Yangınlar ve Doğanın Külleri

1
193
Yangınlar ve Doğanın Külleri
Yangınlar ve Doğanın Külleri

Yangınlar ve savrulan doğanın külleri insanlığımızı sorgulamamıza neden oluyor. Hepimiz vicdanımız kadar var olmaya çalışıyoruz bu hayatta.


2 dakika


Yangınlar ormanlar kadar hepimizin vicdanlarını da yakıyor. Hepimiz vicdanımız kadar var olmaya çalışıyoruz bu hayatta. Durumlar karşısındaki tepkilerimiz kimi zaman insanlığımızı sorgulamamıza neden oluyor. Peki bu yangınlarda kim ne kadar vicdan sahibi bunu sorguluyorum günlerdir. Bu kadar mı zor sevmek? Nasıl bir yoksunluktur ki vicdan denen en ulvi duygudan mahrum bu mahluklar. Niçin bu denli öfke duyuyor bu beşeri mahlukat?

Düşünüyorum, susuyorum, içi içimi yiyor, nefes alamıyorum. Ve hayatımda ilk defa kendi adımdan utanıyorum. Alev olmaktan utanıyorum. Ocağı yakarken, sigaramı yakarken tüylerim ürperiyor. Sesler, iniltiler hissediyorum. Ve ben artık eli kolu bağlı hiçbir şey yapamayan kendi çığlıklarında boğulan bir külden ibaret oluyorum.


DOĞANIN VİCDANI

Gün gelecek insanoğlunun vicdansızlığı içinde doğa yeniden merhametine bırakacak bizi. Vicdanıyla kucak açacak damarlarında kaybolduğumuz, ihtişamına hayran kaldığımız ağaçların gövdesine sığınacak bir yer arayacağız. Yeniden bir ormanlık  alanda yılan gördüğümüzde korkudan her iki taraf, kaçacak delik arayacak. Yeniden kuş sesleri yaprakların tınısı içinde melodisini tutturacak. Peki biz insanoğlu bu merhametin arsızlığını yeniden yaşayacak mıyız?

YANGINLAR İÇİN SENDEN ÖZÜR DİLERİM.

Özür dilerim seni koruyamayıp ve sana gelemediğim için. Seni, yavrularını kurtaramadığım için özür dilerim. Feryadına sessiz kalanlara, seni görmeyenler adına defalarca kez özür dilerim.

Sanırım uzun süre hayatımızda gri ve ateş kırmızısı ile yangınlar hafızalardan çıkmayacak. Bunun mahcubiyetini ve utancını  seni iyileştirirken bir umut kapatmaya çalışacağız. Çünkü senden başka sığınacak bir limanımızın olmadığını hepimiz biliyoruz. Bir umut senin bir gün bizi affetmen dileğiyle yaralarını sarmaya çalışacağız. Ve bir gün bu dizeleri senin kucağında mırıldanmak için kendimi sana bırakacağım. Belki o zaman tekrar bir şansım olur. Kendini bana bırakır yaralarını sarmama izin verirsin kim bilir.

Hayaller ve umutlarımla bu günlerin geçmesi dileğiyle.

KIR ŞARKISI

Tam otların sarardığı zamanlar
Yere yüzükoyun uzanıyorum
Toprakta bir telâş, bir telâş
Karıncalar öteden beri dostum.
Ellerime hanım böcekleri konuyor
Ne şeker şey onlar!
Uç böcek, uç böcek diyorum
Uçuyorlar
Pan’ın teneffüsü bile
Ilık, okşamakta yüzü.
Devedikenleri, çalılık vesâire
Bir âlem bu toprakların üstü.
Tabiatla haşır neşir
Kırlarda geçen ikindi vakti.
Sakin, dinlenmiş, rahat
Bir gün daha bitti.

Behçet Necatigil

YANGINLAR SON BULSUN!

Birikiyorum Ailesi’nin, insanımıza olduğu kadar doğamıza ve birlikte yaşadığımız tüm canlı dostlarımıza ne kadar değer verdiğini biliyorsunuzdur.

Tohumundan, iklim krizine, ağaca zarar gelmesin diye “Köşkleri Yürüten Atası” ‘ndan, denizlere kadar, bahsettiğimiz yazılara göz atmak için

Doğa Dostu | HayvanSever

Facebook Yorumları

1 Yorum

Yoruma kapalı.