Görüyor musun?
İşlenmesi gereken çok önemli ve bir o kadar da zor bir konu. Ocak ayının 2. haftası görme engelliler haftası olarak geçiyor. Farkındalık yaratmak için.
“Göz bakar gönül görür demiş” bilenler. Bu yazı gönülden görüp de bakma eyleminde hasar olmuş kişiler niyetine yazılsın. Kalp gözü ile görmek, gönül gözü açık gibi pek çok ifade var. Evet bakmak ve görmek arasında derin bir fark var. Bakmak bir eylemse görmek fark etmektir denilmiş bir eserde, ne güzel de denilmiş.
Fark edebilmek için bakalım o zaman. Görebiliyor muyuz?
Engel; Her An Hepimiz İçin
Bakabilmek ne önemli bir nimet. Gece karanlıkta ya da elektrikler kesildiğinde bir de tanımadığın bir yerdeysen yaşıyorsun bunun korkusunu. Bilinmezlik ürpertiyor insanın içini. Bir de gürültünün, hayatın akışının içinde bakamadığını bilmek kim bilir ne denli zordur!
Annem diyabet rahatsızlığı sebebiyle dört defa ameliyat olmak zorunda kalmıştı gözünden, sonra da maalesef bir gözünü kaybetti. “El göz koordinasyonunu kaybedip, dengeleyemediği için, gördüğü ocağı yakamadığına ağladığında” anladım acısının büyüklüğünü.
Engelliler Günü ile ilgili yazımızda da belirtmiştik. Hayat çetin ve hepimiz engelli adayıyız, yeter ki gönüllerimizde engel olmasın. Kimin başına ne zaman ne geleceği belli olmaz diye.
Çözüm
Bizlerin üstüne vazife olan “bakamayan” kişilerin hayatını kolaylaştırmak olmalı. Hem de her konuda. Onların özgürlüklerine zeval getirmekten kaçınmalı.
- Mesela yazımın fotoğrafı olan “hissedilebilir zemin” lere daha fazla özen göstermeli, bu geçiş yollarını açık bırakmalıyız. HER ZAMAN. Çünkü onların bir dili var. Yolun sonu, kenarı köşesi ne demek anlatabiliyor o yollar.
- Mesela Braille Alfabesi öğrenebilir ve sadece asansörlere değil; daha fazla yaşam alanında bu alfabeyi kullanabiliriz. (Çeviri robotu için ->inceleyebilirsiniz)
- Veya kitap seslendirebilirsiniz. Aşağıda örneklerini ekleyeceğim.
Getem
GETEM – Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı

Gönüllü Okuyucu Olmak İsteyen Kişiler için ayrıntılı bir yazı hazırlamış. Yazıya buradan ulaşabilirsiniz.
IBB

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü İstanbul Görme Engelliler Bilgi Merkezi’nin oluşturduğu Kitap Seslendirme Kurallarına buradan ve Sesli Kütüphanesi‘ne de buradan ulaşabilirsiniz.
Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı

Siteyi incelemelisiniz. Projelerine bakmalı. Belki gönüllü ya da bağışçı olabilirsiniz.
Neden Beyaz Baston?
Beyaz Baston, 1921 yılında bir trafik kazası sonucu görme yetisini kaybetmiş olan James Biggs adlı bir fotoğraf sanatçısının, motorlu taşıtlardan kendini korumak ve fark edilmesini sağlamak amacıyla bastonunu beyaza boyaması ile oluşmuştur. Şubat 1931’de Fransa’da görme engellilerin katıldığı ulusal beyaz baston hareketi olarak bir kampanyaya dönüşmüş ve görme engelliler için bir bağımsızlık sembolü halini almıştır. Her yıl ocak ayının
ikinci haftası dünyada “beyaz baston körler haftası” olarak kabul edilmektedir
Sözün Sonu
Hz. Ali’nin söylediği rivayet olunan bir sözle konuyu bitirelim.
Gören göze karanlık perde olamaz. Görmek istemeyen göze ışık ne yapsın.
Farkındalığımız daim olsun. Kalplerimizdeki engellerimizden kurtulabilmek dileğiyle.
0 Comments