Tuna Kiremitçi ve son romanı Mezun Cinayetleri bugünkü konumuz. Yazarı ve Doğan Kitap’ın yayınladığı polisiye romanını konuk ediyoruz


5 dakika


Dinlemeyi en çok sevdiğim sanatçının kitaplarının sonuncusunu tanıyalım. Eskiden beri takip ettiğim ve kadın şarkıcılarla yaptığı düet çalışmalarına bayıldığım bir müzik insanı O. Aynı zamanda bir çok kitabı var, gazetelerdeki köşelerinden de tanıyorsunuz. Takip etmek isterseniz sosyal medya sayfaları:

Instagram  | Twitter | İnternet sitesi


Tuna Kiremitçi Kimdir? 

24 Şubat 1973, Eskişehir doğumlu sanatçı. Filibe kökenli bir ailenin çocuğu. Şiir de müzik de lise yıllarında başlamış. Müziğe Galatasaray Lisesi’nde okul orkestrasında başlamış. Okul arkadaşları ile kurduğu Kumdan Kaleler müziğe adım atışı. Söz ve müziklerinin çoğu kendine ait olan Denize Doğru albümü 1996 yılında buluşmuş müzikseverlerle.  Şiirleri de lise yıllarında Varlık dergisinde yayınlanmış ilk önce. Sonrasında şiir kitapları gelmiş. Sonraki yıllarda genellikle günümüz kadın erkek ilişkilerini işlediği bazen gülümseten bazen hüzünlü anlatımıyla romanları geldi. Romanları dünyada bir çok dile çevriliyor, Nermin Mollaoğlu ve Kalem Ajans aracılığı ile dünya okuyucusu ile buluşuyor.

Çok yönlü sanatçı aslında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde sinema eğitimi görmüş, kısa filmleri ile çeşitli festivallerden ödül almış. 2009 yılında da Adını Sen Koy isminde bir uzun metrajlı film çekmiş. Sanatçıyı önce bir şiiri ve şiirin Gonca Vuslateri ile birlikte şarkı olmuş versiyonuyla baş başa bırakıp sonrasında da kitabını anlatacağım.

Yaşam kadar gerçek, yaşamak gibi sahte
Öyle çok şey var ki yaralayan insanı
Bir yürek çarpıntısı, onu her gördüğünde
Öyle çok şey var ki bak sana dair

Yanlış aşklar yaşadık, yanlış köprülerde
Yanlış gemiler yakıp, aldırmadan
İki damla su çaldık zamanın pençesinden
Aldırmadan, aldırmadan

Bu ne senden ilk kaçışım 
Ne de ilk düşüşün yüreğime
Ne bu serden son geçişim 
Ne de son küsüşüm kaderime

Mucize gerek bize, gidecek bir başka düş
Bir düş ki korkmamış zamanın karşısında
Ve bir çağ gerek bize, ve bir çağ bundan özgür
Öyle çok şey var ki bak sana dair

Sonra kuşlar gitti anladım dünya yorgun, sen yorgun 
Tortusu kalmış eski bir korkunun
Görmedik, duymadık, demedik bunlar kötü
Biz var mıydık, aşk var mıydı

Ve Mezun Cinayetleri…

Mezun Cinayetleri

Yazarın eski kitaplarını okumuş olabilirsiniz. Ben bu son kitabıyla okumaya başlıyorum. Şarkılarını sevenlerin kitaplarını da severek okuduğunu düşünüyorum. Bu kitap diğerlerinden farklı olarak bir polisiye roman olarak yazılmış. Polisiye romanları sevenler severek okuyacaklardır. Kesinlikle dostlarınıza da hediye etmek isteyeceksiniz. İşte size alternatifler:

Doğan Kitap  |  D&R

Tanıtım Metninden


Bir Başkomiser Perihan Uygur Polisiyesi

“İstanbul’un köklü liselerinden birinin aşure gününde, mezunlardan işadamı Murat Karaağaç lise binasının çatısından düşerek ölür.  Şüpheli görünen vakayı araştırmaya başlayan Baş komiser Perihan Uygur’un soruşturması yukarıdan gelen emirle engellenir.  Ancak bu mezun cinayetlerinin sadece ilkidir. Cinayetler devam edecek, Perihan Uygur ekibiyle birlikte ardında hiçbir iz bırakmayan katilin peşine düşecektir.

Tuna Kiremitçi ilk polisiye romanı Mezun Cinayetlerinde yepyeni bir kadın başkahramanla tanıştırıyor okuru: Vahşi cinayetleri aklı, tecrübesi, sakinliğiyle çözen Baş komiser Perihan Uygur…”

Kitap Hakkında Detaylar

YazarTuna Kiremitçi
TürPolisiye Roman
YayıneviDoğan Kitap

256 Sayfa

Baskı TarihiNisan 2021
FormatKarton Kapak
ISBN9786050982756

İnceleme Notlarım

Kitabın bende bıraktığı izler:

Son zamanlarda hem biraz yaşlandığım ve okumakta zorlandığım hem de daha çok BİRİKİYORUM’da yazmaya zaman ayırmam nedeniyle kitap okuyamıyorum. Ama dinlemeyi bu kadar çok sevdiğim ve samimiyetini gördüğüm bir sanatçının kitabını da okumalıydım. Kitabı sipariş ettim ve gelir gelmez anneciğimin mirası numaralı gözlüklerini takarak bir çırpıda 25.bölüme geliverdim.

Yatılı okulda okumuş olmamın getirdiği anılar canlandı romanın en başından itibaren zihnimde. Arka planda açılan pencerelerde yaşamış olduğum bazı olaylar göz kırptı bana. Bazı karakterler nasıl da benziyordu öyle.

Romanın kurgusu da anlatım sadeliği kadar güzel. Teknik detayların ince bir çalışma ile kurgulandığı ve üzerinde güzel bir emek olduğunu koyuyor ortaya.

Romanın en başından başlayarak o akıcı dil samimiyetle sarıyor sizi ve alıp götürüyor farkında olmadan. Ve benim gözlerimin önünde bir film seti beliriyordu. Oyuncular kafamda hazır, Komiser Perihan Uygur belli mesela kesinlikle. Kafamdaki karakteri kesinlikle söylemeyeceğim ama roman bir film olsa severek izleyeceğinize eminim. Hatta devamının gelmesi gerektiğini düşünüyorum.

Kadınların belirli mesleklere özdeşleştirildiği düşünülürse, bir kadın komiserin ve kadın yardımcılarının yaşadıklarını da gözler önüne sermesi de benim takdirimi kazanan yönlerinden kitabın. Her zaman dediğimiz gibi kadın aslında her yerde.

Romanın bitmesine çok az kaldı, bazen bitsin istemem bazı kitaplar. Seveceğimden ve devamını dört gözle bekleyeceğimden eminim.

Tuna Kiremitçi benim için bir müzisyen olduğu kadar artık bir yazar da 🙂 Hepinize kitabı severek tavsiye ediyorum.

Bir sonraki kitap tanıtımımızda görüşmek üzere, keyifli okumalar.


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments