Sevmediğinden Değil‘i anlatmak zor aslında..
Sanırım bir iki saat oldu. Hangi fotoğraf, hangi cümleler, asıl mesele.. Hepsi sırayla gitti gitti geldi.
Bende kendimi strese sokmaktan vazgeçtim ve akışına bıraktım..

Evet bu o meşhur kahve fincanı. Sahibi Eriş Ülger. Sabiha Gökçen’in manevi oğlu, tarihçi ve yazar..
İlimizde daha önce Eski Gar binasında yapılan sergide karşılaşmıştım Eriş Ülger koleksiyonu ile. Şimdilerde ise Yeşil Köşk’de sergileniyor. Haberini En Zengin Atatürk Müzesi İzmitte Açılıyor olarak yazmıştık.
Geçen hafta sonu, zaten komşumuz olan köşkü ziyarete gittik. Çoğu parça aynı. Müze ile ilgili gezi notlarını, Zübeyde Hanım ile çekilmiş fotoğrafımızı başka bir yazı için köşeye ayırıyorum..
Bilmeyenler için kahve fincanın hikayesini yazının sonuna ekleyeceğim.
Şeker Fabrika ! ları ve İlk Türk Şeker Üretimi
26/11/1926 yılında Alpullu Şeker Fabrika ‘sında ilk Türk Şekeri üretilmiş.

Fotoğraf Gıda Hattı adlı internet sitesinin, konuyla ilgili haberinden alınmıştır. Pek çok yerde Alpullu Şeker Fabrikası ve Naci Şeker Efendi’nin Uşak’da kurduğu Şeker Fabrikası’nın ilk olduğu konusunda bildirimlerde bulunmuş. İlgili yazıda Türkiye’nin Şeker Fabrikaları hakkında çok detaylı ve özel bilgiler vermiş. Yazıyı buradan okuyabilirsiniz.
Hangisinin önce, hangisinin sonra açıldığından daha önemli bir mevzu var aslında dikkat çekmek istediğim.
Atatürk ve Kahve Sevgisi
Müzeyi gezerken çok zarif bir görevli size eşlik ediyor, sergilenen eserleri ve hikayelerini anlatıyor. Atamın kahve sevgisi ve fincanları ile ilgili bölümü gezerken bir tabela dikkatimi çekti. Üzerini okuduktan sonra gittim, geldim, durdum çekmek istedim. Ve sonradan kontrol ettim ki, fotoğraf düzgün çıkmamış.
Hani bizler en fazla 1 fincan kahve içiyoruz sonrası “çarpıntı” yapıyor ya.
Atam en az 7 fincan içiyor, 30 fincana çıktığını söyleyenler bile var.
Ama kahvesini şekersiz içiyor sürekli..
Şöyle yazıyor tabelada;
Mustafa Kemal Atatürk Hayatı Boyunca Hiç Şeker Kullanmamıştır.
Atatürk hayatı boyunca hiç şeker kullanmamıştır. Kullanmamasının nedeni sevmediğinden değil şekerin o dönemde genellikle bulunması zor bir ürün olmasındandır. Çıktığı Anadolu seyahatlerinde her yerde şeker bulunması mümkün olmadığı için kahveyi de şekersiz içmeyi tercih ederdi.

Son Kahve
7 Eylül 1938 günü Prof. Dr. Fiessinger’in Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ü muayene ettikten sonra Gazi Hazretlerine şöyle der:
“Ekselans, görüyorum ki, önerilerimi pek dikkate almıyorsunuz. Oysa sıhhatiniz her
şeyden önemli. Sigarayı azaltmış olmanız çok memnuniyet verici ancak yanında lütfen kahve içmeyin. Şu anda sizin için bir fincan kahve bir kadeh alkolden daha tehlikeli. Lütfen kahve içme alışkanlığından vazgeçelim.
“Tamam, Doktor, siz nasıl istiyorsanız öyle yapalım. Ama son kahvemi birlikte içmeyi
teklif ediyorum size, ne dersiniz?
Profesör, Atatürk’ün, istemeyerek de olsa hatırını kıramaz.
Cevap verir:
– Emriniz olur Ekselans.
Biraz sonra kahveler gelir, biri şekerli diğer şekersizdir. Gazi, Doktor’la karşılıklı kahvesini içer ve bu kahve Atatürk’ün hayata veda etmeden önce içtiği son kahvedir.
Doktor Saray’dan ayrıldıktan hemen sonra manevi kızı Sabiha Gökçen Hanım, nöbetçi Doktordan izin aldıktan sonra Paşa’nın odasına girer.
– Gel Sabiha, gel çocuk. Sana bir sır vereceğim.
– Emredin efendim.
– Şu masanın üstündeki kahve fincanını görüyor musun?
– Evet, Efendim.
– İşte o benim içtiğim son kahve. Profesör Fiessinger kahve içmemi kati surette
yasakladı.
Daha sonra Sabiha Gökçen masanın üstündeki Atatürk’e ait kahve fincanını da alarak odadan çıkar.
Atmış beş yıl kahve fincanını telvesiyle muhafaza eder.
)
Tarihe Not; 26/11/1926 – Alpullu Şeker Fabrikası İlk Türk Şekeri için faaliyete geçti..
0 Comments