Tenezzül ne demek?

0
1249
Tenezzül
Tenezzül

Tenezzül ne demek? Etmek mi, etmemek mi marifet. Bir de lütuf gibi tenezzülde bulunmak var ki, hangi ucundan tutsan, elinde kalan boş değnek..


2 dakika


Tenezzül; peşine takılan tüm kelimelerle anlamı bambaşka olan kelime. Etmesi, etmemesi ya da inanması zor ama bulunması bile başka anlamlara denk.

Hep saygıdan…

Aslına bakarsanız, yazıklarımdan çok sildiklerim, dile getirdiklerimden çok sustuklarım var benim. Yani çoğunluğumuz gibi… Kendi kendime kızar, sinirlenir, kavga eder ve anlamaya çalışırım. En çok da insanları ve davranışlarını…

Kabullenemediğim bir davranış olduğunda, kendimi en ağır yargılarla sınar, karşı tarafın hakkını korumak içinse elimden geleni yaparım. Çünkü benim için; anlamak, ve varsa hatamı düzeltmek önemlidir. Çünkü her şey tam tamına olsun diye elimden geleni, gönülden yapmışımdır. Ama neden böyle bir davranışla karşılaşmışımdır? Nedir yani?

Ve ben ne kadar karşı tarafın savunmasını yapsam da, dert masası hakimi sevgili eşim, son noktayı sükunetle koyar. “Senin önemsediğin kadar önemli mi?” “Dert ettiğine değer mi?” “…”

Haklıdır.

Olay en sonunda bir noktaya bağlanır. “saygı

Tenezzül ne demek?

Arapça nzl kökünden gelen tanazzul تنزّل “kendini indirme, alçalma” sözcüğünden alıntıdır. *

Aslında iki ucu farklı değnek misali bir kelime. Bizde, alçakgönüllülük ile bir tutulmuş. Karşındakinin seviyesine göre tevazu ile davranma, konuşma, nakletme anlamlarında kullanılmış.

İnme ve düşme

Tenezzül Etmek. Olumlu anlamda inmek nasıl olabilir? Alçakgönüllü davranmak. Karşındaki kişinin seviyesine göre tevazu ile davranmak, konuşmak. Başkalarını küçük görmemek; kendini başkalarından büyük görmemek. Değer vermek, saygılı olmak.

Tenezzül Etmemek. Olumsuz anlamda inme, biraz aşağılamaya denk gibi. Önemsememek, değer vermemek, küçük görmek, umursamamak. Saygısızca…

Bir de tenezzülde bulunmak ile karşılaştım. “Kendi durumuna, düzeyine aykırı düşen bir şeyi ya da işi kabul etmek.Lütfetmiş olmak gibi… “Hak etmedi ama yine de yaptım“, demek gibi.

Yani kabaca, karşı taraf için, karşı tarafa ne kadar saygılı olduğunun göstergesi.

Hep bu taraftan mı?

Aslında bence hatalı bir cümle oldu. “Karşı taraf için, karşı tarafa saygılı olmak“! Cümleyi kendi doğrularıma göre değiştiriyorum.

Tenezzul

Kişinin başkalarına gösterdiği saygı, karşı taraftan çok kendi kalitesi ve kendine verdiği değerle doğru orantılıdır.

Hani hep kullanılan bir klişe vardır. “saygı verilmez, kazanılır.” “Saygı hak edilir!”

Doğru herkes saygıyı hak eder. Ama şu saygıyı kazanma konusunda, tenezzül yoksunu insanları nasıl ikna edeceğiz?

Mesela

Çevremize dikkatlice baktığımızda ne kadar çok olduklarını siz de fark ediyor musunuz?

Bu tip insanların iş hayatınızda olduğunuzu düşünsenize. Siz saygıda kusur etmezken, karşı taraf tenezzül edip en ufak bir yaşam belirtisi bile göstermiyor. Bırakın edebi adabı, yola çıkarken verdiği sözlerde durmuyor. Siz de iş yürüsün diye çabalayıp debeleniyorsunuz…

Tenezzül

Daha kendisine saygısı gelişmemiş böylesi insanlarla iş yapmayı bırakın, anca kendinizi hasta ettiğinizle kalırsınız. Birileri değer vermeyi bilmiyor diye, kendini karşısındakinden üstün! akıllı! görüyor diye siz kendinizi neden harap edeceksiniz ki? Ne de olsa herkes bu ekmek davasında layığına dönüşmeyecek mi?

Sözün Sonu

Bu arada dikkat etmekte fayda var. (İllaki lazım olur) Belki tenezzül göstermediğiniz O insan, sizden kaç tur önce gelmiştir de, biraz dinleniyordur! Saygıdan kimse kaybetmez ama… Neyse.

Maalesef hepimizin bu dünyadaki en büyük sınavı saygıyla. Tenezzül bir “olmak” meselesi… Değerli olmak, kibirlenmemek, büyüklenmemek…

Ne diyelim. Hepimizin haddini, hududunu, değerini bilmesi; bulması dileğiyle…

Facebook Yorumları

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz