün telaşındayız.

İşte tam burada yabancı dünürlerimizle fikir ayrılıkları yaşadık. Ben: “çocuklar nasıl isterse destekliyorum” dedim. Fakat karşı taraf bazı şeyleri onaylamadı.

Bunun sonucunda kültür farkını hissettim. Anlatılanlar gerçekten doğruymuş. Ha sanmayın nişan bohçaları, takılar, lüzumsuz alışverişler için sözlerim. Bunlar bana göre zaten aşıldı. Çünkü hep gereksiz görürüm bu kadar şatafatı. Sadece olması gerekeni söyler ve susarım.

Çok kültürlü olmak, kültür farkı, yabancı damat, yabancı dünür… Çocuklarımızın mutluluğu ortak amacımız. Birbirimize her daim saygı çerçevesinde, uyumlu, ve anlayışla hale yola koymaya çalışıyoruz her şeyi.

Bir şekilde araştırarak, daha önce bu konuda tecrübe sahibi olanlardan sorarak, bu süreci atlatmaya çalışıyoruz.

Şimdilik bu kadar, gelişmeleri tekrar yazacağım.


Like it? Share with your friends!

Jale Keskin

Ben Jale. 1994 yılından beri Almanya'da yaşıyorum. İki kızım var. Ara ara yurt dışında yaşayan Türkler ile ilgili deneyimlerimi sizlerle paylaşacağım.Paylaşma fırsatı için teşekkür ederim. ❤

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments