Yahudi soykırımı anma günü bugün. 2. Dünya Savaşı sonrasında Yahudilere uygulanan soykırımı anmak için uluslararası bir gün. Bugün Birleşmiş Milletler tarafından Nazi Almanya’sında ölüm kamplarında ölen 6 milyon Yahudi ve 11 milyon diğer azınlıkları anma günü olarak ilan edilmiş 2005 yılında. Tabii ki izlediğimiz filmlerden, okuduğumuz kitaplardan bildiğimiz kadarıyla insanlığın kara lekelerinden biri o ölüm kampları.
Ama peki ya diğer soykırımlar? Hiç bahsedilmeyen, adı bile anılmayan diğer soykırımlar? Yok olan halklardan bahsetmeyecek miyiz? Ben bu yazımda hem Nazi kamplarında ölen Yahudi ve diğer azınlıkları hem de hiç anma günü atfedilmemiş halkları anmak istiyorum. Tüm insanlık tarihi adına utanç içindeyim ve hepsinden özür diliyorum.
Soykırım nedir?
Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’ne göre; ulusal, etnik veya dinsel bir ‘grubu’ kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla aşağıdaki fiillerden herhangi biri, soykırım suçunu oluşturur:
- Ulusal, etnik veya dinsel gruba mensup olanların öldürülmesi;
- Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi;
- Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek;
- Grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbir almak;
- Gruba mensup çocukları zorla başka bir gruba nakletmek.
Soykırımın siyasi, biyolojik, ekonomik gibi bir çok çeşidi olduğu gibi öngörülebilir ve önlenebilir 8 aşaması var Genocide Watch yani Türkçe adıyla Soykırım Gözlem Örgütünün Başkanı Gregory Stanton’ın 1996 yılında yayınladığı “Soykırımın Sekiz Aşaması” isimli rapora göre.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Roma Statüsüne göre soykırım; bir milletin, etnik, dini bir grubun veya bir ırkın tamamını veya bir bölümünü yok etmek amaçlı yapılan davranışlardır, olarak tanımlar ve bu davranışları sıralar.
Bu tanımları neden yapıyorum? Çünkü az sonra yazacağım soykırımlar canınızı acıtacak, insan olarak hepimizi utandıracak. Bu soykırımları anlattıktan sonra ise bugünün konusu olan Yahudi soykırımı hakkında yazacağım. Bu soykırımların hiçbirine ait fotoğraf paylaşmayacağım. İnsanlık tarihinin kapkara sayfaları olduğu gibi kalsın.
Utanç soykırımları
- Avustralya yerlileri Aborjinlere uygulanan soykırımlar 1910 ve 1970 yılları arasında devam etmiş ve 100 bin çocuk Aborjin halkın kendi başına geleceği olmayacağı iddiası ile ailesinden koparılmıştır.
- Habeşistan’da İtalyanlar hardal gazını sadece askerlerin üzerine değil sivillerin hatta ekili tarlaların bile üzerine sıkarak 760 bin Habeşlinin ölümüne sebep oldular 1935 ve 1941 yılları arasında.
- Mayıs 1945 Vakfı’nın Başkanı Muhammed El Korso, Cezayir’de yaşananlar üzerine “Fransızlar ve uluslararası kamuoyu bilmelidir ki Fransa Mayıs 1945’de gerçek bir soykırım işlemiştir” demiştir ve o gün 45 bin Cezayirli öldürülmüştür.
- Hocalı katliamını biliyorsunuz hepiniz. Sesi cılız kalmış, dünyanın yakından bilmediği bir katliam. o gece Hocalı’da içinde çocukların, kadınların ve yaşlıların olduğu 603 insan vahşice katledildi.
- Yeni yeni filmlerde işlenmeye ve yapılanın bir soykırım olduğu kabullenilen bir başka soykırım da Bosna’da 1992-1995 yılları arasında yaşananlar. 250 binden fazla Boşnak öldürülmüş, 50 bin civarında kadın tecavüze uğramış ve milyonlarca insan topraklarından sürgün edilmişti. Bizzat birinci ağızdan dinlediğim bir olayda; bana anlatan kadın o zamanlar henüz çocuk ninesi ile birlikte ahıra saklanmışlar ve tahta duvarların arasından yaşlı dedesinin işkenceyle nasıl öldürüldüğüne şahit olmuştu.
- Ruanda 100 gün içerisinde katliama sahne olmuş ve 1 milyon 700 binin üzerinde insanını kaybetmiş yüz binlerce çocuk ailesiz kalmıştı. Sonradan özürler dilenmiş fakat soykırımın kara lekesi geçmemişti.
- Çok daha eskilere gidersek Amerika’nın keşfi sırasında yerli Kızılderililere uygulanan soykırımlarla kaç milyon insanın öldürüldüğü, topraklarının alındığı bilinmiyor.
- Ve tabii benim soydaşlarım olan Kırım Türklerinin de bir gece ansızın toplanıp trenlerle Sibirya’ya sürgüne gönderilmeleri, bir çoğunun o yolculukta işkenceden ya da salgın hastalıklardan ölümü en büyük soykırımlardandır dünya tanısa da tanımasa da benim için.
Ve savaşlarla, iç savaşlarla, din ve mezhep çatışmalarıyla liste uzayıp gidiyor aslında. Kimi dünya örgütleri tarafından kabul edilip anma günleri ile günah çıkartmaya çalışılıyor kimi ise görmezden duymazdan geliniyor. Ve fakat milyonlarca insan öldü, vatanlarından oldu, yaşam hakları ellerinden alındı ve bu devam ediyor kimi yerlerde ne yazık ki. Ben tüm insanlık adına utanıyorum. Göçmenler Günü‘nde de bahsettim topraklarını terk etmek ne demek, Yoksulluğun sebebinin böyle soykırım gibi savaşlardan kaynaklandığını da anlatmıştım başka bir yazımda.
Yahudi Soykırımı
O kadar çok film izledim ki… Almanya’nın her yerinden yaka paça toplanarak trenlere bindirilir sonra da mesela Polonya’daki Auschwitz kampına götürülür, insanlık dışı olarak çalıştırılır, işkencelere maruz bırakılır ve sonunda gaz odalarında son bulurdu hayatları. Ve size önereceğim belki de bu filmlerin içlerinde en masum olanı; Çizgili Pijamalı Çocuk.
6 milyon insan. Çoluk çocuk, kadın, erkek, yaşlı… Tam 6 milyon can. Bazı kaynaklara göre ise hedef sadece Yahudiler değildi. Slavlar, Romanlar, engelli olan siviller, hastalık taşıyanlar, esirler, bunlardan biri olmasa da muhalefet edenler ve hatta eşcinseller. Durum böyle canavarca olunca sayının 12 milyonu bulduğu söyleniyor.
Nazi Almanyası ve Hitler’in SS kuvvetleri sistemli bir şekilde kendi sağlıklı ırkı dışındakileri reddetmiş, Almanların da tamamının bu saldırgan tutuma boyun eğip katılmasını sağlamış. Nasıl ilkel nasıl bağnaz nasıl vahşice bir durum, anlayabilmem mümkün değil.
Şimdi;
Biz bugün Birleşmiş Milletler ‘in ilan ettiği Yahudi Soykırımı anma gününde o kamplarda öldürülen milyonlarca insan için yas tutalım. Ve saydığım, sayamadığım, anlatmaya utandığım, üzüldüğüm, kızdığım dünyanın her köşesinde geçmişte yaşanmış ve hala devam eden bütün soykırımlar için de gözyaşı dökelim. Yapacağımız tek şey bu mu? Ağlamak, anmak hepsi bu mu? Dünyanın dört bir yanında soykırımlarda insanlar ölmeye devam mı etsin?
İnsanların içindeki bencil duygu son bulmadan toplumların, devletlerin, ırkların içindeki erk sorunu da son bulmayacak maalesef. Önce kendimizden başlamalıyız değişime ve bunu istemeliyiz yürekten.
Soykırımlarda ölen, vatansız bırakılan insanların anısına saygıyla…
0 Comments