Atık yağ konusunu işleyeceğiz bugün Sıfır Atık dosyamızda. Günlerdir atıklar hakkında konuşuyoruz. Geçen hafta Atık Pil konusunu yazdık. Daha önceki günlerde Mutfakta Sıfır Atık başlığı ile önerilerimizi paylaştık sizlerle.
Bu atıklar hem denizlerimizi hem deniz canlılarını tehdit ediyor. Dolayısıyla tüm dünyayı etkiliyor. Konuyu araştırdıkça o kadar tehlikeli sonuçlarla karşılaştım ki korktum gerçekten de. Ama korkuyu bir kenara bırakıp konuyu anlamak, anlatmak amacım ve hatta hepimizin amacı. Tanımlar, zararlar ve istatistiklerle başlayacağım ve sonra “ne yapabiliriz?” sorusuna cevaplar bulacağım.
Nedir Atık Yağ?
Önce bitkisel yağları tanımlamak lazım. Yine Sıfır Atık’tan alıyoruz tanımlarımızı.
“Bitkisel yağlar, zeytin, ayçiçeği, mısır, pamuk, soya, kanola ve aspir gibi yağlı bitki tohumlarından elde edilen yağların genel adıdır.”
Ekolojist konumuzun tanımı şu şekilde yapmış;
“Yağlar belli bir kullanım süresine sahiptir. Kullanım sürecinde ortaya çıkan kirler, metaller karıştırılan diğer kimyasallar yağın doğal halini kaybetmesine ve artık kullanılamayacak hale gelmesine neden olurlar. Bu tanım atık yağ nedir sorusuna cevap olarak verilebilir.”
Atık Yağ’ın zararları
Öncelikle insan sağlığı için tehlikelidir.
Yağlar belli ısıların üzerine çıktığında yanmaya başlar. Okside olmaya başlar ve polar madde denilen değer artmaya başlar. Ve bu değeri evlerde ölçmek mümkün değildir. Bu yağları defalarca kullanmak kanserojendir en başta. Ayrıca kalp ve damar sağlığı başta olmak üzere bir çok zarar sebep olur. Ve maalesef bazen yağ yanıp azaldıkça üzerinde yeniden yağ ekleyen ya da bu yanmış yağı katı yağlara karıştıran işletmeler yüzünden tehdit büyür.
Evlerden başlıyor kanalizasyona verdiği zarar.
Kullanılmış, yanmış, kararmış yağlarınızı lavaboya döktüğünüz anda donmayı gözünüzle dahi görürsünüz. Yani atık su borularınız tıkanır. Yapışkan yapısı sayesinde katı maddeleri tutar ve binadan kanalizasyona bir sorun oluşur. Ayrıca sellerin sebeplerinden biri de maalesef yağ kalıntılarının yarattığı tıkanıklıklardır.
Ve geldik sulara ve içindeki canlılara.
Direkt denize ya da göllere giden atık su borularından bu yağlar dökülmeye başladığında suyun yüzeyinde birikir. Ve suyun üzerinde oksijenin alta geçmesine bir bariyer haline gelir. Oksijenlenmeyen suyun içinde canlı yaşayamaz.
“Ben çöpe atıyorum” derseniz de şöyle oluyor o atık yağın suya karışması. Yağmurlarla birlikte toprağa, topraktan yeraltı sularına, oradan ırmaklara ve göllere, denizlere.
İçindeki ve çevresindeki canlı popülasyonuyla birlikte tüm toprak ve su kirleniyor.
İçtiğimiz suya neler yapıyor?
Buraya dikkat! 1 lt atık yağ 1 milyon litre içme suyunu kirletebilir. Korkutucu, değil mi? İçme sularının ne kadar değerli olduğunu, on yıllar içinde su savaşlarının başlayacağını düşünürsek bu zararı önlemek şart.
Bunların dışında…
Bu yağları kaçak yollarla toplayan insanlar var. Ne mi yapıyorlar? Uygun olmayan şekillerde mazot üretiyorlar. Daha korkunç olanı tavuk yemlerine karıştırıyorlar.
Neler yapmalıyız?
Bilinçlenme tabii ki çok önemlidir. Belki de en önemlisidir. Tabii bunun yanında bu süreci kontrol altında tutan kanunlar bağlayıcı olduğu için önemlidir. Türkiye’de bu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın
06.06.2015 tarih ve 29378 sayılı Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği ile sağlanır. Bu yönetmeliğe göre kullanılmış bitkisel yağların;
•Lavaboya dökülmesi,
•Çöpe atılması,
•Kanalizasyona boşaltılması,
•Yemeklik yağlara, ham yağlara, mineral yağlara karıştırılması
•Doğrudan yakıt olarak kullanılması YASAKTIR.
Yönetmelikler işyerlerine bazı zorunluluklar getirdi. Atık yağ toplama sözleşmeleri, mutfakta yağ tutucuların kullanılması gibi… Belediyeler denetim yapıyorlar. Kurumlar kendi kalite değerlendirmeleri içine aldılar madde madde bu konuyu. Umuyoruz yasalara uyar tüm işletmeler. Ve sonuç olarak sularımızı kirletmezler. Tabii ki tüm dünyayı koruruz böylece.
Ve sorun evler…
Tabii evler bu denetimlerin dışında maalesef. Evlerimizde de atık yağ toplama konusunda titiz olmalıyız. Evlerden tek tek atıkları toplamak mümkün değil elbette. Ancak bilinçlenme ile mümkün olur bu toplama işi. O halde bizler evlerimizde bu atıkları biriktirmeli ve atık toplama merkezlerine iletmeliyiz.
Bu konuyu iyi öğrenmeliyiz. Belediyelerinizden telefonla ya da internet sitesinden bilgi alın mutlaka.
Geri Dönüşüm ve Biodizel.
Çevrenin ve tüm dünyanın korunmasının yanında geri dönüşümü vurgulamalıyız tam da burada. Bu atık yağların toplanması ve geri dönüşüm işlemine tabi tutulması ile ekonomiye yeniden kazandırarak da doğayı koruyabiliriz.
Yağları topladıktan sonra yarı rafine işlemine tabi tutarlar ve sonra bakın nelere dönüşür?
ENERJİ SEKTÖRÜNDE
•Otobiyodizel
•Isıtma Amaçlı Yakıt Biyodizel
•Elektrik Üretimi
ENDÜSTRİYEL ALANDA
•Yağlı Boya
•Reçine
•Endüstriyel Sabunlar
•Yumuşatıcılar
•Köpük Kırıcılar
•Emülgatörler
•Deri sanayinde yağlayıcı
•Metal Kesme Sıvısı
•Mono Karboksilik Esterler
•Tekstil Yağlayıcıları
•Kalıp Yağları, Gresler
•Yağ Asitleri
Çok önemli bir istatistikle sözümüzü bitirelim:
Motorine %20 oranında karıştırılan biodizel karbon salınımını %80 düşürmektedir.
0 Comments