7 dakika

Toksik insanlar, ilişkiler… Ne kadar çok dilimize dolandı bu aralar, farkında mısınız? Adı üzerinde hepsi zehirli. Peki bizden uzak durmaları için neler yapabiliriz, biliyor musunuz?

Bu haftaya bu insanlar kimler, nasıl zehirliyor bizleri ve onlardan nasıl korunabiliriz sorularına yanıtlar arayarak başlayalım istedim. Çünkü hayat o insanların ya da öyle ilişkilerin kurbanı olmak için gerçekten çok kısa.

Toksik İnsanlar

Toksik insan kimdir? Bu kelimeyi çok kullanıyoruz, özellikle bu aralar çok moda. Ama kim onlar?

Çevrenize bakın, onlardan bolca göreceksiniz. Hayat enerjinizi sömüren, sürekli olarak etraflarına negatif enerji yayan insanlardır onlar. Gelip size direkt zarar vermeseler bile neşenizi düşürmeleri bile ne büyük bir zarar aslında. Çünkü biz ne diyoruz hep, GÜLÜMSE!

Kaprisleri de bitmez, şikayetleri de… O kadar negatiflerdir ki yüzünüzdeki gülümseme solar gider bir çırpıda. Bir konuşmaya başladılar mı elinizi kaldıracak takatiniz kalmaz. hep mutsuzdurlar, hep negatif. Kendi mutsuzluklarını kusarlar size. Siz de mutsuz olun isterler. E bu kadar mutsuz olan insan başarısızdır da… Özellikle de ikili ilişkilerin de o kadar başarısızdır ki çevrelerinde mutlu ilişkiler görmeye tahammül edemez.

Akbaba gibidir toksik insan.

Sizi ayna gibi görür, aynadaki mutlu akisten hoşlanmaz ve saldırmaya başlar. Sizi eleştirir, işinizi gücünüzü baltalamaya çalışır sürekli. Ağzınızla kuş tutsanız, o sizi beğenmez. Çünkü aslında o bir akbabadır. Sizi yaralamak keyif verir ona. Ve zaten bundan beslenir. Sizi lime lime etmek, mutsuz görmek tatmin eder ancak onu. Ta ki mutsuzluğunuz zirveye ulaşana kadar…

Bu arada siz de bu akbabayı fark edersiniz artık. Etmiyorsanız da toksik insan davranışlarını sıralayayım, siz de bakın bakalım etrafınızdaki kimler böyle davranıyor? Yoksa siz mi öylesiniz!

7 Toksik İnsan davranışı

1.Şikayetleri bitmez.

O kadar çok şikayet ederler ki… Sanırsınız bir tek onun derdi var. Ya da bu sorunlar bir tek onun başına geliyor. Halbuki hepimizin ne dertleri vardır, kim bilir? Tabii ki derdimizi paylaşmak isteriz, zaten paylaşınca azalır ve çözüm de buluruz sorunlarımıza. Ama bunun sürekli olması, hep bir sorun bulmasıdır bizim için çekilmez hale gelen. İşte tam burada toksik ilişki oluşur.

2. Yarattığı olumsuz durumdan sorumlu olmaz.

Sorun yaratırlar. Hiç olmadık bir nedenden tartışma çıkarırlar. Ama bir bakarsınız sanki sorumlu o değildir. Sonrasında da siz o sorunlarla boğuşurken o hiç bir şey olmamış gibi davranır. Hatta siz kendinizi sorumlu, suçlu hissedersiniz.

3. Sizi de ayna haline getirirler.

Duygularını size yansıtırlar. Negatif enerjisini tamamen size de geçirmek isterler. Sizin de aynı hissetmenizi sağlamaya çalışırlar. Sanki onların şikayetçi olduğu olumsuz durum sizi de etkilemiş gibi davranırlar. Siz de onunla aynı şeyleri yaşıyormuş gibi olursunuz.

4. “Hayır” toksik insanlar için bir cevap değildir.

“Hayır” diyemezsiniz onlara. Asla bunu cevap olarak kabul etmezler. O kadar çok konuşur, sizin modunuzu aşağıya çekmeye çalışır ki siz de bunu yapacağını bildiğinizden “hayır” demekten vazgeçersiniz. Pes eder, kabul eder ve teslim olursunuz.

5. Manipülasyona bayılır.

Sizi manipüle etmek toksik insanların esas işidir. Zaten kendisi mutsuzdur, siz de öyle hissedene dek uğraşır. Sizi mutsuzluğu giden yola sokmak için didinir dururlar. Onun planının bir parçasıdır zaten yönlendirme. Bunun için ağlarlar, acındırırlar, yetmezmiş gibi sizi tahrik ederler. Böylece istemeseniz bile onun oyununa dahil olursunuz.

6. Özellikle başarınız onlar için işkencedir.

Başarınız özellikle de ikili ilişkilerdeki başarınız onlar için çekilmez bir durumdur. Kıskanırlar. Ama kendi olumsuz hareketlerini düzeltmeye çalışmazlar. İsterler ki siz de başarısız olun. İsterler ki sevgilinizle, kocanızla, çocuklarınızla aranız bozulsun ya da hiç olmazsa siz de şikayet eder hale gelin, mutsuz görünün. İşyerinde kazandığınız bir başarıyı anlattığında buz gibi yanıtlar sizi, çekemez bu durumu asla.

7. Son olarak asla özür beklemeyin.

Onlar asla özür dilemez, boşuna beklemeyin. Hatasını anladığında bile o davranışı bir nedenden dolayı yapmıştır, onun hatası değildir. Aksine size kendinizi suçlu hissettirmeye çalışırlar. Tartışmaya başladığınızda onun hareketini konuşuyorsunuz, tartışma bittiğindeyse suç artık tamamen sizindir. Olayların sorumluluğunu almak istemediklerini ve zaten olumsuzlukların onlara ait olmadığını söylemiştim. Onlar hep kurbandır!

Peki nasıl kurtuluruz toksik insanlardan?

İnsanlar da çeşit çeşit, davranışlar da… Geçenlerde katıldığım bir eğitimde kişilik tiplerinden bahsediyorlardı. Ve sonunda eğitmen aslında kategorize ederek sınırlandıramayacağımızı, kişi sayısınca karakter sayısı olduğunu söyledi. Kişilik tipleri ile ilgili çok kapsamlı olduğu için beğendiğim test sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Dediğim gibi karakterler çeşit çeşit. İşte bu toksik insanlar da onlara örnek. Belki kendimiz de böyleyiz. Belki de bu tip insanlar bizlere bir şeyler öğretiyor. Öğrenmek bir ömür boyu, evet ama artık zarar görüyorsak bu girdaptan kurtulmamız gerekir.

Nasıl kurtuluruz?

Öncelikle kendimizi tanıma, dinleme, anlama süreci başlar. Kendimizi, hayatımızı, aslında hayattan ne istediğimizi sorgulamaya başlarız. Bu da genellikle 35 yaş gibi ortaya çıkar. O yüzden de belki yolun yarısıdır. Biraz düşünmeye başlayıp gerçeklerin dank diye kafamıza vurduğu yaştır 35. Sonrasında daha farklı bir benin hayatını yaşayacağızdır. Umarım bu yaştan uzun sürmez farkına varmanız. Önce olması pek mümkün değil bana göre, çünkü hayat o yaşa kadar inanılmaz hızlıdır ve çok fark etmezsiniz ne yaşadığınızı.

İşte tam bu sırada sizi yoran, üzen hatta zarar veren bazı insanları fark edersiniz. Aslında onlar hep çevrenizdeydi. Ama siz ancak varırsınız farkına. Neyse geç olsun da illa ki olsun!

Tabii ki sevmek gibi, nefret etmek gibi, aşık olmak gibi bir çok duyguya sahibiz. E elbette kıskançlık da bunlardan biri. Neyi, neden, ne zaman, nasıl yaptığımızın farkına vardığımızda “Hayır” demeyi öğreniriz. Daha önce yazmıştım, Hayır diyebilirsin, demelisin de bazen!

Siz söyledikçe hiç bir şey yapmazlar, siz sitem etmedikçe yerlerinden kalkmazlar sizin için. Öfkelendiğinizde siz suçlu olursunuz zaten. Önce sizi delirtirler ve sonra sorunu sizde ararlar. Ve işte bu kısır döngü içinde siz de onun gibi toksik insan olma yolunda ilerlersiniz. Aman buna dikkat edin. Ama eğer siz zehirliyseniz kendinizi düzeltin.

Yapılacak şey gayet basit aslında. Uzak durmak. Dinlememek. Ben öyle yapıyorum. Mecbursam bu zehirli akbabayı dinlemeye, mümkünse hemen kaçıyorum. Yok kaçamıyorsam kulaklarımı görünmez ellerle kapatıp başka şeyler düşünüyorum. O kendi kendine konuşuyor. Eğer siz benimle konuşurken ben anlattığınız konudan kopmuşsam, sorunuzu yanıtsız bırakmışsam sorgulayın vallahi kendinizi 🙂

Ne toksik insan olun ne de onun kurbanı!

Bu haftaya böyle bir konu ile başlamış oldum. Biraz tatsız, affedin beni. Ama o kadar çoklar ki… Vallahi çok sıkıldım. Siz de sıkıldıysanız kendimizi ve belki de onları da değiştirmenin zamanı gelmiştir.

Zehirli insanlar bizden çoook uzak dursun….

#toksikinsan #toksikilişki #7toksikdavranış


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

0 Comments

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments