Çocukların en güzel haftası olur da çocuk şiirleri olmaz mı? Üstelik ustaların dilinden, Onlar gülsün, hep mutlu olsun diye… Biraz öğüt, bolca umut…
Dünyayı Verelim Çocuklara
Dünyayı verelim çocuklara hiç değilse bir günlüğüne
Allı pullu bir balon gibi verelim oynasınlar
Oynasınlar türküler söyleyerek yıldızların arasında
Dünyayı çocuklara verelim
Kocaman bir elma gibi verelim sıcacık bir ekmek somunu gibi
Hiç değilse bir günlüğüne doysunlar
Bir günlük de olsa öğrensin dünya arkadaşlığı
Çocuklar dünyayı alacak elimizden
Ölümsüz ağaçlar dikecekler
Dünya Çocuk Yılında – I
“Bütün çocuklar
Yokluk bilmesinler
Et, şeker, süt bulsunlar
Giyimli, tok ve rahat
Gitsinler okullara
Sınıflarını geçsinler.
Büyükler biraz daha yorulsun
Onlar da büyüsünler
Onlar da mesut olsunlar
Geçti, kaç savaş ezikliği
Çocukları düşünsünler
Çocuklar iyi gün görsünler.”
Dört Yapraklı Çiçek
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse.
Kardeşliğimiz bundandır
Mavi sularla binlerce yıl.
Çıkamaz çocukluğundan dışarı
Kimse
Bundandır inanmamamız
Kocaman bombalara.”
Anneme verdiğim Söz
Fazıl Hüsnü Dağlarca
Ben güzel olacağım
Taşıyacağım hep
Akan suların güzelliğini.
Ben iyi olacağım
Ellerim açılacak gece gündüz
Bir bitki iyiliğinde.
Ben doğru olacağım
Gökten düşen taş gibi
Doğru…
Çocuk olsam yeniden…
Bir tek düştüğüm için acısa içim
Ve kalbim; çok koştuğum zaman çarpsa sadece…
CEMAL SÜREYA
Cahit Sıtkı Tarancı – Çocukluk
“Affan Dede’ye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiçbir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim”
Çocuk şiirlerinde biraz da öğüt zamanı…
Çocuklarıma
Aziz Nesin
Diyelim ıslık çalacaksın ıslık
Sen ıslık çalınca
Ne ıslık çalıyor diye şaşacak herkes
Kimse çalmamalı senin gibi güzel
Örnegin kıyıya çarpan dalgaları sayacaksın
Senden önce kimse saymamış olmalı
Senin saydığın gibi doğru ve güzel
Hem dalgaları hem saymasını severek
De ki sinek avlıyorsun sinek
En usta sinek avcısı olmalısın
Dünya sinek avcıları örgütünde yerin başta
Örgüt yoksa seninle başlamalı
Diyelim zindana düştün bir ip al
Görmediğin yıldızları diz ipe bir bir
Sonra yıldızlardan kolyeyi
Düşlemindeki sevgilinin boynuna geçir
Say ki hiçbir işin yok da düşünüyorsun
Düşün düşünebildiğince üç boyutlu
Amma da düşünüyor diye şaşsın dünya
Sanki senden önce düşünen hiç olmamış
Dalga mı geçiyor düşler mi kuruyorsun
Öyle sonsuz sınırsız düşler kur ki çocuğum
Düşlerini som somut görüp şaşsınlar
Böyle dalgacı daha dünyaya gelmedi desinler
Dünyada yapılmamış işler çoktur çocuğum
Derlerse ki bu işler bişeye yaramaz
De ki bütün işe yarayanlar
İşe yaramaz sanılanlardan çıkar
Cahit Külebi – Çocuklar
I
Ağacım senin kaderin
Bütün çocukların kaderi.
Neler etmedi yirminci yüzyıl
Sabi sübyan demedi.
Bir nazlı kuşa benzer
Çocuk dediğin.
Ev ister ekmek ister,
Öpülmek okşanmak ister.
Ağacım şu dünyanın üstünde
Bir sürü şehir vardır.
Taşlanmış kuşlar gibi tedirgin
Dolaşan çocuklardır.
Masmavi dumanlar tüter
Onların gözlerinde,
Kara çalılara benzeyen bacakları
Toz toprak içinde.
Babası öldü gitti çoğunun
Ya da çarmıhlara gerer kendini,
Çoğunun anası mendil bile bulamaz
Saçlarıyla siler terini.
Ağacım senin kaderin
Bütün çocukların kaderi.
Neler etmedi yirminci yüzyıl
Sabi sübyan demedi.
II
Benim küçük eşkiyam, yavru ceylan!
Bu zayıf kolların, bacakların,
Gün geçtikçe büyür, kuvvetlenir,
Dalları gibi ağaçların.
Öyle bir fırla ki sokaklara
Gölgen yetişemesin,
Duvar diplerinde seril uyu
Gövden güneşlensin.
Dur bahçelerin önünde geceleri
Çiçekleri kokla.
Rüzgarı çek çiğerlerine
İşlesin körük ibi.
Aydınlık pencereler nasıl yanarsa
Öyle ışıl ışıl yansın gözlerin,
Rüzgar gibi yelken gibi ol
Kenti inletsin türkülerin.
Bak dünyamız da güzel ayışığı da
Geceler de gündüzler de güzel,
Gel hep birlikte büyüyelim
Ağacım gel.
Benim küçük eşkiyam, yavru ceylan!
Bu zayıf kolların, bacakların,
Gün geçtikçe büyür, kuvvetlenir,
Dalları gibi ağaçların.
Çocuk şiirleri
Kız Çocuğu
Nazım Hikmet (1956)
Kapıları çalan benim
kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem
göze görünmez ölüler.
Hiroşima’da öleli
oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım,
büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce,
gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim,
külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için
hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki
kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı,
teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin
şeker de yiyebilsinler.
Bir Dünya Bırakın Biz Çocuklara
Adnan Çakmakçıoğlu
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir vatan bırakın biz çocuklara
Islanmış olmasın gözyaşlarıyla.
Bir bahçe bırakın biz çocuklara
Göklerde yer açın uçurtmalara.
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir barış bırakın biz çocuklara
Ulaşsın şarkımız güneşe ve aya.
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
Bir dünya bırakın biz çocuklara
Yazalım üstüne sevgili dünya
Oynaya oynaya gelin çocuklar
El ele, el ele verin çocuklar.
23 Nisan
Hasan Ali Yücel
Yurdu koruyan,
Yarını kuran,
Sen ol çocuğum.
Eskiyi unut,
Yeni yolu tut,
Türklüğe umut,
Sen ol çocuğum.
Bizi kurtaran,
Öndere inanan,
Her işte üstün,
Sen ol çocuğum.
Çalışıp öğren,
Her şeyi bilen,
Yurduna güven,
Sen ol çocuğum.
Çocuk Şiirleri, Çocuklara Şiirler
0 Comments