Kardeşlik Kavgası Bırakmayacağını bilerek dayanmakmış kardeşlik! Karındaş olmaktan öte bir arama çabası.


5 dakika


Kardeş Kavgası.. Kardeşlik meselesi.

Bilene bir, bilmeyene bin dert

Bu satırları okuyan sevgili okur, kardeşin var mı? Varsa, sanırım çok şanslısın. Ben bu duyguyu hiç bir zaman öğrenemeyeceğim. Yıllardır bıkmadan usanmadan sordum, ve sorumun cevabını bulmaya çalıştım. Ama hiç kimse tam olarak tarifini veremedi.

Kardeşlik; bırakmayacağını bilerek dayanmakmış Mevlana’ya göre. Sizin hiç kardeşiniz oldu mu? 

Çok istedim olsun diye. Ama ailemin çeşitli sağlık sorunları sebebiyle, bir kardeşi kucağıma alamadım. Öz olmasa da olurdu, illaki biyolojik bağ mı gerekiyordu. “Söz” demişti annem, “Necati dayının evlat bildiği Gökçe enkazdan çıkarsa söz biz büyütürüz” Zaten çıksaydı kimselere vermezdim. 17 Ağustos oldular, ailecek, hep birlikte sonsuz oldular.

Bana enkazdan yengemin olduğunu düşündüğüm bir kaç kitap, dayımın kocaman süs ahşap tespihi ve Gökçe’nin pembe oyuncak tavşanı kaldı. Hala emanet köşemin en kıymetli yerlerinde muhafaza halindeler.

Hemşirem Esra

Geçenlerde hemşirem ile konuştuk tekrar bu konuyu. Hemşirem; eşimin kardeşi. Önceden erkek kız kardeşini tanıtırken “kerimem” bayan tanıtırken “hemşirem” dermiş ya. İşte benimki de öyle bir hesap. Esra ve ben “hemşirem” diye sesleniyoruz birbirimize.  Onlar abi kardeş anlaşırken; dikkatle, özlemle, hevesle izliyorum onları. Anlamaya, çözmeye çalışıyorum.

Dost Dediğin Kardeş Sayılmaz mı? 

Dost bildiğim, arkadaş bildiğim nice insanlarım var benim. “Kardeşim” diye hitap eder genelde erkek olanları. Aileleri beni evlatlarından ayırmaz. Hatta öyle ki Antalya’da yaşadığım bir dönem sırf 17 Ağustos törenine katılıp döneceğim için kardeşlerim Şafak ve Fulya çiftinde değil, annesi Sevgi Ablada kaldım. Oturduk, bekledik, hasret giderdik, dertleştik, törene katıldık.. Kardeşleri, ablası, dedesi, teyzesi.. Ben ailenin bir başka kızı gibi. 

Ya da “kardeşim” demek için illaki farklı cinsiyetten olmamız gerekmiyor ki; Dilek bana “iko” dediğinde akan sular durur mesela. “Neden” değil “hadi” çıkar ağzımdan; O’nun da. Şebnemler benimle birlikte 8 kardeş, 

Ya da illaki geçmişin çok olması da gerekmiyor. Hastalıkta, sağlıkta, acıda ve mutlulukta bir arada olduğum; iş arkadaşı olarak başlayıp kardeş bildiğim insanlarım var benim. 

“Yok” diyor, “öyle değil işte. Ne kadar yakın olursan ol, geçmişin ne kadar eski ya da dostluğun ne kadar derin olursa olsun. Kardeş demek -gözü kapalı- varlığından emin olduğun demektir. Dostunda bu kadar emin olamazsın. “

Ama her kim “ah” derse ben ordayım diyorum. 

Sen onlara kardeş oluyorsun da bakalım onlar sana oluyor mu? diyor. 

Bilmiyorum, önemli mi? diyorum. 

Susuyoruz..


Kardeşsiz

Bu yazıyı okuyan ey sevgili okur. Kardeşin varsa çok şanslısın. Benim hemşirem de dahil olmak üzere pek çok sevdiğim, arkadaşım, dost bildiğim var. Belki de bu yüzden bu kadar sosyal ve aktif olmak, o kadar çok insana dokunma çabası.. 

Ve eğer tek çocuğunuz varsa; bunu kırk yaşına gelmiş, bir evin bir kızı olarak; kitaplarla, sosyal aktivitelerin içinde, samimi, cıvıl cıvıl, bol akrabalı, bol arkadaşlı, bol çevreli ve uğraşlı bir insan olarak rica ediyorum. 

Hiç bir çocuk, tek olmamalı.

Bugün kardeşim olacağı haberini alsam dünyalar benim olur. İnsan bilmediğini anlayamıyor. Benim kitaplarım, arkadaşlarım, kuzenlerim; bir sürü kalabalığım vardı. Ama öyleyken bile o eksiklik hiç gitmedi. 

Çocuğunuzu kardeşsiz bırakmayın. 


Şimdi söyleniyor olabilirsiniz; kardeşlik aynı evde kalana kadar. İşin içine “el” girince “mal, miras” girince öyle olmaz.

Belki bu şekilde bakınca da dert. 

Ama gelen “el” değil “evlat” görülürse, ne el derdi kalır, ne adaletsiz mal paylaşımı. El kızını/oğlunu ayırmadığınız sürece öz evlattan/kardeşten daha hayırlı olduğunu tarih tekerrür ile göstermiştir. 

Ve bir kardeşin bir kardeşe verebileceği en güzel hediye yeğenidir ?demiş bilenler. Ne de güzel demişler.

Bir de din kardeşliği var değil mi? Bir için, bütünün hayrına.. Zalime babası olsa dik durup da mazluma düşmanı olsa el veren. Ahbaplıktan ziyade ehliyete ve liyakate önem veren. Adaletli, mert, iyinin doğrunun ve haklının yanında olma kardeşliği. Doğrudan çıkarları için vazgeçmeyen, birbirine sahip çıkan, koruyup kollayan, okuyan, erdemli din kardeşliği..

Sözün Sonu

Tek bir sayfaya sığmayacak kadar derin bu kardeş kavgası.

Önce ailen, sonra çevren, sonra toplumun ve evrensel insanlık için.. “kardeş” merhameti, şefkati ve birlik bilinciyle hareket ettiğimiz, duyarlı, ilgili, bilinçli ve saygı dolu zamanlarımız olsun. 

Ne diyelim, kardeş gibi seveniniz bol, değer yargılarınız alim olsun. 

Hadi selametle ?‍♀️


Like it? Share with your friends!

ilknur.tv

Efdal ve İlker'in annesi, Kerim'in kıymetlisi 1998 yılından bu yana "Kurumsal Hayat"ta yönetiyor ve organize ediyor. Sosyal Farkındalık ve Sorumluluk için, her alanda, "sanatla" çaba sarf ettiğini düşünüp; BiRiKiYOR

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments