Ağva, Şile, Kaş…

Ağva ve Şile kuzeyden İstanbul’a yakınlığıyla, Kaş güneyin tarihi, doğal güzelliğiyle çok tercih edilen yerlerden. Kuzeyden güneye yolculuk.


5 dakika


Ağva ve Şile İstanbul’a en yakın noktalardan. Kuzeyin, Karadeniz’in incileri onlar. Kaş da Akdeniz’in tarihi ve doğal güzellikleriyle incisi. Bugün kuzeyden güneye bir yolculuk olacak bu. Otel önerilerimiz de olacak, lezzetli restoranlardan da örnekler vereceğiz. Geçen haftaki yazımızda Marmaris’in cennetlerini yazmıştık.

Belki yazılarımızla tatillerinize bir ışık tutmuş oluruz.

Kuzeyden Güneye

Bu kez bir değişiklik yapalım dedim. Bir kuzeyde Karadeniz’in hırçın dalgalarından bir Akdeniz’in maviliğinden öneriler yazacağım. İstanbul’a yakınlığı ile cazibe merkezi olan Şile ve Ağva. Diğeri biraz daha uzak, yolu biraz meşakkatli Kaş. İki bölge de ayrı ayrı güzellikler barındırıyor içinde. Doğa, deniz, tarih kokulu…

Karadeniz için en sıcak mevsim temmuz ağustos ayları olsa da yakınlığı nedeniyle kalabalık olmaya mahkum o aylarda. Bence en uygun ay her yerde olduğu gibi eylül. Su hala sıcak ve güneş yakmayacak kadar parlak. Bunun aksine Kaş’ta sezon bir hayli uzun. Karadeniz kıyıları pek bilinmese de bir hayli çok ve güzeldir aslında. Ama güneydeki tatil beldeleri gibi gelişmiş değil.

Yanınıza almayı unutmayın:

Güneş kreminiz, şapkanız olsun yanınızda. Kuzeyde de güneyde de yürüyüş rotaları var, bu yüzden mutlaka rahat bir ayakkabı tercih edin. Karadeniz’de havanın ne yapacağı belli olmadığından ince bir mont bulunsun yanınızda. Kaş’a gidecekseniz yanınızda şnorkel ve gözlük olmalı mutlaka. Çünkü denizin dibi bir harika. Her iki yer için de iyi bir fotoğraf makinanız olsun, çünkü manzaraları ölümsüzleştirmek isteyeceksiniz.

Şile

Şile
Şile
  • Aşağıdaki görselden 360derece keyif yapabilirsiniz. Sağa-sola gitmeyi ihmal etmeyin

Şile demişken öncelikle Şile Bezi yazımızda anlattığımız korunmaya alınmış bir değer. Kalesi, deniz feneri ve tekstil dükkanlarıyla tarihi eski bir ilçesi İstanbul’un. İstanbul Boğazı bitip Karadeniz’in başladığı Riva ile Kocaeli’nin tatil beldesi olan Kandıra arasındadır. Dedim a tarihi çok eski, taa Cilalı Taş Devri ile Buzul Çağı sonrasında başlamış yaşam burada. İsmini Antik Yunancadan almış, yaban çiçeği anlamı.

Şile Kalesi Cenevizliler tarafından yapılmış ve Osmanlılar da bu kaleyi denizden gelebilecek tehditleri gözetlemek için kullanmışlar. Bir küçücük kale ve iskelenin uç kısmında yer alıyor. Restorasyon çalışmaları ile bir dönem gündeme gelmişti, hatırlarsınız.

Fener ise Osmanlılar döneminde inşa edilmiş 1859 yılında. Sekizgen şekli ile ilçenin sembollerinden biri. İçerini gezebilirsiniz.

Şile’nin tarihi iki katlı evleri de 19. yüzyıldan kalma. Bu evlerin arasında Rumlardan ve Osmanlılardan kalan cami, çeşme, vaftiz alanları gibi yerleri de görebilirsiniz. Fotoğraf makineniz bol bol kareler çekecek bu evlerin arasında.

Mavi bayraklı ve dar bir koydan oluşan Ağlayan Kaya Plajı döneme göre öğleden sonra dalga şiddetli. Bu plajın biraz üzerinde plaja ismini veren Ağlayan Kaya da dikkat çekici. Merkezde bulunan sığ Ayazma Plajı kumsal ve denizi tertemiz. Kumbaba Plajı bir tepenin eteklerinde ve tepede bir de türbe bulunuyor. Berrak suları ve kırmızımsı kumları ile dikkat çekici.

Mağaralar da çok ünlü bu bölgede. Roma baskısından kaçan Hristiyanlara sığınaklık yapan mağaraları da görmek isteyebilirsiniz. Cilalı Taş Devri’ne dek uzanan tarihi ile bu mağaralar; Ocaklıada Mağarası, Tersane Mağarası, Feneraltı Mağarası, Akşam Güneşi Mağarası, Tavanlı Mağaraları.

Kabakoz Köyü ve Akçakese Köyü de görülmesi gereken yerlerden, plajları şahane. Bunların yanısıra mesire alanları ve görebileceğiniz bir de minik şelalesi var. Serintepe Piknik Alanı, Saklıgöl, Değirmençayırı Şelalesi, Darlık Barajı, Avcıkoru Tabiat Parkı, Hacıllı Köyü ve Şelalesi ve Onbir Göller Vadisi de görülecek yerler arasında.

Şimdi gelelim benim önerime.

Konaklama önerileri aşağıda var zaten. Benim size önerim sahilde, biraz tepede konumlanmış şahane bir restoran. İyot Restoran. Kaleyi ve limanı gören, eşsiz bir manzaraya bakan çok güzel bir restoran. Harika mezeleri ve taptaze mezeleri ile şahane. O tarafa yolunuz düşerse mutlaka uğrayın. Kalamarı yediğim en iyi kalamardı. Ama mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız, gün batımına denk gelirseniz şahane olur.

İşte size Şile için bir kaç konaklama ve restoran önerisi:


Ağva

Ağva Kilimli
Ağva Kilimli (Görsel | Google – Özcan Yılmaz)
Ağva

Ağva Şile ilçesi sınırları içinde yer alan şirin bir belde. Hititler, Frigler, Romalılar ve Osmanlılar gibi birçok uygarlığın geçiş yeri olmuş. Beldede M.Ö. 7. yüzyıla uzanan tarihi kalıntılara rastlanır. Göksu ve Yeşilçay arasında yer alan beldenin adı da “iki nehir arasında” anlamını taşımaktadır.

Yeşilçay nehrinin Karadeniz’le buluştuğu alanda bir feneri vardır. Plajları da çok ilgi çekicidir. Denize sıfır fazla otel bulunmadığından plaj halk plajı olarak değerlendirilmiş, belediye tarafından işletilmekte.

Ağva tesisleri daha çok Yeşilçay ve Göksu nehirlerinin üzerinde. Tesislerin hemen hemen tamamı için çok şirin diyebiliriz. Romantik tatiller yapmak için çok uygun. Günübirlik ya da hafta sonu kaçamakları için ideal. Tesisler genellikle oda kahvaltı. Hemen hemen tamamı restoran hizmeti de veriyor. Nehirlerde kano gezintileri yapabilir, güzel yürüyüşler yapabilirsiniz çevrede. Bir hatırlatma yapmak isterim tam da burada. Tesislerin konaklama fiyatları uygun sayılır ancak akşam yemeği oldukça yüksek.

İşte size Ağva için bir kaç konaklama ve restoran önerisi:


Kaş

Gelelim Akdeniz’e. Akdeniz’de cennet bir köşe Kaş. Bence Antalya’nın en güzel ilçesi. Hem doğası hem de tarihi ile bir cennet. Doğanın korunmuşluğunu elbette uzak olmasına bağlıyorum. Ve umarım bu uzaklık yeni yapılacak yollarla asla kısalmaz. Biliyorum ki insanlar çoğaldıkça doğa maalesef bozulmaya mahkum.

Kaş plajlarına sıralamak gerekirse, her yer derya deniz zaten. Mayonuz hep üzerinizde olsun, her yerden denize girebilirsiniz. Ancak tabii ki önerilerimiz var. Kaputaş plajı mutlaka görülmeli, uzun bir merdiven ineceksiniz. İnerken çok problem değil zaten manzaraya büyülendiğiniz için fark etmiyorsunuz nasıl indiğinizi. Ancak çıkarken epey zorlayıcı. Dizlerinden problemi olanlar, bebekli aileler için çok uygun değil. Denizi bir harika. Kumuna ve dalgalara asla doyamayacaksınız. Büyükçakıl ve küçük çakıl plajları, Hidayetin Koyu da şehir merkezindeki güzellikler.

  • Aşağıdaki görselden 360derece keyif yapabilirsiniz. Sağa-sola gitmeyi ihmal etmeyin

Neler yapabilirsiniz?

  • Benim birinci önerim Kaleköy ve Kekova turu. Kesinlikle. Tekne turu. Ya yürüyerek gelebilirsiniz bu köye ya da teknelerle. Çok şirindir. Bozulmamıştır. Kekova Antik Kentinin güzelliğine bakan bir koydur burası. Üçağız ve Kaleköy’den minik teknelerle batık şehri gezebilirsiniz, yüzebilirsiniz. Ancak dalış yasak bu bölgede.
  • Patara plajını ve tarihi kenti gezebilirsiniz. Plaj mükemmel. Dünyanın en uzun plajları arasında, incecik kumu ve denizin içindeki kumul tepeleriyle sığ bir denizi var. Bazen biraz dalgalı olabiliyor. Ancak bayılacağınıza eminim. Kaş merkeze yaklaşık 40 dk uzaklıkta.
  • Meis Adası’na da geçebilirsiniz. Alternatifler arasında. Şu sıralar pandemi nedeniyle geçiş durumu biraz karışık ancak Kaş merkezde bilgi alabilirsiniz bu durumla ilgili.
  • Saklıkent kanyonunu da görebilirsiniz, tarihi Likya yolunda yürüyüş de yapabilirsiniz.
Konaklama ve restoranlar…

Kaş’ta konaklama yaparken bilmeniz gereken şey, otellerin yerleşimleri. Andifli Mahallesi Kaş’ın merkezinde. Dolayısıyla hareket severler için çok uygun. Güzel restoranlar var, marketler, küçük işletmeler bu mahallede. Geceleri de renkli oluyor. Tek sıkıntı kesinlikle otopark. Bence aracınızla çıkmamalısınız. Ya yürümeli ya da taksi kullanmalısınız. Çukurbağ Yarımadası uç kısımda bulunan yarımada tarafı. Güzel manzaralı, sessiz sakin kendilerine ait plajlarıyla biraz daha izole bir alan. Çukurbağ Köyü: Kaş’ın sırtlarında yer alıyor ve doğa içinde tatil imkanı sunuyor. Arabayla 15 dakika. Kalkan Kaş’ın, lüks butik otellerinin ve kiralık villalarının bulunduğu bir belde. Güzel ancak bana çok fazla ev yapıldığı için fazlasıyla şehir gibi görünüyor ve bunu sevmiyorum. İslamlar köyü Kalkan’ın sırtlarında yer alan güzel manzaralı ve daha çok villa alternatiflerinin olduğu bir bölge.

Ve sıra geldi benim önerime.

Kaş merkezde Keyf-i Dem Meyhane. İkiz kardeşlerin işlettiği bir restoran burası. Kardeşlerden biri şef, o taptaze deniz ürünleri, leziz mezeler onun ellerinden çıkıyor. Diğer kardeş Bahri bey bildiğiniz garson gibi tüm masaları dolaşıyor, sipariş alıyor, tüm misafirlerle tek tek ilgileniyor. Personelin tamamı çok ilgili ama asla bunaltmıyorlar kimseyi. Mezelerden sıcak servis ettikleri ot kavurması favorimdi. Ahtapot, karides de mükemmeldi.

Bir de o bölgede buralarda olmayan ya da benim görmediğim kaşık patates var ki harika. Aslında bir çeşit cips ancak içi közlenmiş patates gibi dışıysa çıtır çıtır. Ve buz gibi bir içecekle plajda güneşlenirken atıştırmalık olarak isteyebilirsiniz.

İşte size Kaş için bir kaç konaklama ve restoran önerisi:


Ağva, Şile ve Kaş…

En kuzeyden en güneye yaptık yolculuğumuzu bu hafta. Her iki alternatif de harika. Çok seveceğinize eminim. Sevenleri, müptelaları katılıyorlardır yazıyı okudukça bana. Aslında daha çok şey var anlatılacak ancak bu seferlik bu kadar olsun, tadı damağımızda kalsın. Sonrasında belki daha çok yazarım bu bölgeler hakkında.

Türkiye kıyıları gez gez bitmeyecek kadar zengin. Denizlerimiz ve etrafındaki güzelliklerimiz anlatmakla bitmez. Başka bir güzellikle buluşmak üzere, yüreğinizin götürdüğü yere gidin…


Like it? Share with your friends!

Figen DEMİRTAŞ
Sayılardan ve ünvanlarından sıyrılmış bir emekçi. Hayatın her daim öğrencisi. Kadın, anne ve yazmaya sevdalı bir hayalperest.

One Comment

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Comments

comments

Powered by Facebook Comments